Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arkadaşlar merhaba size bir haberim var. Ben üniversiteye odaklanma amacıyla dedim ki Wattpadi sileyim ve sildim. Sonra hatırladım ki uygulama App Store dan kalkmıştı. Telefona yükleyemiyorum anlayacağınız. iPad'den girdim zorla da olsa. Bu bölümü öyle atıyorum. Boktan bir durum oldu sinirlerim bozuk. İnşallah öyle böyle bir şekil bitireceğim bu fici sonra da artık odaklanırım okula iyice. Çok girmiyordum zaten artık iyice zorlaştı girmem.
Yorum sınırı: 100
İyi okumalar❤️❤️❤️
"Bana bir fanımla yatıp yatmadığımı sordu. O kadar rahatsız ediciydi ki!" Jungkook programda olanları anlatırken dikkatle onu dinliyordum. Hala kulisteydik. "Magazine malzeme aramış." Diyerek fikrimi belirttim. Yüzünü buruşturdu. "Hiç hoş değildi. Doğru düzgün ingilizce bilmiyorum ki açıklayayım kendimi." Dediğinde üzüntüyle baktım ona. Mimikleri bu durumdan ne kadar rahatsız olduğunu açıkça belli ediyordu. "Tanrım, bir de kesin bunu yayınlayacaklar." Dedi. Dudak bükmekle yetindim çünkü diyecek başka bir şey yoktu. Ünlü olmanın olumsuz tarafları da çoktu.
"Fanların senin nasıl biri olduğunu biliyor. Endişe etmene gerek yok." Dediğimde sert ifadesi yumuşadı. İçimden bir ses onun birinden bunu duymayı beklediğini söylüyordu. "Bu arada bu tiyatro işinin üstüne gitmelisin. Ünlü olabilirsin, çok büyük oyunlarda oynayabilirsin." Dediğinde başımı iki yana salladım. "Emin ol ünlü olmayı hiç istemiyorum. Hem sen oyunu izledin mi?" Dediğimde başını aşağı yukarı salladı. Kahvesinden bir yudum aldı "Başından beri hem de." Dedi. Anlaşılan Amerika'dan gece dönmüştü.
"Gece mi döndün? Hiç geldim diye yazmadın." Dedim açıklama bekleyerek. Gülümsedi. "Hayır daha yeni geldim." Dediğinde bende gülümsedim. Yurt dışından geldiği zamanlarda genelde hemen yanıma gelirdi. Onun en yakın arkadaşı bendim. Tabiki benim yanıma gelecekti. Şapkasını düzeltti ve saatine baktı. "Eve mi gitsek? Burada her an biri çıkacak gibi hissediyorum." Dediğinde başımı hafifçe yana eğdim.
Bazı fanlar fan gibi değildi. Saygılı davranmıyorlar onun alanına saygı duymuyorlardı. Korumalarla gezdiğinde bile kendini tamamen güvende hissetmediğini söylerdi. Şimdi tek olmak onu gerginleştirmiş olmalıydı. "Ben Jisoo ile buluşacağım. Söz vermiştim." Dedim üzgün üzgün. Normalde onun geleceği günlere plan yapmazdım ama geleceğini bilmiyordum. Gülen yüzü yerini huysuz bir yüz ifadesine bıraktı. "Hey, ben geldim ama." Homurdandığında onun bu tatlı haline güldüm.
"İptal edemem bir saat kaldı." Dediğimde göz devirdi. Başını başka yöne çevirdi. "Sen küstün mü şimdi bana?" Dediğimde hala bana bakmıyordu. Ayağa kalktım ve onu kafasının iki yanından tutup yüzüme bakmasını sağladım. "Oy oy oy alfacık bana küsmüş." Saçlarına bir öpücük bıraktığımda beni kendinden uzaklaştırdı. "Jimin, bana alfacık deme. Benim bir karizmam var ya!" Dedi dertli dertli. Hiç hoşlanmazdı ona alfacık dememden. Bense arada sırf gıcık olsun diye derdim. Kızmazdı ama hiçbir zaman. Sadece somurturdu. Kalbimi kırmazdı asla. Değer verirdi her zaman bana. Onu bu yüzden çok seviyordum.
