"Günaydın balım." Felix, saçını okşayan çocuğa baktı ve gülümsedi. "Uyuyakaldın, saat sekize geliyor." dedi Jisung ve sarışın olan başını salladı. "Çok uyumuşum." dedi ve yavaşça yerinde doğruldu. "Fefe, karakola gitmemiz gerekiyor." Felix kaşlarını kaldırdı. "Neden? Bir şey mi oldu?" Jisung kafasını iki yana salladı. "Seninle konuşmak istiyorlarmış, az önce Minho komiser aradı. "Anladım."
✧.*
"Ah, tam zamanında geldiniz." Chris gülümseyerek gelen ikiliyi karşıladı. "Felix seni içeride Jeongin ve Seungmin komiser bekliyor, sadece sana birkaç soru soracaklar. Anlaştık mı?" Felix kafasını salladı ve arkadaşına sarılarak içeri girdi. Karakolun içinde bugün kasvetli bir hava hakimdi, çoğu polisin yüzü asıktı ve diğer çalışanlarda diken üstünde gibi gözüküyordu.
"Jeongin ve Seungmim komiser nerede?" dedi Felix danışmanlığa doğru, danışmandaki kişi onu yönelttikten sonra sarışın olan gösterdiği odaya adımladı. Sorgu odasına gelmişti ve içeride Jeongin ve Seungmin hararetli bir şekilde konuşuyordu, kapıyı yavaşça tıklattı ve içeri girdi.
"Gel bakalım, Lee Felix Yongbok." Jeongin masadaki sandalyeyi çekerek küçük olanın oturmasını sağladı ve elindeki dosyayı Felix'in önüne koydu, dosyayı yavaşça açtığında ilk sayfada babasını gördü sarışın olan. "Bu adam, baban değil mi?" diye sordu Seungmin karşısına oturarak, Felix kafasını salladı. "Öz mü? Üvey mi?"
"Öz komiserim." Seungmin başını sallayarak birkaç not aldı. "Kaç çocuğu var?"
"İki."
"Ne zamandan beri hayatında değil?"
"Hatırlamıyorum."
"En son ne zaman gördüğünü-"
"Hatırlamıyorum komiserim."
Seungmin tekrardan başını salladı ve göz ucuyla Jeongin'e baktığında Jeongin mesajını anlamış gibi kafasını salladı ve sarışının yanına bir sandalye çekerek oturdu. Yavaşça ellerini tuttu ve Seungmin sorularını sormaya devam etti.
"Annen?"
"Çok görüşmüyoruz, çoğunlukla eve gelmiyor ya da o evde olunca ben okulda oluyorum."
"Onu en son ne zaman gördün?"
"Hatırlamıyorum."
"Ne iş yapıyor annen?"
"Çalışmıyor."
"Ne ile geçiniyorsunuz?"
"Babamdan kalan parayla."
"Baban size para mı yolluyor?"
"Bilmiyorum."
Seungmin derin bir iç çekti ve not defterini kapadı. "Tamamdır Felix, şimdi sana bir şeyler anlatacağım ve bu bilgiler ile ilgili herhangi bir detay biliyorsan söyleyeceksin tamam mı?" Felix kafasını salladı.
"İlk önce senin hakkında öğrendiğimiz ve büyük ihtimalle senin bilmediğin bir şeyler anlatacağım sana tamam mı? Lütfen sakin kalmaya çalış." Seungmin derin bir nefes aldıktan sonra yavaş yavaş olayları anlatmaya başladı.
"Baban mafyalığın yanında uyuşturucu da satıyormuş, fakat üstünde uyuşturucuyla yakalanmış. Yakalandığı zaman senin yaşın küçük olduğu için aslında senin içtiğini ve elinden aldığı için üstünde bulundurduğunu söylemiş birkaç kere. Senin bahanenle para kazanmış yani, sonrasında polisler artık bu yalana inanmayıp sana uyuşturucu testi yapmak istediklerinde de ülkeden kaçıp gitmiş. Çünkü sen çok küçükmüşsün o zaman ve polislerin seni görmesini istememiş."
Felix hızlı hızlı akan gözyaşlarını elinin tersiyle silerek dinlemeye çalışıyordu.
"Kardeşin hakkında...kardeşin hala çözemediğimiz bir gizem. Kim almış? Neden alınmış hala bir fikrimiz yok. Sadece sana bir tane soru soracağım tamam mı?"
Felix kafasını salladı.
"Kardeşinin kaybolması ile ilgili herhangi bir bağlantın var mı Felix?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hyunjin Ç. hf
Actionünlü bir polis memuru olan hyunjin ç. çaresiz bir şekilde kaybolan kardeşini arayan felix ile tanışır. [ağır küfür içerir.]