Vücudumun her yerini saran ağrılarla uyandım. Doğrulmaya çalışacaktım ki zincirli ellerim ve ayaklarım hareket etmeme bile izin vermedi. Dün geceden beri hareketsiz ve rahatsız bir pozisyonda uyuduğum için, tabi buna uyumak denirse, her yerim ağrıyordu. Vücudumla bütünleşmiş yaraları da unutmamak lazım.
Kızzz günayyddınnnnn.
Sana da günaydın çikom.
Bu ne ölülük lan.
Ne yapayım göbek mi atayım.
Ee at, tutan mı var.
Var.
Kim?
Zincir adamlar.
...
Nereye gittin?
Çiko?
Gitmişti. Onun gibi.
Kapının bir ayı tarafından ani bir şekilde açılmasıyla irkildim. Vücudumu korku kapladı. Aklımda milyon soru dönmeye başladı. Bu adam benim cehennemimdi, kabusumdu.
Ondan asla kurtulamayacağım.
Sürekli iğrenç bir şekilde sırıtan yüzünde bu sefer sinir vardı, kaşları çatılmıştı, sinirli bir şekilde hayatını mahvettiği bana bakıyordu. Hızlı bir şekilde arkasından kapıyı kapattı ve köşede duran masaya yaklaştı, kamera kaydını başlatıp, eline kırbacı aldı.
Ölümü bir kez daha diledim.
Yanıma yaklaşıp vücudumun her yanına vurmaya başladı, yeni yaralar oluşuyordu.
Henüz eskileri geçmemişti, ama onun umrunda bile değildi.
Sesim çıkmadı, o acı çektiğimi duymak ister gibi bana işkence çektirirken benim hiç sesim çıkmadı.
Ölümü dilememe rağmen direndim, ölene kadar güçlü görünmek zorundaydım.
★
Kapıdan çıkmadan önce yanıma yaklaştı ve zincirleri açmaya başladı. Elleri tenime değiyordu.
Dokunma.
Zincirleri açtıktan sonra kapıya yöneldi sözleri ise aklımda yeni sorular oluşturdu.
"Kalk elini yüzünü yıka, odaya makyaj malzemeleri bıraktım onlarla yaralarını kapat ve hazırlan çabuk ol."
Dışarı mı çıkacaktım? Sahi ne kadar olmuştu güneşi görmeyeli.
Ben güneşi hiç görmemiştim ki.
Nasıl makyaj yapılıyordu?
Ben hiç makyaj yapmamıştım ki.
Ben mi birşey yapmıştım?
Ben hiçbir zaman birşey yapmamıştım ki.
Neden dışarı çıkıyorduk?
Neden sinirliydi?
Dışarısı güzel miydi, tüm kötülüklere rağmen?
Tüm bu sorular ve çok daha fazlası kafamda dönerken çoktan hazırlanmıştım. Kapıyı açtım ve merdivenleri çıkmaya başladım. Canım acıyordu ama, güçlü görünmek zorundaydım.
Salona gelince onu içeride deli gibi volta atarken buldum.
Zaten deli.
Sus Diro sırası değil, ciddi ortam oluşturuyoruz şurda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
360° | GERÇEK AİLEM |
HumorAçıklama düzenlenecek ancak deli dolu, bol karakollu, kaçırmalı, dövüşlü, kaçışlı bir gerçek ailem kitabı ile karşınızdayım. Yeri gelecek ağlayacaz, sonra güleceğiz, sonra söveceğiz ama hep eğlence katmaya çalışacam. BAGIMLININ KİTABINA HOŞGELDİNİZ...