Beşinci bölüm geldi.
Keyifli okumalar.
Buraya bir emoji alabilir miyim.
16 Haziran 2023 İstanbul
"Söyle üsteğmen."
"Sayın albay ben Echer Tanrıkulu. Operasyonu birkaç saat erteleyin. Aradığınız belgeleri ben size getireceğim."dediğimde belgelerin yerini bilmiyordum ama bir senelik görev de boşa gidemezdi.
Askerin görevi de sana dert oldu , salak!
"Echer, sana güveniyorum kızım. İnfaz'a söylüyorum. Operasyon gece saat birde yapılacak. On ikiden önce belgeleri bulmaya çalış. On ikiyi geçince güvenli bir yere geç, belgeleri boş ver. Senin hayatın o belgelerden daha önemli. Allah yardımcınız olsun kızım."dediğinde albayı sevmeye başlamıştım. Daha kim olduğumu bilmeden bana güvendiğin söylemişti.
"Sağolun sayın albay."
Telefon kapandığında ikisi de yüzüme malmışım gibi bakıyordu.
"Albaya sağolun mu dedin sen?"
Aman Allahım albaya sağolun demişim!
Ne vardı bunda?"Canım ben sizin gibi onun emrinde değilim ki emredersiniz diyeyim."
Fakat bir asker olmayı isterdim."Neyse neyse, belge falan ne iş? Nasıl bulmayı düşünüyorsun?"
Aslında belgelere dair bildiğim hiçbir şey yoktu ama nerede olduklarını az çok tahmin ettiğim bir yer vardı. Umarım o belgeler düşündüğüm yerdedir.
"Senin aradığın yere bakacağım."
Mahir şaşkınca bana bakarken Rüzgar olan biten hiçbir şeyden haberi olmadığı için bizi izliyordu.
"Nereyi aramışım ben?"
"Mutfağın bahçeye açılan kapısından dışarı çıktığında solda kalan duvarda kesin bir şey var. İki gece orada silüet gördüm. Birini sana diğerini Halil'e söyledim çünkü Halil oraya bir şey saklamaya giderken sen de şüphelendiğin için gitmiştin ve o gece orada Halil'i görmeme rağmen sen yanlış gördüğümü iddia etmiştin. Yeterli mi üsteğmenim?"
"Aynı evde değiliz Echer, Belgelerin yerinin değişmediği ne malûm?"
Tabii o buraya yüksek ihtimal aldığı darbelerden dolayı baygın geldi, tıpkı benim gibi.
"Sen evin dışını hiç görmedin değil mi?"dediğimde beni onayladı. Gerçekten beni bayılttıktan sonra onu da buraya bayıltarak getirmişlerdi ama onun bayılması benim kadar kolay olmamış olmalıydı. Görünen bölgelerdeki yaraları da bunu doğruluyordu. Malzeme olsaydı hiç beklemeden yaralarına burada bakardım çünkü iltihaplı yaraları vardı.
"Mahir komutanım, bu ev de diğer ev gibi, hatta tıpkısının aynısı."
"Aynen öyle, evdeki mobilyalara kadar neredeyse aynı. Bu yüzden o gizli odanın da hâlâ var olduğunu düşünüyorum."
Orada olma ihtimali vardı ama alt kattaki onlarca odadan birindeyse eğer bulması çok zor, hatta imkansız olacaktı.
"Ama diğer evi aramışlardı, aynı yere neden koysun ki? Tekrar bir baskın olursa ilk oraya bakarlar."
Mantıklı aslında, zaten askerlerin bildiği bir yere neden koyar ki?
"Belki de bu zeki arkadaş kendini askerlerden kat kat daha zeki gördüğü için, sizin bunu düşüneceğinizi ve tekrar aramayacağınızı düşünerek aynı yere koydu. Denemeye değer bence. Hem ben seni ararken alt kattaki odaların çoğuna bakmıştım ve yarısı boştu. Geriye diğer odalar, onun odası ve o gizli oda kalıyor. Yanlış mıyım üsteğmenim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNFAZ / AKREBİN DÖNÜŞÜ
Teen FictionKüflenmiş bir zihin felakete gebedir ve elbet bir gün felaketi doğurur... Bu kitap benim olup (ç)alınması durumunda yasal yollara başvurulacaktır. Sizden ricam başka yerde görürseniz beni bilgilendirmenizdir.