Bölüm şarkısı: Yüzyüzeyken Konuşuruz - Dinle Beni Bi'
"Neden yaptın lan bunu?" Kulağımı acıtan sesine yüzümü ekşittikten sonra ona doğru eğilip konuştum. "Peşinden gitsene? İstemiyor muydun?" Yerinden kalkıp bana kaşları çatık bir şekilde baktıktan sonra hızla içeriye girdi. Merdivenlerden inerken çıkarttığı adım sesleri gittikçe uzaklaşırken balkondan aşağıya dönerek baktım. Onu aşağıya itmeden önce yumuşayan dalgalar, onu yüzeye çıkartmıştı bile. Denizin içerisinde attığı kulaçlar onu havada tutarken başını kaldırıp bana baktı. "Ya sen ne-"
Devamını dinlemeden içeriye geçtim ve pencere kenarına koyduğum kağıtları alıp geri döndüm. Chan çoktan dışarıya çıkmıştı, koşar adımlarla sahile indi "Aren!"
"Gelme! Ben geliyorum oraya." Aren, kıyıya doğru kulaç atmaya başladığında sakin adımlarla merdivenlere doğru ilerledim. Merdivenlerin sonuna gelip demir kapıdan çıktığımda Aren ile Chan'i karşımda buldum. "Sağ ol Deniz. İkinci defa oldu bu! Denizi görmedin mi? Ölebilirdim."
"Ama ölmedin." Yanlarından geçip arabaya ilerledim ve öndeki yolcu koltuğuna geçip onlara baktım. Hâlâ bana bakıyorlardı, camı açmak için arabanın kolunu kendi etrafında çevirdim ve camın gıcırdama sesi ile başımı pencereden dışarıya çıkarttım. "Binin! Gidiyoruz!" İlk başta birbirlerine baktılar ardından Aren kolunu onun omzuna attı "Gidelim."
"Neden ben..."
"Bana değil ona sor." Aren iç çektikten sonra elini ondan çekerek arabaya ilerledi ve sürücü koltuğuna oturdu. "Beni tekrar öldürmeye çalıştığın için teşekkürler." Gülümsedim ve arabaya doğru ilerleyen Chan'i izledim. "Lafı bile olmaz civciv. Bas gaza gidelim." Chan arabaya bindiğinde daha fazla beklemeden arabayı çalıştırdı ve geri geri sürmeye başladı. "Yedek kıyafet getirmediniz mi? Hasta olacak."
"Ya sen arkadaşın için endişe mi ettin? Sorun yok turp gibi o turp." Elimi ıslak olan kıyafetlerinin üstünden omzuna iki defa vurdum. "Acıdı Deniz!"
"Acımadı." Elimi çekip koltuğa sildikten sonra camdan dışarıya baktım. Deniz az öncesine rağmen oldukça iyi bir ruh halindeydi. Sanırım istediği kişiyi kendisine aldıktan sonra mutlu olmuştu. "Denize baksana." İkisinin de bakışının denize döndüğüne eminim. "Kurbanı hoşuna gitti sanırım."
"Ben miyim o? Ayıp ama." Aren bunu söyledikten sonra gülmüştü ancak bunun sinirden olduğunu anlayabiliyordum. Arabanın içine dönüp baktığımda Chan in kemerini tutarak denizi izlediğini gördüm. "Korkma, kanatları erimedi yine uçar." Bana cevap vermemiş, yüzüme dahi bakmamıştı. Önüme dönüp akıp giden yolu izledim.
Chan henüz kabul etmemişti tek yaptığım onu şoka uğratıp yanımızda götürmekti. Kurduğum plan böyle işlemeye devam ederse ikinci kişiye kadar yapacağım her şey hazırdı.
Eve vardığımızda hava tekrardan bozulmaya başlamıştı, kıyı şehrinde yaşamanın kötü yanlarından biri de buydu işte. Fazla ağacı, bitkisi ve bolca yağmuru vardı.
Evin kapısını açtığım anda Aren koşarak odasına girdi. Chan ise sakin adımlarla yeni geldiği evin içine girdi ve etrafa bakındı. "Salon karşındaki odada." Sessizce başını salladı ve salona girip koltuklardan birine oturdu. Dün akşamdan beri açık olan pencereyi kapattıktan sonra Aren'in başındaki havlu ile odaya girişini izledim. "Aç mısın? Sabah pizza yapmıştım biraz arttı."
"Hey, o benimdi." Ona seslenmeme rağmen sözlerimi umursamadan mutfağa gitti ve tabak sesleriyle cevap vermeyi seçti. Chan'in yanına yavaşça ilerleyip yanına oturdum. Bakışlarını karşımızdaki televizyona dikmişti tek sıkıntı ise televizyonun kapalı olmasıydı. "Chan."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görev Adı: Çirkin Ördek Yavrusu (+18)
Mystery / ThrillerDikkat! Bu gizli bir kayıttır. Görevliler dışındaki kişilerin izlemesi yasaktır! Bu görev için siz seçildiniz Yüzbaşı Deniz ULUGÖK. Takımınızı kurarak göreve başlayabilirsiniz. Eğer görevi reddediyorsanız bu dosyayı üzerinde yazılı olan adrese geri...