(Bölüm isimlerinin hikayesini merak edenler kitabın Instagram hesabına bakabilir bölüm resmiyle beraber hikayesini de paylaşıyorum.)
Instagram: @ __athenas_owl
Bölüm Müziği: Stephen Rezza - Artemis
"Deniz!"
Kulaklarımın dibinde bağıran Alaz'a döndüm. Endişe dolu gözlerle elime bakıyordu, bir kan akışı ya da kıyafetime yayılan bir kırmızılık bekliyordu. Elimi kaldırıp ona doğru uzattığımda garipser bir biçimde bakmasını bekledim ancak o hala elimin kalktığı yere doğru bakıyordu. Daha fazla dayanamazdım, kahkaha atmaya başladığımda kaşlarını çatarak bana baktı. "Sen beni nasıl öldüreceksin acaba?" Havadaki elimi kıyafetime atıp yukarıya çektiğimde gözlerini direkt açık bir yara görmek için hazırladı. Karşısına çıkan şey ise kurşun geçirmez ceketti. Ayağa kalkıp yumruk yaptığı elinden bir tanesini suratıma geçirdi. "Komik mi bu Deniz?" Arkamızdaki çocuklar hep bir ağızdan 'uf' sesi çıkartırken acıyan yanağımı tutup ona döndüm. "Elin gittikçe ağırlaşıyor."
"Ben gidiyorum bu çocuklar da umarım kafana sıkar." Ardına bile bakmadan taş zeminde ilerleyerek gözden uzaklaştı. Nereye gittiğini bildiğim için yerden kalkıp üstümü silkeledim ve yerde duran limon poşetini eğilerek aldıktan sonra çocuklara döndüm. Alaz'ın dövdükleri dışında geriye iki kişi kalmıştı, bana silah çeken bir adım daha önde duruyordu. Ona doğru ilerlerken yüzümdeki gülümseme silindi. "Sen beni öldürmeye mi çalıştın?"
Çocuktan ses çıkmamıştı belki de Alaz kadar kötü olmadığımı düşünüyordu, nede olsa onların önünde dayak yemiştim. Elimdeki limon poşetini sweatimin cebine koyup onun üzerine yürümeye devam ettim. En sonunda elindeki silahı tekrar bana doğrultmaya çalıştığında ondan hızlı davranıp elimin tersiyle vurarak silahın düşmesini sağladım. Ardından çocuğun yakasını tutup sıktım, iki eliyle bileğimi kavrayıp kurtulmaya çalıştı. "Ben Alaz gibi değilim. İki morlukla kurtulamazsın yaşınızdan büyük işlere girişmeyin." Çocuktan ses çıkmadığında yanında duran diğer çocuğa döndüm "Duydun mu?" Sesim gereğinden yüksek çıkmıştı, bazen şiddete gerek kalmadan insanları korkutabilirsin bunun en iyi göstergesi bağırmam ile sarsılan çocuktu "Evet." dedi kekeleyerek.
Çocuğun yakasını onu yere fırlatarak bıraktım ve yerde yatanlardan birinin eldivenini söküp yerdeki silahın etrafına sararak silahı aldım. "Bu benimle geliyor." Ayakta kalan çocuk inkâr edercesine öne doğru bir adım aldı, ona dönüp bakmam yerinde durmasını sağladı. "Sizi de birkaç gün sonraa polis almaya gelir." Daha fazla bir şey demeden elimdeki silahla evimin yolunu tuttum. Yolda bu saate kimse yoktu gecenin 3'üne gelmiştik bile.
Eve vardığımda mutfaktan tabak çatal sesleri geliyordu, sesin geldiği yöne ilerledim. Masada üç kişilerdi; Alaz elindeki sigara ile balkon tarafına oturmuş dışarı bakıyor, Aren önündeki pizza dilimini gömüyor ve Chan de salatasını yiyordu. Elimdeki silahı masanın ortasına atıp hepsinin bana dönmesini sağladım. "Aren yarın bunu polis karakoluna götür, gece marketin ilerisindeki yangını çıkaran kişilere ait olduğunu söyle." Aren elindeki pizza dudaklarındayken durup önce silaha sonra bana döndü ardından da lokmasını yerken başını sallayıp arkasına yaslandı.
"Nereden geldi? Bunu nasıl aldın?" Chan parlak gözlerle bana bakıyordu, üstümdeki kıyafeti sıyırarak çelik yelekteki kurşun izini gösterdim. "Vurdu beni."
"Hadi canım!" Chan'in şaşırdığı şey beni vurmaları olmuştu Alaz ise elini masaya vurup hepimize sırayla baktı. "Kimse bu herifin normal yaşantısında neden çelik yelek giydiğini sorgulamayacak mı?" İkisinden de ses çıkmamıştı. Gülümseyip Alaz'a baktım. "Ölmedim diye çok üzüldün dimi?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görev Adı: Çirkin Ördek Yavrusu (+18)
Mystery / ThrillerDikkat! Bu gizli bir kayıttır. Görevliler dışındaki kişilerin izlemesi yasaktır! Bu görev için siz seçildiniz Yüzbaşı Deniz ULUGÖK. Takımınızı kurarak göreve başlayabilirsiniz. Eğer görevi reddediyorsanız bu dosyayı üzerinde yazılı olan adrese geri...