5.Bölüm: Akhilleus

3 0 0
                                    

Gang of Youths - Achillus Come Down

Belki uyarı niyetine olur herkesin bildiği hikaye ama yine de uyarı geçmek istiyorum. Achillus'un Şarkısı isimli kitabı okumadıysanız ve spoiler almadan okumak, hikayesini o şekilde öğrenmek istiyorsanız bu bölümde Achillus'un hikayesinin kısa bir özeti geçtiğini ve içerisinde spoiler olduğunu bilmenizi isterim. Bu arada bahsi geçen kitap en sevdiğim kitaplar arasında, okumadıysanız bence bir göz atın ;)

Sabah seslere uyandım, deliksiz uyuduğuma dahi şaşırmıştım. Yerimden doğrulup mutfağa doğru açık tek gözle baktığımda elinde mutfak eldiveni ile Alaz kapıda belirdi. "Tam seni uyandıracaktım. Hadi yemeğe gel sonra iş hakkında konuşalım."

Açık olan tek gözümle bir süre daha ona baktıktan sonra elindeki eldivenlere bakıp geri yüzüne döndüm, "Zehir katmadın dimi?" Kokulardan dolayı boş olan karnım gürültü ile guruldadığında aramızdaki sessizlik beni ele vermişti. "Zehir olsa da yersin gibi." Sözü bittiğinde hiç beklemeden mutfağa gitmişti. Arkasından ayağa kalktığımda ilk başta dengemi kaybedip olduğum yerde tek ayak üstünde geriye doğru sektim. Elimi koltuğa atıp tutundum ve bir süre bekleyip geri doğruldum. "Hadi!" İçeriden Aren'in sesi yükselmişti.

"Bekleyin geliyorum işte!" Aynı ses tonunda ona cevap verip mutfağa doğru ilerledim. Mutfak kapısına varmadan birbirine geçmiş olan saçlarımı düzeltip girdim.

"Sonunda geldin." Aren'in sözlerine cevap vermeden benim için ayrılmış olan sandalyeye oturdum ve önümde duran soğansız menemene baktım. "Soğansız menemen mi olur? Hangi cahil yaptı bunu?"

Alaz kaşları çatık bir şekilde bana döndü. "Soğanlı menemen mi olur midesiz misin?" Ona doğru başımı eğip baktım "Alaz, soğansız menemen tarifini sana kim verdiyse acil onunla konuşmayı kes." Alaz göz devirip önüne döndü ve ekmekten bir parça kopartıp menemene daldırdıktan sonra ağzına atıp dünyanın en iyi yemeğini yiyormuş gibi bana döndü. Yüzümü ekşitip arkama yaslandım. "Kendi evimde üç gündür açım. Pizza yerken mutluymuşum ya ben." Chan fırından gelen zil sesi ile kalkıp fırındaki patatesleri alarak masaya koydu.

"Sonunda yemek." Yemek kelimesine özellikle baskı yapmıştım. Aren ağzında menemen dolu ekmekle bana döndü ve boğuk anlaşılmaz sözler söyledi "Sana yemeğini yedikten sonra konuş dedim."

İşaret parmağını kaldırıp beklememi istedikten sonra ağzındaki lokmayı hızlı hızlı çiğnemeye başlayıp bana döndü. "Yemek seçmeden yersen yemek bol." Elimi yaşlı kadınların yaptığı gibi iki taraftan leğen kemiğime dayayıp ona baktım. "Pardon? Ben sizin için çabalarken siz yemekleri yiyip hemen topluyorsunuz ya da..." Bir süre durup önce Chane daha sonra ona geri baktım "Neredeydiniz dün?"

Aren önüne dönüp sorumu umursamadan yemeğini yemeye devam etti. Chan beni insan yerine koyan tek kişiydi "Aren'in annesi yemeğe çağırmıştı oraya gittik." Tekrar Aren'e baktım ancak bu sefer yemeği yemek için eğdiği yüzünü görmek için aşağı doğru eğilmiştim. "Annen neden beni çağırmıyor?"

Ağzındaki yemeği gösterip cevap veremeyeceğini ima etti. "İşine gelmedi dimi?" dediğimde başını sallayıp gülmeye başladı ve lokması soluk borusuna kaçıp öksürmeye başladı. Chan hızlıca elini arkasına vurmak için havaya kaldırdı, daha eli onun sırtına ulaşamadan havada durdurdum. "Öksüren kişinin sırtına vurulmaz. İlk yardım dersi almadın mı sen?" Aren bir iki öksürükten sonra su içerek kendine gelmişti ancak gözünden akan yaşı görebiliyordum. "Ölüyordum resmen." dedi kısık ses tonuyla. "Yemek yerken gülünmez. Böyle çarpılırsın işte."

"Sen deneyimlisin sanırım." Bana laf atan Alaz'a döndüğümde cümlesine devam etti. "Başka açıklaması olamaz." Beni süzdükten sonra demişti bu kelimeleri. Elimi göğsümün üstüne koyup ona baktım. "Ben çarpılmış mıyım? Senden daha çok imanım var benim be."

Görev Adı: Çirkin Ördek Yavrusu (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin