"AYNI ŞEHİRDE SEN VARSIN, BEN VARIM, BİZ YOKUZ. "
🔗🔗❄🔗🔗
"ACI İNSANI BÜYÜTÜR, YAŞADIKLARIMIZ İSE BİZİ OLGUNLAŞTIRIR. "
SENDE KENDİNİ KAYBETTİYSEN BİZİM HİKAYEMİZ DE KENDİNİ ÖNCE HİSSET SONRA BUL.
OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAZSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM. KEYİFLİ OKUMALAR UĞUR BÖCEKLERİM.
🔗🔗🗝🗝🔗🔗
Acı mı insanı büyütür yoksa yaşadıklarımız mı insanı büyütür? Ailesi'nin gözünde küçük bir kız çocuğu ve küçük prensesi olan , abisi'nin ise küçük baş belası Nehir Karsu. Ailesi'nin pamuklara sarıp sarmaladığı Nehir.
Bugün abisi'nin yoğun ısrarları üzerine büyük bir davet düzenlenmişti , hem üniversite'yi kazandığı için hem de doğum günü olduğu içindi.
Belki de insanlar içine ilk defa karışmıştı, buna rağmen ürkek davranmıyordu herkesi şaşırtmak konusunda çok iyiydi .Nehir'in ürkek bakışları gökyüzünde patlayan havai fişekleri, insanların sesleri ve müziğin hoş melodisi ona bambaşka duygular hissettiriyordu, ona doğru yaklaşan adım seslerini duymasına rağmen gözlerini karanlık gökyüzünden ayırmadı.
"Kalabalık ortamlarda fazla durmayacağımı biliyorsun. " Kurduğu cümleyle ona doğru gelen adım sesleri durmuştu, gelen kişi abisin'den başka kimse değildi, bazılarına göre şımarık ve zengin bir kız çocuğuydu , bazılarına göre ise ürkek ve korkak biriydi. Ama fark edemedikleri tek şey ise Nehir'in gerçek kişiliğini gösteremediğiydi, insanların gözünde korkak ve ürkek biri olmaktan nefret etmesine rağmen bu kişiliğinden asla vazgeçemiyordu.
Omzunun üzerinden arkasında duran abisine baktı aralarında üç adımlık mesafe olmasına rağmen abisi'nin gözlerinde ki şefkati ve sevgiyi görüyordu , gözleri abisi'nin elinde ki sigarayı bulduğunda ise yüzünü istemsizce buruşturdu, şu zıkkımı onun elinde gördüğün de yüzünü her zaman buruşturmaktan başka bir şey yapamazdı.
"Şu zıkkımı içmesen olmaz değil mi? " nazik ve sitem dolu sesimle birlikte abim'in dudağı yana doğru kıvrıldı, "Peki sen şu çimenlere uzanmaktan bıkmadın mı? " dedi. Her sözüme hazır bir cevabı olduğu için söylediklerine göz devirerek karşılık verdim .
"Rica ediyorum, sigara kokusuyla yanıma gelmeyin. " Dememle abim ağzının içinden bana küfürler savurmaya başladı. Onu ne zaman o zıkkımı içerken görsem hep böyle yabancı gibi konuşurdum abim ise bu halime küfürler yağdırırdı.
"Tam bir baş belasısın, cadı gibisin sadece uçan süpürgen eksik. " Bana söylediği sözlere karşı kendimi gülerken buldum, bu halleri çok tatlı oluyordu, abim'in uzaklaşan adım sesleriyle birlikte gözlerimi tekrar karanlık gökyüzüne çevirdim, bu akşam yıldızlar ve ay yoktu onun yerine sadece karanlık bir gökyüzü vardı.
Karanlık siyah bir gölge gibi bütün beyaz rengi yutmuştu, sanki her şeye kendisi sahip olmak istiyordu, davet'in bitmesine üç saatte yakın zaman vardı. Gözlerimi karanlık gökyüzü gibi karanlığa yumdum.
YARIM SAAT SONRA
"Bir kızı öldürecek kadar cani değilim. Düşmanıma vereceğim en büyük hasar kardeşi'nin benim soyadımı taşımasıdır." Saçlarım arasından gelen kalın ve tok sesle birlikte gözlerimi yavaşça araladım , yanımda uzanan bedeni görmemle bedenim bir şok dalgası geçirmeye yetmişti, korkuyla yerimden sıçrayarak ayağa kalktım. Ürkek bakışlarla yerde çimenlerin üzerinde uzanan yabancı'ya baktım.
"S-siz kimsiniz? " Korkuyla titreyen sesime engel olamamıştım. Karanlık yüzünden onun yüzünü net göremiyordum. Ama gökyüzü rengi gibi bakan mavi gözlerini çok net görüyordum, benim korkumun yüzde biri bile bu yabancı da yoktu, bu halimi gülerek seyrediyordu.
"Korkak tavuk gibi kaçmak yerine başka bir şey bilmez misin? " Alaylı çıkan sesiyle birlikte kaşlarımı istemsizce çattım, resmen benimle dalga geçiyordu. "Kimsiniz dedim. " Sesimin tonuna dikkat ederek konuşmaya çalışıyordum. Etrafta kimse olmadığı için yardım da isteyemiyordum.
"Ürkek kuşlar gibi titreme. " Uyarıcı sesiyle birlikte bakışlarım titreyen ellerime kaydı o söyleyene kadar titrediğimi hiç fark etmemiştim. Kendimi toplayarak tekrar ona döndüm.
"Size bir soru sordum? Kimsiniz? " Sorumu yine tekrar ederek ona yöneltim, avucunun içinden sakladığı notu çimenlerin üzerine bırakarak mavi irislerini üzerime dikerek konuşmaya devam etti.
"Çok yakında kim olduğumu öğreneceksin, o gün gelene kadar hayatı'nın tadını çıkart. " Uzandığı çimlerden heybetli bedeniyle ayağa kalktı. Mavi gözleri son kez gözlerime değerek . Arkasını dönüp karanlık ormana doğru yürümeye başladı.
" Orman geceleri korkutucu, geri dönün ." Diye bağırsamda sözlerimi umursamadan yürümeye devam etti.
Bu yabancı'nın kurduğu cümleler ne anlama geliyordu ? Kafamın içinde binlerce soru vardı peki bu sorularımın cevabı kimdeydi? Çimlerin üzerine bıraktığı notu hızlı bir şekilde elime alarak okumaya başladım, okuduklarımla nutkum tutuldu bu notta yazılanlar ne anlama geliyordu?
Eğer bir şehir seni aşırı derecede çekiyorsa o şehir de seni bekleyen bir hikaye var. BİZİM HİKAYEMİZ DE ÇOK YAKINDA BAŞLAYACAK.
Notu avucumun içinde sıkarak ayağa kalktım avucumun içinde sıktığım notla birlikte yabancı'nın arkasından ormana doğru yürümeye başladım. Ani verdiğim bu karar doğru ya da yanlış hiç farketmiyordu umursadığım tek nokta bu yabancı'nın benden ne isteğiydi bunu öğrenmeden o yabacı'yı bırakmayacaktım.
SİZCE BU YABANCI KİM?
NEHİR YABANCI ADAM'IN PEŞİNDE GİTMEKTE DOĞRU BİR KARAR MI VERDİ?
YENİ BÖLÜM DE YABANCI ADAM'I TANIYACAZ.
ŞİMDİLİK BENDEN BU KADAR KENDİNİZE ÇOK İYİ BAKIN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP ÇIKMAZI
Teen Fiction"Karımla aynı evin içinde, ayrı ayrı yatacaz öyle mi?" üzerime doğru gelen adımlarıyla birlikte arkaya doğru geriledim. Onunla aynı evde bulunduğum yetmezmiş gibi bir de aynı oda da kalacaktık. "Tamam sen, bu oda da yat ben başka oda da yatarım."...