Bölüm 7

31 1 3
                                    

Tam çarpışacakken hepimiz kapıdan gelen gür bir ses ile durup döndük: "Mikey, Jackson, Dağhan, Dare! Ve Kate... Sizden durmanızı rica ediyorum." Ben bagetlerimi çantama attım, Jackson lambayı yere attı, Dağhan baltasını yere sapladı ve Dare de bıçağını masaya koydu. Bu sesin sahibi Opeth'in solisti Mikael Akerfeldt idi. Ağzım kulaklarıma vardı ve yere düştüm. Jackson bana tip tip baktı. Dağhan homurdanarak masasına, Dare de barına geçti. Akerfeldt güldü ve "Hadi gençler, daha konseriniz var..." dedi. Toparlanıp konser alanına geçtik.

Saat 9'da Mikael Akerfeldt tek başına sahneye çıkıp bizden bahsetti ve bizi teker teker seyirciye tanıttı. Ardından mikrofonu bize uzattı. Prosedür gereği Kate'in alması gerekiyordu fakat o konuşamayacak halde olduğu için Ezel aldı. Grubumuzun işlevinden bahsetti ve teşekkür edip mikrofonu geri verdi. Yerlerimize geçtik ve şarkılarımızı çaldık. 2-3 tane cover şarkısı, ardından biraz kendi bestelerimizden sunduk. Sonra Opeth'e yer verip kulise geçtik. En sevdiğimiz şarkılar çalındı: The Twilight Is My Robe'dan tut, By The Pain I See In Others'a, oradan Eternal Rains Will Come'a kadar bir sürü güzel şarkı dinledik, hem de kulisten.

Konser bittiğinde Akerfeldt "Grubumuzla viski içmek ister misiniz?" dedi. Ezel "Bana uyar." dedi Sarah "Tabii ki." dedi. Ben "Zevkle!" diye bağırdım. Jackson "Kate nerede?" dedi. Etrafa bakındık. Yine gitmişti. Mikael "Neyse gençler, arkadaşınızı ararken size yük olmak istemeyiz. Bu arada başınız sıkışırsa buradaki bara girip kardeşlerden yardım isteyebilirsiniz. Size hiçbir türlü sıkıntı çıkaramazlar." dedi. Ezel "Türk misafirperverliği..." dedi. Sarah'nın telefonu çaldı. Özür dileyerek yanımızdan ayrıldı. Parmağımı kaldırıp "Ben sigaraya çıkacağım. İsteyen?" dedim. Opeth grubunun sigarasını Ezel ile tedarik etme onuruna eriştik.

Mikael kolunu boynuma atıp "Kate'i seviyor musun?" dedi. Fredrik Akesson gülümsedi. "Evet." dedim. Ezel sigarasından büyük bir nefes çekti. "Hem de çok. Hani ay çiçekleri güneşin doğmasını bekler ya, ben de onun bana kavuşmasını öyle bekliyorum şu an. Güneş doğsun, o gelsin, bir daha da akşam olmasın istiyorum. Gerekirse yapraklarımı yolsun, çekirdeklerimi yesin, ama o nereye giderse ben hep ona doğru döneyim, hep ona bakayım istiyorum." Sigaramı bitirip yola fırlattım. Mikael bana sıkıca sarıldı. "Sen koca yürekli, sevdi mi seven bir çocuksun Mikey. Daha önce hiç böyle bir aşk betimi duymamıştım." dedi. "Teşekkürler, ayrıca size bu gece için yürekten teşekkür etmek istiyorum. En sevdiğim grubun üyeleriyle tanışacağım aklıma gelmezdi." dedim. Mikael yeleğinin cebinden dört kartvizit çıkarttı ve her birimize uzatıp "Numaralarımız burada yazıyor. Ne zaman isterseniz yazın. Sizinle bir kez daha sahne almak isteriz." dedi. Kalpten gidecektim az daha. Sonra Dare elinde tepsiyle geldi ve dokuz bardağı her birimize uzattı: "Viskileriniz..."

Kediler, Bagetler ve Camel İzmaritleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin