[BL] After Mistakenly Binding The Matchmaker System

B.86: Zengin Patronun Beyaz Ay Işığı-5

"Merhaba." Li Heyuan dışında, Li Shu herkese karşı mesafeli ve kayıtsızdı.

Fang Wei, adamın ilgisizliğine aldırış etmedi. Li Shu'nun seviyesindeki biriyle temas kurma fırsatına sahip olmak onun için kolay değildi. Bu fırsattan zaten çok memnun kalmıştı.

"Bay Li, ders vereceğim kişiden emin değilim..." Fang Wei, sözleşmedeki şartları düşündü. Ders vereceği öğrencinin yaşından emin değildi. Genel olarak, ebeveynler çocukları için öğretmen tuttuklarında, özel dersin kapsamı sınırlıdır, sınıf ve konuya göre belirlenir. Ancak imzaladığı sözleşme farklıydı. İlkokul ve ortaokul seviyesi de dahil olmak üzere tüm konularda ders verecekti.

Li Shu telefonuna baktı. "Yakında burada olacak. Önce birbirinizi tanıyabilirsiniz."

Li Heyuan, S City'deki üst sınıf çevrelerden birçok çocuğun okuduğu prestijli bir okula gitti. Onlar için okul sadece ders çalışılacak bir yer değil, aynı zamanda sosyal ağlarını genişletebilecekleri bir yerdi. Li Shu'nun neden Li Heyuan'ın bu okula gitmesini ayarladığı açıktı.

Haber, bilgili kişiler arasında hızla yayıldı. Li ailesinin reisinin dışarıdan bir çocuk getirdiği çok önceden biliniyordu. Bu bir evlat edinme olmasına rağmen, çocuk resmi olarak Li soyadını almıştı, bu yüzden çocuk ile Li ailesinin reisi arasındaki ilişki ne olursa olsun, onu gücendirmeyi göze alamazlardı. Evdeki genç nesle Li Heyuan ile iyi geçinmeye çalışmaları için talimatlar verilmişti.

Bazıları aileleri tarafından emanet edildi, bazıları ise gerçekten ilgilendi. Birçok çocuk Li Heyuan ile konuşmak için inisiyatif aldı. Li Shu'nun daha fazla arkadaş edinmek hakkında söylediklerini hatırlayan Li Heyuan, hepsini memnuniyetle karşıladı. Sadece birkaç gün içinde etrafında küçük bir arkadaş çevresi oluşmuştu.

"Kardeş Li, ayın sonunda takılmak için zamanın var mı?" Li Heyuan'ın yanında yürüyen, sarı saçlı, Li Heyuan'ın özenle giydiği üniformasıyla keskin bir tezat oluşturan gevşek bir okul üniforması giyen bir gençti.

Li Heyuan: "Emin değilim. Efendim benim için bir öğretmen bulacağını söyledi. Zamanım olursa giderim."

"Özel ders, ha? Yaşlı adam da benim için bir öğretmen bulacağını söyledi ama ben reddettim," genç ellerini başının arkasına koydu ve içini çekti. "Tatil geldi, bunu özel ders için nasıl harcayabilirim?"

Ama Li Heyuan'ın durumunun onlarınkinden farklı olduğunu biliyordu, bu yüzden onu ikna etmeye çalışmadı.

Okuldan sonra öğrenciler okul kapısından dışarı akın etti. Kızlar tek tip etek giyerdi, erkekler beyaz gömlek ve siyah pantolon giyerdi, gençlik ve canlılık yayardı. Li Heyuan ve yanındaki genç, kalabalıkla birlikte yürüdü ve kavşakta yollarını ayırdı.

Buradaki her şey Li Heyuan'ın önceki hayatından çok farklıydı. İlk başta uyum sağlamakta zorlanmıştı, ama efendimi düşünerek, on altı yıllık alışkanlıklarını neredeyse alt üst eden bu dünyaya uyum sağlamak için kendini zorladı.

Okul kapısında, Li Heyuan hemen arabanın onu almaya geldiğini gördü. Efendimin arabada olabileceğini düşünerek gözleri hafifçe parladı.

"Genç Efendi."

Arabanın camı aşağı indi ve Li Heyuan sadece Klaus'u gördü, arka koltukta başka kimse yoktu. Hayal kırıklığı ya da başka bir şey olsun, gözlerindeki ışık yavaş yavaş karardı. Dudaklarını büzdü, kitap çantasını kaldırdı ve arabaya bindi, tek kelime etmeden pencereden dışarı baktı.

Aklında, yardım edemedi ama merak etti, 'Efendim hala şirkette miydi? Akşam yemeği yedi mi?'

Düşüncelere o kadar dalmıştı ki, bugün izledikleri rotanın öncekinden farklı olduğunu fark etmedi.