[BL] After Mistakenly Binding The Matchmaker System

B.51: Patronun Favorisi-13

Bu sahne başka bir zaman ve mekanda birden fazla kez ortaya çıkmıştı. Bir zamanlar herkes tarafından mesafeli ve saygı duyulan, önünde yalnızca başını eğerek onu hiçbir şekilde zorlamak istemeyen bir adam vardı.

Li Shu duygularını gizlemede iyiydi. Mo Yanzhi yukarı baktığında yüzünde olağandışı hiçbir şey yoktu.

Peder Li VIP koğuşundaydı. Mo Yanzhi'nin geldiğini öğrenince, Peder Li'nin doktoru işini bıraktı ve onu şahsen karşılamaya geldi.

"Bu kim?" diye sordu Dr. Zhang, Mo Yanzhi'nin yanında yürüyen yakışıklı genç adama bakarak.

O, Peder Li'nin doktoruydu. Peder Li'nin durumu nedeniyle, son birkaç gündür Mo Yanzhi ile çok fazla etkileşime girmişti ve doğal olarak Mo Yanzhi ile koğuştaki insanların kan bağı olmadığını biliyordu. Ayrıca Mo Yanzhi'nin bir arkadaşı tarafından ailesine bakması için emanet edildiğini de öğrendi.

Ona göre burada gösterilen özen, bir arkadaşın ailesine bakmasına yardım etmenin ötesindeydi; bazı insanlar kendi ebeveynlerine bile bu şekilde bakmazlardı.

Bu Başkan Mo ve bahsettiği arkadaşının kesinlikle sıra dışı bir ilişkisi vardı. Ancak bunlar doktorların endişe edeceği şeyler değil, kendi işlerine odaklanmaları ve hastanın bir an önce iyileşmesini sağlamaları gerekiyor.

"Dr. Zhang, merhaba, ben Bay Li Zhonglong'un oğluyum. Bu süre zarfında babama yardım ettiğiniz için minnettarım." Li Shu gülümsedi ve doktoru selamladı.

"Demek siz Bay Li'siniz. Babanızın ameliyatı çok başarılı geçti ve sonrasında iyileşmesi çok iyi oldu."

Koğuşa doğru yürürken, Dr. Zhang, Li Shu'ya Peder Li'nin durumunu anlattı. Bu sırada Peder Li dinleniyordu ve Anne Li de ona eşlik ediyordu. Kapının çalındığını duyan Anne Li, kapıyı açmak için acele etti.

"Dr. Zhang..." Anne Li'nin gördüğü ilk kişi beyaz önlüklü doktordu, ancak beyaz önlüksüz iki kişiyi hemen fark etti. Biri, her karşılaştıklarında takım elbiseyle şık görünen Mo Yanzhi'ydi ve diğeri ise sade beyaz gömlekli yakışıklı bir genç adamdı, yüzü çok tanıdık geliyordu.

O Li Shu'ydu! Oğulları!

Anne Li, genç adama boş boş baktı, dudakları açılıp kapandı ve sonunda, "Xiao, Xiao Shu?" dedi.

Sesi bile belirsizlikle doluydu. Oğlunu en son iki yıldan fazla bir süre önce görmüştü. O zamanlar Li Shu henüz topluma girmemiş saf bir üniversite öğrencisi, yeşil bir genç adamdı. Ama şimdi, önünde duran genç adam olağanüstü bir çekicilik yayıyordu, iki yıl öncesine göre çok daha yakışıklı ve olgun görünüyordu.

Asıl değişiklik mizacındaydı. Olağanüstü Bay Mo'nun yanında dururken bile hiç gölgede kalmış gibi görünmüyordu.

Yaşını hesapladığımızda oğlu hâlâ yirmili yaşlarının başındaydı. Bu iki yılda bu kadar değişecek ne yaşamıştı? Li Shu ne kadar seçkin hale geldiyse, Anne Li kendini o kadar suçlu hissetti. Eğer evde yaşananlar olmasaydı oğlu bu kadar genç yaşta bu kadar ağır bir yükü omuzlamak, kendini büyümeye zorlamak zorunda kalmayacaktı.

"Anne, benim. Seni görmeye geldim."

Li Shu'nun sesi, Anne Li'nin düşüncelerini geri getirdi. Gözlerinde biriken gözyaşlarını sildi. "Bana bakın, kafam karıştı. İkiniz de hemen içeri girin."

Anne Li, herkesin içeri girmesine izin vermek için kenara çekildi. Hemşirelerin eşliğinde Dr. Zhang, Peder Li'yi muayene etti ve gülümsedi, "Tebrikler, hasta çok iyi iyileşiyor."

"Bu iyi, bu iyi. Emekleriniz için teşekkür ederim doktor." Kocasının durumu, Anne Li'nin zihnini ağırlaştırıyordu. Doktorun sözlerini duyunca endişeleri biraz azaldı ve sonunda günlerdir eksik olan gülümsemesini gösterdi.