[BL] After Mistakenly Binding The Matchmaker System

B.102: Zengin Patronun Beyaz Ay Işığı-22

"Li Shu..."

Adam bu ismi mırıldandı ve bir anahtar gibi, anıların vanası aniden açıldı.

Kaç yıl önce olduğunu hatırlayamıyordu. O zamanlar hala gençti, bir yavru gibiydi, "Li Shu" adında bir adamın koruması altında yaşıyordu.

Sessizce pencereden dışarı baktı. Ne kadar zaman oldu? O kişinin kollarında nefesini kaybettiğini gördü, o kişinin götürülmesini çaresizce izledi ama hiçbir şey yapamadı. Koruyucu kabuğunu kaybetmiş ve yumuşak bir iç mekanı ortaya çıkarmış bir keşiş yengeci gibiydi. O andan itibaren, onu kanatlarının altına sığınacak güçlü ama nazik bir adam yoktu.

O dönemi nasıl atlattı? Bilmiyordu. O zamanı düşününce hafızası boştu, her şey ve herkes alacalı bir şekilde iç içe geçmişti. Cam paramparça olmuştu ve ne kadar tamir etmek istese de hiçbir yolu yoktu.

Onu şimdiye kadar sebat ettiren neydi? Yürüyen bir ceset gibiydi, Li Shu onun için sadece bir yaşlı değildi; Onu bataklıktan çıkaran kişiydi, ona ışık veren varlıktı. Başlangıçta sadece hayranlıktı, ancak bu duygu yavaş yavaş farkında olmadan değişti ve diğer birçok duyguyla karıştı. Li Shu, her şeyini kaybetse bile kaybetmeyi göze alamayacağı biriydi.

Yine de onu kaybetti.

"Amca?" Lu Yuanqing yumuşak bir şekilde konuştu, "Onu tanıyor musun?"

"Hayır," adam başlangıçta inkar etmek istedi, ama ani bir dürtü söylemek üzere olduğu kelimeleri durdurdu ve ortaya çıkan şey farklı bir ifade oldu, "Sadece zayıf bir izlenimim var. Bana ondan bahset."

Şimdi, Lu Yuanqing'in şüpheleri daha da büyüktü. Başka bir şey için değil, sadece amcası aileye döndüğünden beri, Lu Yuanqing onun hiçbir şeye fazla ilgi gösterdiğini görmemişti. Cinsiyeti ne olursa olsun, her zaman ilgisiz görünüyordu. İlk başta, bazı insanlar kendilerini sığ bir temele sahip bu büyük gemiye bağlamak için evliliği kullanmak istediler, ancak hepsi başarısızlıkla sonuçlandı. Daha sonra amcası sağlam bir yer edindi ve daha da fazla insan onun gözüne girmek istedi. Bazıları gerçekten paha biçilmez hazineler olan her türlü iyi şey ona gönderildi, ancak amcasının gözünde sıradan nesnelerden farklı değillerdi.

Nadir hazineler, ünlü nesneler, güzellikler, hiçbiri bu adamın ilgisini çekemezdi.

Lu Yuanqing bu amcayı ilk gördüğünde hala bir gençti. O zamanlar, sadece bu ağabeyinin olağanüstü yakışıklı olduğunu ve sıradan bir insan olmadığını hissetti. İnsanların yaklaşmaya cesaret edememesine neden olan bir aura, hafife alınmaması gereken bir varoluş yayıyordu. Göz açıp kapayıncaya kadar on yıl geçmişti. Büyüyüp bir yetişkine dönüşmüştü ve amcası yeni bulunan bir çocuktan, kimsenin kışkırtmaya cesaret edemediği soğuk yüzlü bir cehennem kralına dönüşmüştü. Aurası başlangıca kıyasla çok kısıtlanmıştı ve artık o kadar da korkutucu görünmüyordu.

Ama Lu Yuanqing, adamın keskinliğini körelten şeyin zaman olmadığını, adamın kendini kontrol etmeyi öğrendiğini biliyordu. İçindeki canavarı evcilleştirmişti ama onu sadece evcilleştirmişti. Gözleri olmayan bir kişi canavarı kışkırtmaya cesaret ederse, kesinlikle korkunç sonuçlarla karşı karşıya kalırdı.

Lu Yuanqing'in bu amcaya karşı her zaman biraz korkusu vardı. Amcasının Li Shu ile ilgilendiğini görünce, hiçbir şey saklamaya cesaret edemedi ve bu kişiyle ilgili her şeyi ayrıntılı olarak anlattı.

Bitirdikten sonra kendi fikrini ekledi, "Amca, bilmiyorsun ama bu süre zarfında ele geçirilmiş gibi davranıyordu. Sadece o değil, son zamanlarda pek çok erkek normal davranmıyor..."

Adam onun sözünü kesmek için elini kaldırdı, "Ruan Muyan adında bir kadından hoşlandığını mı söylüyorsun?"

"Evet, bundan bahsetmişken, şikayet etmeliyim. Ruan Muyan ile tanıştığından beri Li Shu'nun kişiliği değişti. Ruan Muyan da muhteşem. Aynı anda pek çok erkekle ona kızmadan takılabilir. Bu sefer Li Shu ile tanıştığımda, sadece bir kavga etmişti. Oh, ve kavga ettiği kişi Ruan Muyan'ın başka bir talipti.