Chapter 21 ★ İlk Öpücük

235 36 169
                                    

Oy verip yorum yaparsaniz cok mutlu olurum ^^

21. Bölüm
İlk Öpücük

Giyuu

Elimdeki poşeti sıkıca tutarken derin bir nefes aldım ve yerdeki gozlerimi Sanemi'nin kapısına çıkarttım. Kalbim çok hızlı atıyordu ve nedendir bilinmez heyecanlıydım. “Sakin ol, heyecanlanacak ve gerilecek bir sey yok. Sadece iyi olduğundan emin olup gideceksin.” dedim kendi kendime. Kaç dakikadır burada dikiliyordum bilmiyordum. Elimi kaldırıp vuracakken duraksadım, bir türlü cesaret edemiyordum. Neden çekindiğimi de bilmiyordum.

En sonunda dayanamayıp kapıyı çaldım, eğer bir dakika daha burada dikilseydim arkamı dönüp gidebilirdim. Bir kaç dakika bekledikten sonra kapı açıldı ve dağınık saçlı bir Sanemi karşıladı beni. Üzerinde ki bol şortu ve tişörtüyle çok karizmatik duruyordu. “Üzgünüm, duş almıştım da saçımı kurutuyordum.” dedi bir elini ensesine atarak. Gülümseyip sorun olmadığını söyledim ve kenara kaydığında içeri geçtim. Evi benim evimden biraz daha büyüktü ve oldukça sadeydi. Hoşuma gitmişti. “Sen oturup dinleniyorsun ve ben sana yemek hazırlıyorum, tamam mı?” kafasını olumlu anlamda salladı ve koltuğa doğru ilerledi. Ben de mutfak olduğunu tahmin ettiğim yere doğru yürüdüm.

“Alerjin var mı bir şeye?” diye sordum mutfağa girmeden önce. “Yok, istediğini hazırlayabilirsin.” dediğinde onu onaylayan bir kaç kelime mırıldandım ve domates çorbası yapmaya başladım. Annem, ablam ve ben ne zaman hasta olsak bize hep domates çorbası yapardı ve hemen iyileşirdik. Bu yüzden annem öldüğü zaman ablama bakmak bana kalmıştı, oldukça hassas bir yapısı vardı. Hemen hastalanıyordu.

Ablamı düşündükçe yüzümde ufak bir gülümseme oluşmuştu. Eğer ölmeseydi şu an Üniversite okuyor olacaktı. Onun mezun olduğunu görmeyi çok istiyordum ama maalesef asla göremeyecektim.

İç çekip ocağın altını kapattım ve elime bir kase alıp içine doldurdum. Kaseyi hazırladığım tepsiye yerleştirirken gözümün önüne gelen saçımı elimle çektim ve tepsiyi alıp salona doğru yürüdüm. Sanemi koltukta uzanmış tavanı seyrediyordu. Yanına ilerlerken istemeden gülümsedim ve tepsiyi koltuğun önündeki masaya bıraktım. Ellerimi belime yerleştirirken ona tepeden bakıyordum. “Umarım beğenirsin!” dediğimde geldiğimi fark etmemiş olmalı ki yerinden sıçramıştı. Bu hali gözüme tatlı geldiği için kıkırdadım ve koltuğa oturdum. “Sen yaparsında nasıl beğenmem?”

Gözlerim hafif büyürken dudaklarım aralandı, bunu demesini beklemiyordum. O koltukta doğrulup yaptığım çorbayı içerken bir kaç saniye ona öylece bakmıştım. Neden böyle basit bir cümle beni dumura uğratmıştı ki? Kafamı iki yana sallarken gözlerimi ondan çektim ve etrafta gezindim, belki ona uzun süre bakmam rahatsız edebilirdi. “Teşekkür ederim, çok güzel olmuş!” Sanemi'nin heyecanlı çıkan sesiyle bakışlarım onu bulurken beğendiği için dudaklarımı bir gülümseme buldu. Beğenmeseydi bir daha onunla görüşmeyebilirdim.

“Beğenmene sevindim,” dedim ve tepsiyi alıp mutfağa götürdüm. Tam mutfaktan çıkacaktım ki telefonum çalmıştı. Tezgaha yaslanırken elimi cebime attım ve telefonumu çıkarıp arayan kişiye baktım, Sabito arıyordu. Telefonu kulağıma götürüp cevapladım. “Efendim?”

“Neredesin? Evine geldim, yoksun.” dediğinde sesindeki endişeyi fark etmiştim. Bu saatte dışarı çıktığım için endişelenmiş olmalıydı. “Sanemi'nin evindeyim, endişelenme. Bir, iki saate gelmiş olurum.” bir süre sessizlik oluştuğunda kaşlarımı çattım. Normalde anında cevap verirdi. “Neden Shinazugawa'nın evindesin?” öyle sert konuşmuştu ki yerimden sıçramama neden olmuştu. Sanemi'yi sevmediğini biliyordum ama bu kadar nefret ettiğini fark etmemiştim. “Hasta olduğunu öğrendim, ayrıca o da benim arkadaşım neden evine gitmeyeyim ki?”

Kaykay ★ SaneGiyuuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin