5.Bölüm Odun

2.8K 251 33
                                    

Bölümü dün paylaşacaktım fakat bazı sıkıntılardan dolayı paylaşamadım, kusura bakmayın.

Umarım bölümü beğenirsiniz.

İyi okumalar.

Yavaşça arkama dönüp karanlık olduğu için görmediğim adama baktım. Karanlığa rağmen parlayan siyah gözleri benimkilere doğrudan bakıyordu.

Kimdi bu adam?

Karanlıkta parıldayan bir çift siyah göze kitlenmiş, öylece duruyordum mutfak kapısının önünde. Karşımdaki adam arkasına yaslanmış, rahat bir şekilde elindeki bardakta ne olduğunu bilmediğim sıvıyı içiyordu.

O kadar sessizdi ki, mutfağa girdiğim andan beri fark etmemiştim onu. Gerçi konuşmasaydı yine fark edemezdim de, neyse.

Mutfağın bahçeye açılan kapısından sarı, loş bir ışık olduğumuz yerin bir kısmını hafifçe aydınlatıyordu fakat o tam tersi yerde durduğu için mutfaktaki ışık pek fazla etki etmiyordu ona.

Korkudan hızlanan nefeslerim bir nebze yavaşlayınca elimi bir adım kadar arkamda kalan duvara uzattım. El yordamı ile bulduğum düğmeye basıp mutfağın beyaz ışıkla aydınlanması sağladım.

Saat gecenin bilmem kaçıydı ve bir anda bu kadar beyaz ışığa maruz kalmak uykudan yeni uyanmış gözlerimi kırpıştırmamı sağladı. Karşımdaki adam da ışıktan etkilenip gözlerini kısmıştı fakat istifini bozmadan kısık gözleriyle beni izlemeye devam ediyordu.

Gözlerim ışığa alışında karanlıkta göremediğim adamı incelemeye başladım.

İlk birkaç düğmesi açık siyah gömleği hafif kırışmış, vücudunu ikinci bir deri gibi sıkı sıkı sararak üst vücut hatlarının tamamını gözler önüne sermişti. Masanın üst kısmından dolayı tam göremiyordum fakat sandalyede rahatça yayılarak oturduğu için görünen aralık bacaklarını saran siyah pantolonunu sonradan fark etmiştim.

Gömleğinin kollarını dirseklerine kadar katlamış, damarlı esmer teninin ortaya çıkarmıştı. Alnına karışık bir şekilde düşen siyah saç tutamları ona korkutucu bir hava katıyordu. Hafif kirli sakallı keskin çene hattı vücuduna tam uymuştu.

Gece karası gözleri, hafif kemerli ama ona oldukça yakışan burnu ve dolgun koyu dudakları ile karizmatik duruyordu. Karanlıktan dolayı fark etmediğim diğer detaysa bardağındaki viskiydi.

Onu fazla incelediğimi fark ederek tuhaf ruh halimden sıyrılıp hâlâ bana bakan gözlerine baktım.

"Kara Bey?" Bu saatte etrafı korumlarla sarılı bir eve girip bu kadar rahat oturabilecek tek kişi olabilirdi mantıken. Kafasını hafif öne eğerek onayladı beni.

Aramıza giren sessizlik uzadıkça her ne kadar meraklı olsam da uykum ağır bastığı için istemsizce esnedim. Bana dikkatle bakan adam 32 dişimi birden görmesin diye elimle ağzımı da kapatmıştım.

"Eğer bir isteğiniz yoksa uykuma geri dönebilir miyim?" Çok uykum vardı ve şu an çalışma saatleri içerisinde değildik. Uyumamda bir sakınca yoktu bence.

Tekrar kafasını sallayınca kısaca 'iyi uykular' dileyip arkamı döndüm. Eğer en başta konuşmasaydı konuşamadığını bile düşünebilirdim. Unutmadan açık kalan dolabı da kapatarak mutfaktan çıktım.

Yarı kapalı gözlerim ve esnemekten ağrıyan çenemle odama girip soğuyan yatağıma uzandım. Gözlerim kapanırken karşımda gördüğüm bir çift siyah göz ise benim için beklenmedikti.

*****

Sabah yine her zamanki gibi oldukça erken bir saatte uyanmış, banyodaki işlerimi hallettikten sonra odamda yapabileceğim sınırlı sporu -mekik, şınav, plank, squat vb.- da yaparak duş almıştım.

Mutfağa uğrayıp birkaç günde samimi olduğum aşçı Nuran ablaya Kara Bey'in dün gece geldiğini söyleyip kahvaltı hazırlamasını belirttikten sonra onu uyandırmak için odasına çıktım.

Şu an ikinci defa çıktığım katta kapalı siyah kapının önünde gergince bekliyordum. Aslında gerginliğimin pek bir sebebi yoktu. Anlaşmada da belirtildiği üzere bugün hafta sonu olduğu için Kara Bey'i uyandıracaktım.

Yumruk yaptığım elimle kapıyı iki kez tıklatarak içeriden bir ses gelmesini bekledim. Ancak beklediğim tekrar çaldım kapıyı. Ses gelmeyince biraz bekleyip içeriye girdim.

Odaya girdiğim an burnuma dolan yoğun ve sert koku rahatsız etmiyor, aksine çoğunluğu siyah olan odaya oldukça uyum sağlıyordu. Çarşafı dağınık boş yatağa bakıp gözlerimi etrafta gezdirdim. Ya duştaydı ya da çalışma odasında...

Ve duyduğum su sesi duşta olduğunun kanıtıydı.

O duştan çıkmadan önce kıyafetlerini hazırlamak için odanın içerisinde bulunan diğer odaya girip çoğunluğu siyahtan oluşan dolabı açtım. Siyah bir gömlek ve siyah kumaş pantolonu çıkardıktan sonra çekmecedeki lacivert saatlerden birini de alarak tekrar yatak odasına girdim.

Banyodaki su sesi kesilmişti fakat Kara Bey hâlâ çıkmamıştı. Bunu fırsat bilerek az önce almayı unuttuğum kemeri almak için hızlı adımlarla giysi odasına girdim.

Aldığım deri kemer ile dışarı çıkıp arkamdan kapıyı kapattığımda karşımda çıplak bir şekilde Kara Bey'i görmeyi kesinlikle beklemiyordum.

Gözlerimi göğsünden kasıklarına doğru alan su damlasından çekip beni gördüğü için bana bakan adama diktim. Birkaç adım atarak ona yaklaştım ve elimdeki kemeri yatağın üzerine bıraktım.

"Kusura bakmayın, siz duştayken getirmeye çalıştım. Çıktığınızı fark etmemiştim." Her gün sosyal medyada dolaşırken sahil postlarında sürekli çıplak vücut görmek ve tamamen çıplak olmaması sayesinde fazla utanmamıştım.

"Odadan ne zaman çıkmayı düşünüyorsun?" Dün tam duymadığım kalın sesi şu an hiçbir engel olmadan dolmuştu kulaklarıma.

Bu adam neden bu kadar kabaydı?

Tek elindeki küçük saç havlusuyla ıslak siyah saçlarını kuruturken dipsiz bir çukur gibi görünen gözlerini ayırmıyordu üzerimden. İçimden bir sabır dileyip dışımdan ufakça tebessüm ettim.

Kişisel alanını istemeden de olsa işgal ettiğim için ağzımın içinde tekrar kısıkça bir özür mırıldanıp kahvaltısının hazır olduğunu söyleyerek çıktım odadan. Odadan çıkana kadar sırtımı delen siyahlarını üzerimde hissetmiştim.

Odadan çıkıp kapıyı kapatır kapatmaz gözlerimi devirerek derin bir nefes verdim. Onun karşısında bu hareketi yapsam ne olurdu bilmiyordum.

Kendimi ileride daha nazik olacağı konusunda teselli ederek indim merdivenlerden.

Umarım her zaman bu kadar odun olmazdı.

Merak etme aşkım, yakında mırlayacak sana ne kaba olması?

Bölüm nasıldı?

Bu arada ikinci çift de olacak, haberiniz olsun.( bence kim olduğunu tahmin ediyorsunuzdur.)

Diğer bölümü de araya fazla zaman koymadan atamaya çalışacağım.

Yazım tarzım nasıl, okurken sıkılıyor musunuz? Düşüncelerinizi belirtin lütfen.

Sonra görüşürüz...

Evlilik Sözleşmesi [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin