Yavaştan yakınlaşmakara başlasınlar ama değil mi?
Umarım bölümü beğenirsiniz.
İyi okumalar.
Ferdi, elinde çevirdiği topu bahçede koşturan köpeğe doğru fırlatıp yakalamasını keyifle izledi. Bugün cumartesiydi ve Ferdi içeride işlerini bitirdiği için bahçeye çıkmış, ağzında küçük ve yeşil bir top ile yanına gelen köpekle oynamaya başlamıştı.
Canan Hanım sabah alışverişe çıkmış, Kara ve Hasan ise yaklaşık iki saat kadar önce yanlarına iki araba adam alarak apar topar gitmişlerdi evden. Ne olduğunu merak etse de soramadığı için içindeki merakla bahçede oturuyordu.
Sorsa bile 'teslimatta bir sorun olup olmadığını kontrol etmeye gittik' diyemeyecekleri için yine bir yalan söyleme durumunda kalacaklardı. Sormaması iki taraf için de en doğru karardı.
"Koş oğlum!" Sirius fırlatılan topun peşinden koşup çoğu Kara'nın yanında olduğundan fazla koruma olmayan ön bahçede dolandı ve bir anda açık mutfak kapısından içeriye girdi.
"Sirius!" Isırılma korkusundan ona yaklaşmayan korumaların aksine Ferdi oturduğu yerden kalkarak içeriye doğru adımladı. Şaka gibiydi ama doğruydu.
Kurşunların arasında korkmadan yürüyen koskoca adamlar bir köpekten korkup yanına yaklaşmıyorlardı. Buna rağmen Sirius'un peşinde dolanan adama çaktırmadan gülüyorlardı.
Ferdi içeri girerken açılan bahçe kapısından Kara'nın siyah arabası göründü. Koşar adımlarla içeriye giden adamın arkasından tuhaf bir şekilde bakıp anahtarı yanında duran birine vererek tasasız adımlarla eve doğru yürüdü.
"Salonda koşamazsın!" İçeriden gelen seslerle sırıtıp yine aynı hızla oraya yöneldi. Kendisi salona yetişmeden birkaç metre ilerisindeki salondan çıkıp koşarak yukarıya çıkan köpeğe baktı. Sanırım yine ağzındaki yeşil topu saklamak istiyordu.
Kara bu durumlara alışık olsa da Ferdi ilk defa şahit olduğu için etrafta koşturan köpeğin ne yaptığına anlam veremiyor, bir şeyler kırıp dökerek kendisine zarar vermesin diye peşinde dolanıyordu.
Merdivenlerden yukarı çıkan köpeğin hemen ardından Ferdi de oraya doğru koşmuş, birkaç metre ilerisindeki adamı fark etmeden yukarı çıkmaya çalışmıştı.
İçinden '35 yaşındaki adamın düştüğü hale bak. Arkamdan gülen korumalardan bahsetmiyorum bile! Gerçi böyle deli dana gibi koşturan birini görsem ben de gülerdim.' gibi cümleler sıralarken aynı zamanda merdiveni de çıkıyordu.
Fakat o hengamede gözünden kaçan bir detay vardı.
Hayır hayır, Kara'nın orada olması değildi o detay. Merdivenleri çıkmaya çalışan köpeğin ağzından qdüşürdüğü topu görmemesiydi.
Yaklaşık 7. basamağa bastığı sırada ayağının altına gelen ıslak top yüzünden dengesini sağlayamamış, her ne kadar trabzanlardan tutunmaya çalışsa da geriye doğru yalpalamıştı.
Düşeceği sırada arkasından sırıtarak ona yaklaşan Kara, iki basamak aşağısından genç adamı tutmuştu. İnce tişört sebebiyle elinin altında tamamen hissettiği sert karın kaslarına takılmamaya çalışarak gözlerini kapatmış adama baktı.
Ferdi ise düşeceğini düşündüğü için kapatmamıştı gözünü, aksine; birinin onu tuttuğunu hissetmiş, bunun utancıyla gözlerini sımsıkı yummuştu.
Allah aşkına, kim rezil bir halinin başkaları tarafından görülmesini ve o kişi tarafından saçma bir şekilde kurtarılmayı isterdi?
Ferdi'nin istemeyeceği kesindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evlilik Sözleşmesi [BxB]
RomanceBorçlarını ödemek için şehre çalışmaya giden Ferdi ve çalıştığı evin sahibi Kara... Bu hikayeyi birlikte okumaya hazır mısınız? ~ Eşcinsel bir kurgu olacaktır ~ Homofobiklerin okumaması rica olunur ~ Yetişkin içerik barındırmaktadır ~ Hikaye ve isim...