10.Bölüm Gelecek Planları

1.4K 196 50
                                    

Bölümü dün atmak istesem de yarısını anca yazabilmiştim. Neyse en azından çok geç gelmedi. Umarım bölümü beğenirsiniz.

İyi okumalar.

YAZAR'DAN

Canan Hanım her geldiğinde en az bir ay kaldığı eve iki büyük valizle gelmiş, yine uzun bir süre burada kalmaya karar vermişti. Onun geleceğini duyan Sirius bahçede sağa sola koşturup korumaları peşinde dolaştırırken sonunda bahçede duran arabayla havlayarak oraya koşmuştu.

Açılan kapıdan inen kadın yanındaki köpeğe kısa bir bakış atıp ona selam veren korumalar aynı sevencenlikle karşılık verdi. "Kara evde mi?" Aldığı olumsuz yanıt ile kafasını salladı.

Zaten oğlu ne zaman rahatça evde durmuştu ki?

Yanındaki köpeğin başını okşayan Canan Hanım içeri girmiş, mutfakta karşılaştığı ikiliyle sohbet etmeye başlamıştı. Yeni çocuğa ise şimdiden kanı ısınmıştı.

Annesinin evine geldiğini duyan Kara ise zaten ilgilenmeyi pek sevmediği şirket işlerini güvendiği adamlarından birine vermiş, arabasına bindiği gibi iki haftadır içindeyken sinirli hissetmediği evine sürmüştü.

Her akşam Ferdi ile yemek yemek, az da olsa onunla uğraşmak sebepsizce tüm sinirini alıyordu. Genç adamın sinirlendiğini belli eden mimiklerini izlemek oldukça eğlenceliydi, hele bir de patronu olduğu için ona ses çıkaramayışı vardı ya... Kara'nın en çok hoşuna giden şeylerden biriydi o anlar.

Kapısını açan korumalardan birine arabanın anahtarını verip içeriye adımladı. Arkasından arabasının didik didik kontrol edileceğini biliyordu.

Kendisi için açılan evin kapısından içeri girip gülüşmelerin geldiği mutfağa doğru yürürken oğlunun neşeli havlama seslerini de duyuyordu.

Bu da ayrı bir olaydı zaten.

Herkese saldırgan olan oğlu o adamın yanında sanki türünü unutuyor, bir doberman gibi sinirli olmak yerine bir süs köpeği gibi ilgi istiyordu ondan. Belki farkında değildi fakat kendi de öyleydi.

Gün içerisinde gerekmedikçe 20 kelimeden fazla konuşmayan Kara, Ferdi'nin yanında olması gerektiğinden fazla konuşuyor, sürekli çatık olan kaşları tamamen gevşemese de en azından düz bir hal alıyordu.

Ferdi'de kesinlikle şeytan tüyü olmalıydı.

Mutfak kapısına yaklaşıp içeride oturan annesine ve onun hemen yanında oturan Ferdi'ye baktı. Genç adamın yüzündeki küçük tebessüm ilgi çekiciydi. Annesini gerçekten sevmişe benziyordu.

"Aman" Kara annesinin neşeli sesini duyduğunda yaklaştığı mutfak kapısına yaslanarak içeridekilere baktı. "zaten Kara ile uğraşıyorsun, dahasına gerek var mı? Aynı babası gibi, kaşlarını çatmaktan başına ağrı giriyordur onun da."

Annesinin konuşması ile sırıttı kendi kendine. Babası birkaç aydır iş için yurt dışındaydı, bu yüzden annesi onun şikayet ettiği özelliklerini bile özlemişti.

"Pek de zor değil aslında." Ferdi'nin söyledikleri ile kaşları yukarı kalktı. Oysa ki kendisi ile uğraşırken sürekli sinirden kızarıyor, Kara'yı güldürecek manzaralar sunuyordu ona.

"Sen onu bilmeyene anlat oğlum, ben kendi doğurduğumu bilmiyor muyum?" Eh, annesi de haksız sayılmazdı.

Ferdi ilk geldiği gün Kara'nın dikkatini çekse de pek takılmamıştı bu konuya. Evinde ilk defa yabancı biri ile kalıyordu. Ersin burada çalışırken akşamları kendi evine gider, sabah erkenden gelerek işlerini hallederdi.

Evlilik Sözleşmesi [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin