10- breaking down

292 19 0
                                    


🎵 Softcore - The Neighbourhood

"Gooool! Ve Barış Alper topu yeniden ağlarla buluşturuyor..."

Elimdeki konsolu koltuğa fırlattım.

"Ya ama haksızlık! Barcelona'yı ben alacaktım." 

Yaklaşık iki saattir Barış'ın evinin salonunda Fifa oynuyorduk. Daha doğrusu beni ezici bir şekilde yeniyordu.

"Yavrum 8-0 yenmişim, Barcelona'yı alsan kazanacağına inandıran şey ne oldu?"

Koltukta yanıma sokulup saçlarımı karıştırdı. Eline vurup durmasını sağladım, "Kaybetmekten nefret ediyorum."

Neredeyse bir oyun için ağlayacaktım.
"Sen de aşkta kazandın." yanağımdan makas alırken sırıtıyordu. Gözlerimi devirdim. "Hıhı, ne demezsin..."

Geçtiğimiz iki ay hiç yaşanmamış gibi davranıyorduk. İlk hangimiz patlayacaktık bilmiyordum ama biraz daha ona doymak istiyordum.

"Acıktım ben." şirin olduğunu düşündüğüm bir gülümseme takındım.

Burnumun ucunu öptü, "Ne yemek istiyor Juliet'im?"

"Hhmm bilmem ki, düşünelim." elimi çeneme koyup aklımda yemekleri canlandırmaya başladım.

"Düşün bakalım." Yanağıma öpücük kondurdu bu sefer. Etrafımı saran kokusu aklımı başımdan alıyordu. Ardından boynumu öperken kıkırdadım, "Ya Barış! Gerçekten acıktım ciddi ol biraz!"

"Ciddiyim zaten kızım karar vermeni bekliyorum." omzumda yatan kafasını kaldırdım.

"Domates çorbası!"

Komutanından emir alan bir asker gibi selam verdi, "Derhal!"

Otuz iki diş gülümsüyordum. Koltuktan kalkıp hemen arkamızdaki amerikan mutfağına geçti.

"Yok artık, sen mi yapacaksın?"

Dolaptan çıkardığı domateslerle bana keskin bir bakış attı, "Beğenemediniz mi hanımefendi?"

Gülüşüm şiddetlendi, "Becerebilecek misin?"

Yıkadığı sebzeleri tezgaha aldı, bir domatese bir de bana karmaşık bakışlar atıyordu. "Halledeceğim, sen arkana yaslan ve şefi izle."

Keyifle arkama yaslanarak eğlencemin tadını çıkarmaya başladım.

"Nasıl olmuş? Beğendin mi?"

Ağzıma aldığım ilk yudumun ardından Barış'ın meraklı bakışları üzerimeydi. Yapım aşamasında beni epey eğlendirmiş, mutfağı dağıtmayı da ihmal etmemişti.

Beklemediğim tatla gözlerim açıldı, çok güzel yapmıştı.

"Şaşırtıcı bir şekilde elin lezzetliymiş." dedim çorbayı hızla mideme indirirken.

Gururla gülümsedi, "On parmağımda on marifet vardır."
"Mütevazılık desen var." dedim çorbamın içine ekmek atarken. Gerçekten övünecek kadar lezzetli yapmıştı.

ROMEO | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin