-Neydi ki bunun ismi? Alara dedi ya hani... Al... Alev? Alev? Aleeeev!
Yine birisi beni uyandırdı hiç komforlu olmayan uykumdan.
-Neee?!
-Alev sokakta mı uyudun?
Etrafıma baktım. Tabi yeni uyandığım için ilk anlamadım ama sonra sokaktaki banka uyuduğumu ve Güney'in karşımda durduğunu gördüm.
-SOKAKTA MI YATTIM?!
-Evet de neyine bu kadar kızdın ki alt tarafı Alara sevdiğin çocukla seni öpüşecekken gördü ve...
-Sevdiğim çocuk mu???? Alara da sen de malsınız!
-Bu arada çok belli ediyorsun.
-Tersine. Ondan nefret ettiğimi belli edemiyorum.
-Yaaa bazen öyle oluyor hislerinden emin değilsen... Seni ilk dün tanıdım ama ben eminim Alperen ile ablan sohbet etmeye başlayınca kıskançlıkdan deli oluyordun.
-Kıskançlıktan?!
-Alara da söyledi zaten Alperenin geleceğini duyunca...
Şu an siyah kemer karateci olduğumu sokağın ortasında belli etmek istemedim.
-Bak. Sakin kalmaya çalışacağım... Ben gidiyorum.
-Ben de size gidiyorum zaten.
"Bombastic side eye"
-Alara ile Sahile gideceğiz. (Sahil, Bakü'de denizkenarı parkdır.)
Okey. Sakin. Ağlamak yok. Dövmek de yok.
-Gel.
Asansöre binince aklımdan acaip fikirler geçmeye başladı. Ölü birine aşık olamam değil mi? Ya öldür- Mal mal konuşma Alev.
Eve geçtik. Yine Alara'nın yanına geçip oturdu. Az önce öldürmek istediğim insanı çu an kıskanıyordum. Ama çok yakışıklıydı.
Neden bu kadar yakışıklıydı?
Alara ile konuşup boş boş gülüyordular. Gülünce çok daha tatlı oluyordu. Onlar gidene kadar odama geçtim.
Geçip masamda oturdum. Jose Mauro de Vasconselos'un bir kitabına kaydı dikkatim, "Güneşi Uyandıralım". İki gün önce 'Güneşi uyandırmak' çok kolay diyen ben şimdi, kitapdaki başröl olan Zeze'ye ulaşmak, onunla birlikte ağlamak istiyordum. Hep neden Alara daha güzeldi? Hiç bir zaman mı Aşk'ı hak etmeyeceğim? Kuzenimle olan fotoğrafları gördüm.
Sarı olan, kül kedisine benzeyen var ya, benim. Daha önce saçım sarıydı yani, sonra pembe yaptırdım. Ama benim için en ikonik saçım kül kedisine benzediğim saçım.
Alara hep benden daha güzel oldu. Oreo saçıysa... Hiç bir zaman unutmayacağım. "Oreo saç rengi sana ayrı bir hava katmış". Bla bla.
Belki de evet... Benden çok daha güzel, ve hiç şansım yok. Aslında hiç şans diye bir şey yok. Şansı zorla getirenler, bir de istemeden kovanlar var. Belki de değişmeliydim, farklı biri olmalıydım, farklı bir hayatımın olması, farklı çevremin olması en iyisiydi. Ama ben, benim. Her zaman da ben olacağım, kalbimin derinliklerinde hiç bir zaman değişemem. Ben bir aktris değilim dostum, hiç bir zaman bir maske takmayacağım. Hiç bir zaman değişik maskelerle sahneye çıkmayacağım. Hiç bir zaman kuzenim kadar güzel olmayacağım ama hep ben olacağım. Değişmemi isteyenler değişsin, ve ya beni olduğum gibi kabul etsin. Ya da, hiç kimse kabul etmesin...
Çünki yalnız kalmak benim için hiç bir zaman değişik bir şey olmadı. Hep yalnız kaldım. Ablam Leyla benim çektiklerimi çekmedi, yaşadıklarımı yaşamadı. Beni ne kadar sevsede, hep yanımda olsa da aslında hiç bir şey anlamıyor kaybetmek nedir bilmiyor. Ama bende onu seviyorum, üvey ablam olmasına rağmen...
~ ~ ~ ~ ~
Merhaba my secretss umarım bölümü beğenmişsinizdir. Bölümde çok fazla fotoğraf olması umarım sizi rahatsız etmiyordur. Ama sizi karakterlerle tanıştırmak gerekli:) Ve, hikayede karakterleri temsil eden ünlüler var. Araştırarak karakterlerin nasıl göründüğünü daha iyi öğrene bilirisiniz. Sizi seviyorum secretss!
Alev - Park Rose
Alara - Kim Jennie
Leyla - Kim Jisoo
Güney - Lee Know
Alperen - Kim Taehyung
#JuliaGuliyeva #Alone #Yalnız
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız | Turkish
RomanceAşık olmak, büyük bir hatadır. Platonik aşık olmaksa en büyük hatadır. Çünki aşık olduğunda 8 milyar insan uzaklarda bir yerde kalır, sense sevdiğin insanla kendi dünyana kilitlenirsin. Platonik aşık olduğundaysa, 8 milyar insan yine başka bir dünya...