Okul Psikopatları

OP/2

Medya Aydilge - Aşk Paylaşılmaz

GÜNEŞİN AĞZINDAN:
Sabah sabah malesef baş ucumda çalan , alarmla uyandım. Ama bu alarmı ben kurmamıştım , ben kurmadıysam kim kurdu? Tabikide kızlar başka kim kurabilirki. Ama neden kurdular? Ah ama bende bu günlerde baya bir unutkanlık başladı, acaba alzaymır hastasımı oldum,yok canım daha neler. Kendimle savaşlaşmam bittiğine göre banyoya girme vakti. Bugün yatılı üniversitemize başlayacağımız için en iyisi duşa girmek. Kısa bir duşun ardından iç çamaşırlarımı ve sade toz pembe renginde, dizimin 1 karış yukarısında biten bir elbisemi giyip, ayaklarımada krem rengi hafif topuklu babetlerimi geçirip. Makyajıma başladım aslında makyaj yapmicaktım sadece maskara, göz kalemi ve açık pembe bir ruj sürüp makyajımı tamamladım. Boy aynasında kendime bakıp güzel gözüktüğüme kanaat getirdikten sonra aşağı inmeye başladım. Aşağı indiğimde kızlar ortalıkta gözükmüyorlardı. Her zaman onlar bana kahvaltı hazırlayacak değiller ya, bir kere de ben onlara hazırlayayım. Krep için karışımı yapıp tavaya döktüm. O orada pişerken bende domates ve salatalığı doğramaya başladım. Onuda hallettikten sonra krebi tavaya alıp 2. Krebi yapmaya başladım.

Tüm sofrayı hazırladıktan sonra kızları kaldırmak için yukarı çıkmaya başladım. İlk Dolunayı uyandırmak için Dolunayın odasına girdim.
"Dolunay,Dolunay kalk artık"
Dolunay homurdanıp arkasına döndü. Tövbe yarabbim
"Dolunayyy kalkk Dolunayy kalk bu sefer bağırmıştım. Ama değmişti Dolunay gözlerini açabilmiştti.
" 10 dakika içinde aşağıda ol" dedikten sonra hızlı bir şekilde İlaydanın odasına girdim. Ooo İlayda kalkmış hatta üzerini bile giyinmiş makyajını yapiyordu.
" Oo günaydın İlayda hanım, yine çok güzel olmuşsunuz"
"Teşekkür ederim Güneş hanım sizde çok güzelsiniz" bu halimize güldükten sonra beraber aşağı inmeye başladık. Bu arada İlayda siyah dar bir pantalon ve salaş bir gömlek giymişti ayakkabı olarak ta tercihini vanslar dan yana kullanmıştı.Aşağı indiğimizde Dolunayda hazırlanmıştı, üzerinde kot pantalon ve toz pembe bir bluz vardı, ve ayakkabı olarakta converse giymişti. Kızlarla kahvaltımızı edip arabaya bindik. Bu sefer üçümüzde Dolunyın arabasına binmiştik. Radyodan çalan Cem Adrian'ın Mutlu yıllar şarkısı eşliğinde,yeni okulumuza gelmiştik.
Hemen öğrenci işlerini bulduk. Sanırım müdür yardımcısı olan kadın
"Merhaba adlarınız neydi " dedi.
"Güneş Demirkan, Dolunay Yıldıray,İlayda Işık."dedim hemen
Yardımcı kadın biraz bilgisayara baktıktan sonra konuşmaya başladı.
"Kızlar odanız 6 kişilik malesef erkeklerle beraber kalmak zorundadınız. Üzgünüm" dedi Olamaz yaaa erkeklerle aynı odada kalamamki ben.
" Hocam bir yanlışlık olmalı biz nasıl erkeklerle kalalım." diye lafa atladım.
"Malesef kızlar bu işler kurayla ilerlio, sizinde şansınıza erkekler çıktı Malesef yapacak bir şey yok. Şimdi acele edin ve odanıza çıkın saat tam 15.00 da bahçede topalanılacak bu arada saat 17.00 da Yemekhanede yemek verilecek." dedi yardımcı kadın. Kızlarla beraber odamıza doğru ilerlemeye başladık.
"Ya nasıl olur ya of." diyen İlayda kesinlikle üzgündü. Çünkü biz beraber pjama partisi yapacaktık. Ben bunları düşünürken odaya gelmiştik bile.
Derin bir nefes alıp içeri girdik. İçeri adımımızı atmamızla 3 adet meteorla karşılaşmamız bir oldu. Analar ne doğuruyor be...
Bizi gören çocuklar bir kaç dakika yüzümüze baktılar tabi bizde onlara. Aslındaneden baktılar anlamadım. Ben düşüncrlerimle savaşırken ortadaki konuşmaya başladı.
" Demek siz bizim oda arkadaşlarımıssınız. Ne güzel dimi, ben Eray" dedi ortadaki.
"Bende Aras" dedi sol taraftaki
"Bende Melih"dedi sağ taraftaki
Adının Melih olduğunu öğrendiğimiz çocuk konuşmaya başladı.
" eee siz bizi öğrendiniz sıra sizde sizin adınız ne?" dedi. Dolunay direk lafa atladı,
" Ben Dolunay" dedi.
"Bende Güneş" dedim.sıra İlaydaya geldiği için konuşmaya başladı.
"Bende İlayda" dedi.
Eray denen çocuk lafa girdi.
"Kızlar biz eşyalarımızı yerleştirdik. Sizde yerleştirin zaten biz aşşağıya iniyoruz" dedi.
Oh be bunu duyunca gerçekten rahalamıştım ben onların yanında eşyalarımı düzenleyemezdim.