Sabah büyük bir heyecanla uyandım çünkü Selin’le buluşmamız vardı. Defterimi hemen elime alıp notlarımı gözden geçirdim. Selin’den neler öğrenecektim bilemiyordum ama kesinlikle önemli şeyler olacağını hissediyordum. Saatime baktım, buluşma saatine yaklaşmıştı. Hemen evden çıktım ve kafeye doğru yola koyuldum.
Kafeye vardığımda etrafta tanıdık bir yüz aradım ve tam karşımda bana eliyle işaret yapan çok tatlı bir kızla karşılaştım. Selin olduğu kesindi çünkü sosyal medya hesaplarından fotoğraflarını bol bol incelemiştim. Yanına yaklaşıp gülümsedim ve ‘’Merhaba Selin, umarım seni çok bekletmemişimdir…’’’ dedim.
Gülümsedim ve ‘’Hayır, hiç beklemedim. Hoş geldin Büge’’ dedi içtenlikle. Masaya oturdum ve o garson geldi. Kahve siparişlerimizi verdikten sonra sohbete başladık. Psikolojiye olan ilgimden ve Ömer hakkında merak ettiklerimden bahsettim. Selin, Ömer'in hem mentor hem de arkadaş olarak nasıl rehberlik ettiğini anlattı. Onun empati yeteneği ve anlayışlı tavırları, Selin'in profesyonel hayatında önemli bir rol oynamıştı.
Selin Ömer’den bahsederken heyecanlanıyor, cümlelerini tamamlamakta dahi zorlanıyordu. İçimde anlamlandıramadığım bir ‘’kıskançlık’’ belirdi. Bu duyguyu hemen bir kenara attım. Aklıma gelmesi gereken en son şey birini kıskanmak olmalıydı.
"Ömer Hoca'nın en sevdiğim yönlerinden biri, her bireye özgü bir yaklaşım benimsemesiydi," dedi Selin. "Her öğrencinin farklı olduğunu bilir ve buna göre hareket ederdi.
Bu sözler beni mutlu etti. Ömer ile ilgili öğrendiğim her bilgi ona olan hayranlığımı arttırıyordu. Onunla daha yakın, hatta çok yakın olmak istiyordum. Bu iş artık oyun olmaktan çıkmak üzereydi. Hayatımı bu plan üzerinden ilerletiyordum. Resmen zevk alıyordum.
Konuşmamız sona erdiğinde, Selin'e teşekkür ettim ve bu bilgilerin benim için ne kadar değerli olduğunu belirttim. "Bu sohbet benim için çok değerliydi. En kısa zamanda tekrar buluşmak isterim," dedim.
Selin, memnuniyetle kabul etti. "Tabii ki, Büge. Her zaman konuşabiliriz."
***
Bir akşamüstü internette makaleler arasında dolanırken Ömer’in eski bir öğrenci makalesine rastladım. Makale detaylı bir şekilde Ömer’in psikolojiye ilgisini ve bu yolda karşılaştığı her türlü zorluğu anlatıyordu. Bu makale benim için altın değerindeydi. Onunla ilgili birçok bilgiye erişmiştim.
Günler geçerken ve benim zamanım gittikçe azalırken Selin ile olan bağım daha da güçlendi. Onunla tekrar buluşmak; bunun için sabırsızlanıyordum. Ancak, bu defa karşıma daha büyük bir engel çıkmıştı; Selin'in Ömer'le olan yakın ilişkisini kullanarak, Ömer'in kişisel hayatına daha fazla sızma planları yapıyordum.
Araştırma yapmayı bırakmış kendime yemek hazırlamak için mutfağa girmiştim ki telefonuma mesaj geldi. Mesajı okudum, sonra anlamlandıramayıp bir daha okudum, daha sonra ise inanamayarak okudum. Selin beni bir konferansa çağırıyordu. Ömer de o konferans da konuşmacılardan biriydi.
Bu resmen benim için bir fırsattı. Konferansın konusu doğal olarak psikolojik bir etkinlikti ve benim katılmamı istiyordu Selin. Konferans gününe baktığımda bugün olduğunu gördüm ve yemek yemeyi es geçip direkt hazırlanmaya başladım. Giyebileceğim en iyi ve beni ciddi bir görünüme sahip gösterecek bir şekilde giyindim. Etkinlik salonu bize yakındı ama ben yine de erkenden yola çıktım.
Konferans salonuna girdiğimde, Ömer'i sahnede gördüm. Konuşmasını büyük bir ilgiyle dinliyordum. Onun kendine olan güveni, bilgisi ve karizması beni etkiliyordu. Ancak, bu oyunda kaybeden taraf olmamak için dikkatli olmalıydım.
Konferansın ardından, Selin beni Ömer'le tanıştırdı. Elimi uzatıp gülümsedim. "Merhaba Ömer Bey, konuşmanız gerçekten ilham vericiydi," dedim.
Ömer, nazikçe elimi sıktı. "Teşekkür ederim Büge. Bu tür etkinliklerde yeni insanlarla tanışmak her zaman keyifli."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Sen Kimsin?
General FictionBüge, yazarlık kariyerinde aradığı başarıyı bir türlü yakalayamayan bir kalem erbabıydı. İlhamının tükenmişliği içinde boğulurken, radikal bir karar aldı: Psikolog Ömer'le dışarıda tesadüfen tanışarak yeni hikayesi için taze fikirler bulmayı deneyec...