Bazen bazı şeyleri unutabiliyoruz. Problemlerinizi yok sayarak mutlu olmak istiyoruz. Ama bu gerçek hayat değil. Gerçek hayat acımasız, ve bu acımasız hayatın gözlerine bakmadan gerçek mutluluğa ulaşamıyoruz....
Jisung çilekli sütünden son yudumunu aldı ve başını arkaya yasladı, gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. Kafasında yaptığı şey dönüp duruyordu. Elindeki boş kutuyu sıktı ve çöpe fırlattı. Kutu çöpü ıskalayarak yere düştü. Sinirle burnundan nefes verdi ve siniri bozuk bir şekilde mırıldandı. Yerinden agresif bir şekilde masayı iterek kalktı. Kutuyu yerden aldı ve sertçe çöp kutusunun içine attı.
"Lan ergen misin?"
Arkasından gelen sesle oraya döndü. Felix sırtındaki çantayı alarak Jisungun oturduğunu düşündüğü masanın sandalyelerinden birine astı. Çantayı astığı sandalyeye oturdu. Jisung yaklaşarak kendi masasına tekrar yerleşti.
"Sonunda gelebildin."
Jisung masanın üstünde duran çubuk kraker paketini alarak açtı ve içinden iki tane alarak ikisini birden kunduzunki gibi küçük ama çabuk ısırıklar alarak yuttu.
"Ee? Acil olan ve beni dateden ayıran şey nedir acaba?"
Jisung elindeki paketi bıraktı ve dirseklerini masada koyarak ellerini birleştirdi. İşaret parmaklarını burnunun üstüne koydu.
"Çok kötü birşey. Hangisini önce istersin? Kötü haberi mi yoksa ondan da kötü haberi?"
Felix düşündü. Neyin bu kadar kötü olabileceğini düşündü.
"Kötü olan?" dedi uzatarak.
Jisung elleriyle gözlerini kapattı.
"Onu öptüm."
Felix onu diyince kaşlarını çatmış, Jisungun yüz ifadesini görünce kimin hakkında konuştuklarını anlamıştı.
"Ciddi misin? Minhoyu mu?"
Jisung kafasını istemsizce salladı. Felix mutlu olmuştu aslında, bunun neden kötü haber olduğunu anlamamıştı.
"Kötü haber demiştin?"
"Kötü, hemde çok. Sarhoştum ve... Bunu neden yaptığımı bilmiyorum."
Felix olsaydı kafaya takmazdı. Öptüğü kişi ondan hoşlanıyorsa onunla çıkardı. Hoşlanmıyorsa da arkadaş olmaya devam ederlerdi. Ama Jisung için aynı şey söylenemezdi. O bir korkaktı. Hemde hiçkimseyi üzmeye tahammül edemeyen bir korkak...
"O nasıl tepki verdi peki?"
Jisung biraz düşünüyormuş gibi yaptı. Ama düşünülecek bir şey yoktu.
"Daha kötü olan haber de bu. Pek tepki vermesine izin vermedim."
"Naptın?"
Felix kafasında bazı senaryolar uydurabilse de neyin ne olduğunu anlamamıştı. Jisung gözlerini kaçırarak dudaklarını birbirine bastırmadan önce mırıldandı.
"Kaçtım."
🐇Flashback🐇
YOU ARE READING
Homies ★minsung★
FanfictionHan Jisung üniversitesi ve kardeşi Yuna'nın okulu için Seule taşınır. 1 aydır otelde kalan ikili uygun kalacak yer arayışındadırlar. Lee Minho bazı finansal zorluklar çekmektedir. Annesi veya babasını rahatsız etmek istemez ve kirayı birlikte ödeyeb...