Uykudan gözümü açtığımda daha güneşin bile doğmadığını gördüm. Yine de uykum çoktan kaçmıştı. Yataktan kalkıp camın önüne gittim. Açıp biraz dışarıyı seyrettim.
Şansıma güneşin doğuşuna denk gelmişim... Onu da bir süre seyrettikten sonra tekrar yatağıma geçtim. Telefonumu elime alıp rastgele galeride gezinecektim ki instagramdan bildirim geldi.
-
sungjhoon again
-gönderinin yorumları
sınırlandırılmıştır.--
Postu görünce kafam karışsa da ona yazmak istiyordum.
-
wp
sunghoon-jakeuyanık mısın
06:56-
Yaklaşık yarım saat cevap vermesini bekledim ama cevap gelmedi.
Uykum da geldiği için şimdilik fazla sorgulamayıp tekrar yatağa uzandım ve uyumaya çalıştım.
Tabii düşünmekten uyuyamadım.
Bana nereye gittiğini söylemedi ama dedesi olduğunu az çok tahmin edebiliyorum. Asıl merak ettiğim şey ise bana neden söylemediği ve post atmasından birkaç dakika sonra ona yazmama rağmen bana cevap vermemesi.
Bunları düşünerek sürekli yatakta dönüp durdum. Sonra ne olduğunu bile anlayamadan uyuyakalmışım. Kalktığımda saat öğleni geçmişti.
Daha da uyurmuşum gibi duruyordu aslında çünkü beni uyandıran Sunooydu.
Ona kalkacağımı söyleyip gönderdim. Banyoya gidip yüzümü yıkadım ve kendime gelmeye çalıştım. İyice ayılınca yanlarına, mutfağa gittim.
"Günaydın hyung."-Niki
"Günaydın."
Kahvaltı için beni beklemişler.. VE BEN BUNDAN ÇOK UTANDIM.
"Keşke yeseydiniz. Sunoo gelmeseydi uyanamazdım bile."
"Biz de pek erken kalkmadık zaten önemli değil merak etme."-Sunoo
Kafamı salladım ve kahvaltımı yapmaya çalıştım. 2-3 lokma kahvaltı sayılırsa gayet hakkını verdim bence.
Masadan kalktığımda Niki hemen kızmıştı.
"Yah neredeyse yemedin bile."
"Yerim bir daha önemli değil. Gün bitmedi ya."
Niki bir şey daha söyleyecekken Sunoo susması için koluna dokundu. İşe yaramıştı.(VaybeNiki)
"Gidebilirsin hyung önemli değil."-Sunoo
Ona gülümseyip salona geçtim. Onlar da kahvaltılarını yaptıktan sonra yanıma geldiler.
Biraz onlarla takıldım ve çokça kafam dağıldı gerçekten.
Hem onları dinliyordum hem de gözlemliyordum. Niki Sunoo'nun yanındayken o kadar tatlı oluyordu ki, ikisinin tatlılığı da birleşince gülümsememi engelleyemiyordum.
Konuşurken de daha çok beni konuşturmaya çalışmışlardı ama ben onları dinlemeye kararlıydım. Kendi ship adından tut, kendi günlerini bile ayarlamışlardı. Onlar karşımdayken kahkaha atmaktan konuşamıyordum bile zaten.
Sonra birden Niki ile benim telefonumdan aynı anda bildirim geldi. İkimiz de telefonlarımızı elimize aldık.
-
wp
'ajans içi dedikodu birimi'
Sakura
merhaba dünyanın en ölü grubuYeonjun
merhaba hainSakura
yolarım seniYeonjun
he hesadede gel ne diycen
Kai
ciddenbir de laf sokmaya çalışır şimdi
Jungwon
uykum var kısa kesinSakura
yalnız bu seferki çok bombaaşşırı
Jake
söyle artıkChaewon
ohanasılsın Jake
Yunjin
🤨Chaewon
NASILSIN DEDİM SADECE
herkes gördüSakura
neyseherkes Jaeun Mi'nin gönderisine
baksınJungwon
üşeniyorum nolmuşKai
yok lan sana bilgi falanJungwon
sanane amkHeeseung
Sunghoon beyefendi barışmış
sanırım onunlaonun fotoğrafını atmış
-
Mesajı gördüğümüz gibi Niki ile birbirimize baktık.
"Hyung ne görürsen gör aslını öğrenmeden konuşmayalım tamam mı?"-Niki
Hayır tamam falan değil... İnstagrama girdim, çok bile beklemiştim. Ve Sakura cidden doğru söylemiş. Sunghoon, Jaeun'un yanındaymış. Hatta ona yemek bile yapıyor... Sanırım.
Benim mesajıma bırak cevap vermeyi görüldü bile atmamıştı. Gerçi bu şu an düşüneceğim en son şeydi.
Düşündüğüm ilk şey ise... Yoktu. Şoktaydım çünkü.
Sunghoon ve şokları. Hızlı mı umutlanmıştım acaba her şey için? Ya da kendi kafamda mı kuruyorum şu an bilmiyorum. Ama ikinci seçenek olmazsa içinde bulunduğumuz durum daha ne kadar karmaşıklaşır tahmin bile edemiyorum.
~
Sunghoon ananı.
Bişiyok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
work || jakehoon
Fanfiction"Baksana nasıl konuşuyorsun benimle. Ne kadar güzel bakıyorsun bana. Beni incitmemek için kendini küçücük bir odaya hapsetmeyi bile düşünüyorsun. Bu gelişme değil de ne? Bu iyiye gitme değil de ne? İstemiyorum Hoon. Seni daha yeni bulmuş gibi hissed...