Sabah uyandığımda yanımda Dilay yatıyordu.Burçak ve Cenk aşağıda kahvaltı hazırlıyorlardı.Aşağı indiğimde mutfak kapısından onları izlerken,gözlerimden akan iki damlaya mani olamadım.
Buğra,hayatımın aşkıydı.Kimsede bulmadığım huzuru onda buluyordum.Kollarında güvende hissediyordum.Özlemiş miydim,kesinlikle evet.Ama o...Çisil'i öpmüştü.Toparlanmam lazımdı.Hemen yanaklarımdaki yaşları sildim ve yüzüme gülücük yerleştirip,mutfağa daldım.Ancak bir şey yiyesim yoktu.Burçak ağzıma zorla yumurta sokuşturdu ve istemeden de olsa onu yemek zorunda kaldım.Tam bu sırada karnıma giren krampla inledim.Eyvah!Regl günüm.Bu günlerimde acaib sancılı olurdum.Hemen yukarı çıkıp,tuvalette kendimi ayarladım.Altıma taytımı ve ayağıma panduflarımı geçirdim.-evet,yaz günü-Eğer üşütürsem,hastaneye gitmem gerekirdi.Kaan malından gelen fikiri hepimiz kabul ettik.Bu akşam evde oturup 4-5 tane film izleyecektik.Benim hasta olduğumu biliyorlardı.Dışarı çıkmayacaktık o yüzden.
-Bukre?
-Efendim Cenk yavrum.
-Kankam,Buğra'da gelse.Tek kalmasın.
-Peki.Ama ondan uzakta yatarım,haberiniz olsun.
-Tamam,yavrukurtum.Akşam Buğra geldiğinde ben odamdaydım.Aşağı inerken battaniyemi ve yastığımı aldım.Mutfakta sıcak su torbamı doldurdum.Köşe koltuğa geçip,uzandım ve sıcak su torbama sarıldım.Cenk gelip;
-İyi misin yavrukuş ?
-İdare ediyoz be gülüm.
-İğrençleşme,pis ergen.
-Karın ağrısı olmasa no problem aşkım ama var işte.
-Tamam,ben sana gidip bir kahve yapayım,sıcak sıcak iyi gelir.
-Teşekkür ederim,canımsın.
Hemen yanağına bir öpücük kondurdum ve tam geri yatacakken Buğra ile göz göze geldik.Gözlerindeki duygu neydi ? Kıskançlık?Pişmanlık?Özlem?Ya da hiçbir şey.Anlayamıyordum.Heme gözlerimi çektim ve yerime yattım.Cenk,kahvemi verdi ve ben bitirince elimden alıp yıkadı.
-Ya çocuklar,benim canım hiç film izlemek istemiyor.Hem karnım da ağrıyo.Ben odama çıksam,problem olmaz dimi ?
-Yok be Bukre kanka.Gel beni seni çıkartayım.
-Yok Cenk,gerek yok.Ben çıkarım.
-Bukre..
Buğra'ydı.Günler sonra,o kızı öpen dudaklarının arasından adım dökülmüştü.Cevap vermedim.Onu görmemezlikten gelmek en büyük cezaydı.Tam arkamı dönüp gideceğim sırada,kapı çaldı.Hepimiz şaşkınlıkla bakarken Cenk hemen kapıyı açtı.Açmasıyla tanıdık bir ses kulaklarımı doldurdu.
-Şey,meraba.Ben Bukre'ye bakmıştım ?
Elimdekileri yere fırlatıp,karın ağrımı unutup koşmaya başladım.Bu,benim çocukluk arkadaşım hatta kardeşim Poyraz'dı.
-Poyraz!
-Bukre'm..
Sarılmasına karşılık verdim ve beni döndürmeye başladı.Tam o sırada karnımdan belime vuran ağrı yüzünden inledim ve hemen beni indirip;
-Güzelim,iyi misin ?
-İyiyim.Şey bilirsin ya,hani işte.
-Tamam,anladım.Özel gün.
-Evet,ondan.Hadi gir içeri.
İçeri girip herkesle tanışırken,Buğra onun elini bile sıkmadı.Tabii ki Poyraz bunu takacak son insandı.Zaten Buğra'yı biliyordu.
-Buğra,bu mu Bukre ? Hani şu "Poyraz,ben çok pis aşık oldum oğlum lan."diye anlatmaya başladığın çocuk mu ?
- "Poyraz,ben çok pis aşık oldum oğlum lan."diye anlatmaya başladığım çocuktu.İki gün öncesine kadar.
-Oha.Ayrıldınız mı ? Ne oldu ?
-Kurcalama derim ben.
Olaya dahil olan Buğra'ya döndüğümüzee,gözlerinde pişmanlığı net bir şekilde gördüğümden emindim.
-Poyraz,sen bakma ona.Şey,benim sancılarım artıyo.Ben odama çıksam ?
-Taman güzellik.Ama bende geleceğim.
-Yok,cidden.Zaten uyuyacağım.
-Hayır.Seneler sonra tekrar beraber yatacağız desene.
-O zamanlar bu durumdan baya şikayetçiydin Poyraz.
-Girme oralara.
Beni kucağına aldı.Daha sonra Burçak üzerime sıcak su torbamı koydu ve "İyi geceler."dedikten sonra yukarı çıktık.-POYRAZ-
Yukarı çıktık.Onu yatağa yatırdım ve bana neler olduğunu anlatmasını istedim İstemez olaydım.Hemen ağlamaya başladı.Bütün olup biteni anlattığında büyük bir küfür savurmuştum.Bunu ona nasıl yapabilmişti ? Bukre'nin bu kadar güçlü durmasına bile şaşırmıştım.O uyuduktan sonra aşağı indim.
-Anlat bakalım Buğra Bey.Kimmiş bu Çisil ?
-Sen.Sen nerden biliyorsun lan ?
-Bukre,yukarda ağlayarak bana onu anlatıyor.Ağlamaktan uykuya bile dalamadı lan şerefsiz.Ona nasıl kıyabildin ? O kadar narin ki,bu kadar acıya nasıl böyle kalabildiğini anlamıyorum.
-Emin ol,onu senden daha iyi tanıyorum.
-Hayır.Hiçbiriniz onu benden daha iyi tanımıyorsunuz.
Bukrenin en yakın arkadaşı Burçak araya girdi.
-Ağır ol.O bizim 12 senelik arkadaşımız.
-Bukre benim 21 senedir arkadaşım.En sevdiği yemekten tutun,en nefret ettiği şarkıya kadar bilirim.Sizin onu tanımadığınız her halinizden belli.Bukre her ayın 16'sında hassas gününe girer.Şu an tarihe bakarsanız ayın 21'i.Ağrı çekmesi imkansız.O ağrıları için doktora gittiğinde yanında ben vardım.Yumurtalıklarının orada kist gibi bir şey vardı.Bu şey,hamile kalmasını ve hamile kalsa bile,doğumdan sağ çıkmasını engelleyen bir şeydi.Tedavi oldu ama işe yaramadı.Ne zaman bir şeye çok üzülse,kalbi kırılsa o kist ağrı yapar.Bunun tıpta tam olarak bir açıklaması yok.Ama gerçek olan bu.
Hepsinin ağzı "O" şeklini almışken,zafer kazanmış bir edayla başımı arkaya yasladım.
-İyi geceler.Ben yatar.
-Hey.Bukre'nin yanında yatmayacaksın,değil mi ?
-Bak,birader.Biz Bukre ile her zaman sarılarak uyurduk.Ama ona asla diğer gözle bakmadım,bakmam da.Onu abisi gibi sever,senin gibilerden kollarım sadece.
-Ben gidiyorum.Bu herif sevdiğim kızla yatarken burada duramam.
-Sevdiğim kız ha.Sevdiysen o orospuyu neden öptün diye sormak isterdim,ama zerre umrumda değil.İyi geceler size.
Arkamı dönüp Bukre'nin yanına gittim.Ona sarıldım ve beraber uyuduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN KIRIKLARI
RandomHer insanın vardır can kırıkları.Kalbine batar insanın.Kanatır.Zamanla o acıyla yaşamayı öğrenirsin belki ama,o acıyı unutamazsın.Unutturmazlar.Biri bitti derken,diğeri gelir her zaman. Gözümden damlayan yaşlarla anlatıyorum hikayemi sizlere.Bu kita...