Sabah uyandığımda,saat 12.30'tu.Bu saatte beni uyandıran şey ise telefonumun alarmıydı.İyi de,ben yaz tatilinde alarm kurmam ki ?
Kalkıp,alarmı kapattım ve telefonun altındaki nota baktım;
"Saat 6 gibi hazır ol.Şık bir şeyler giyin.Öptüm-Şapşal"
Yüzüme bir gülümsemenin yayılmasına engel olamadım.Hemen banyoya girdim ve iki saat boyunca orda kaldım.Banyodan çıkıp,saçımı kuruttum.Daha sonra,dolabımının kapağını açıp,aldığım ama giymeye fırsat bulamadığım beyaz dantelli elbisemi giydim.Saçımı at kuyruğu yaptım ve uçlarına dalgalar ekledim.İnce bir eyeliner,rimel biraz allık ve açık renk rujumla hazır olduğumda saat 5.30'tu.
Camdan baktığımda Buğra beni bekliyordu.Bir arabanın yanında.Sanırım kiralamıştı.Odamdan çıkıp,aşağı indiğimde evde kimsenin olmadığı aklıma geldi.Bizimkiler,sabah erkenden gezmek için Edirne'ye gitmişlerdi.Biz Buğra ile gitmek istemedik.En azından onlar yokken başımızı dinlerdik.Buğra'nın yanına gittiğimde hemen elini belime yerleştirdi.Daha sonra dudağıma bir öpücük kondurdu.Gülümsedim.
-Nefes kesici görünüyorsun.
-Sende öyle.
-Senin kadar olmasa da bir şeyler yapıyoruz işte.
Daha sonra arabanın kapısını binmem için araladı.O da şoför koltuğuna bindiğinde sordum;
-Gece için mi kiraladın ?
-Hayır.Annemlerin mezuniyet hediyesi.
-Oha.
Kahkaha attı.Bende duramadım ve ona katıldım.Benimkiler beni sadece tebrik ediyorken,Buğra'ya son model bir araba.Vay anasını.
-Hayatım,plakayı fark etmedin sanırım.
-Hayır.Ne ki ?
-34 BBB 2005
-BBB ?
-Daha sonra anlatıcam meleğim.Daha sonra.
-Peki.
Arabayı bir restorantın önünde durduğunda restorantın bütün ışıkları kapalıydı.
-Hayatım,heralde kapalılar.
-Evet.Sadece bize açıklar.
Gülümsedim.Oda kolunu omzuma attı ve beni kendine doğru çekti.Bende kolumu beline sardım ve içeri girdik.Masamızın üzerinde yanan mumlardan dolayı masayı görebiliyordum.Her yerde gül yaprakları vardı.Benim sandalyemi çekip oturmamı sağladı.Teşekkür edip oturdum ve ben oturur oturmaz garson geldi.Siparişlerimizi verdiğimizde garson tekrar içeri gitti.
-Hayatım.
-Efendim güzelim.
-Daha zaten doğum gününü yeni kutladık.Yani biraz fazla masraf yapıyoruz.
-Olsun birtanem.Senin için yaptıklarım masraf sayılmaz.
Yemeklerimizi yedikten sonra tatlı olarak çikolatalı pasta geldi.Ben tam pastayı bitirip,çatalı masaya koymuştum ki başımdan aşağıya gül yaprakları dökülmeye başladı.Her tarafım gül içinde kalırken daha farklı bir şey eteğimin üzerine düştü.Bu,bu bir yüzüktü.
Ben şaşkınlıkla ağzımı kapatmış Buğra'ya bakarken o konuşmaya başladı.
-34 BBB 2005...Bukre-Bukra-Buğra.2005 ise 20.05.2015.Çıkma tarihimiz aşkım.Bukra ise ikimizin adlarının birleşimi ve gelecekteki çocuğumuzun adı.Her gece benimle uyuyup,her sabah benimle uyanmaya,minik bebeklerimize bakmaya,bize masallar anlatmaya dillere destan bir evlilik yaşamaya var mısın güzelim ? Benimle evlenir misin ?
Ben tam ağzımı açmışken ışıklar yandı ve etrafta bizimkileri gördüm.Annem,babam,Burçak,Dilay,Kaan,Cenk,Buğra'nın annesi-babası...Herkes
"EVET,EVET,EVET,EVET!"
diye bağırıyordu bende dayanamadım ve EVVVVVVEEEETTTT diye bağırdım.Daha sonra hemen Buğra'nın üzerine atladım.O da yüzüğü parmağıma geçirdi.
-Ölüm bile ayıramaz bizi.
-Ölüm bile...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sabah uyandığımda mutfaktan poğaça kokuları geliyordu.Ama aşağı indiğimde annemler yoktu.Poğaçanın üzerindeki notta;
"Bizim geri dönmemiz lazımdı.Artık düğününde görüşürüz kızım."
İşte.Benim canım ailem.Çok düşünürler sevgili kızlarını.Çok ilgilidirler benimle.Çoğu zaman ben onlara ne yaptım diye düşünmeden edemiyorum doğrusu.Hep onlar mutlu olsun diye çalışmaktan,onları grurlandırmaya çalışmaktan kendimden geçtim ben.Onların yaptıklarına bak.Oturup poğaçalardan yerken kapı çaldı.Karşımda Buğra vardı.Hemen sarıldım.Oda kollarını belime dolayıp,kafasını saçlarıma gömdü.İçeri geçtiğimizde konuşmaya başladık;
-Neden ağladın meleğim ?
-Yok,yok bir şey.
-Anlat.
-Ya gerek yok.Önemsiz bir mevzu.
-Bukre.Anlat.
-Ya Buğra.Ben bıktım artık anlıyor musun?Ailemden üvey evlat muamelesi görmekten sıkıldım.Şu nota bak ya.Neyim ben ? Dış kapının mandalı mı ? Varsa yoksa Barış.Varsa yoksa oğulları.Bak oğulları yanında ya bir kere arayıp sormuyorlar.Sadece paramı veriyorlar.Sevginin parayla verilebileceğini sanıyorlar.Sanki ben bilmiyorum oğulları için Amerika'ya gittiklerini.
-Hayatım.Bak sakin ol.Ailen seni çok seviyor.Ama kardeşinle oraya gitmek zorundalardı.
-Neyse Buğra.Ben alıştım.Beni sevmelerini bekleyemem bu saatten sonra zaten.Her neyse ya...Ee,bir planımız var mı bugün ?
-Evet.Evlilik günümüzü alacağız.
Hemen evden çıkıp,nikah dairesine gittik.
26.08.2015...Evlilik tarihimiz.Biz gerçekten evleniyorduk.Nikah dairesinden çıkmamızla birlikte hemen eve geri geldik.Tabi ki de kapının önünde oturan ve ağlayan bir Berkay görmeyi beklemiyorduk.Ben hemen arabadan çıkıp Berkay'ın yanına koştum.
-Berkay ?
-Bukre.Ben çok üzgünüm ama senden başka gidecek yerim yok.
-Ne oldu ?
O sırada Buğra geldi kapıyı açtı.
-Hadi içeri geçin Bukre.
İçeri geçip minnettar bir şekilde Buğra'ya gülümsedikten sonra Berkay'a bir bardak su getirdim.
-Ne olduğunu anlatır mısın ?
-Annem ve babam kaza geçirdiler.İkisi de ölmüş ve defin edildiler bugün.
-Bizim niye haberimiz yok ?
-Siz mutlusunuz diye söylemek istemedik.Zaten Burçaklar benim yanımdaydı.
Hemen kollarımı Berkay'a doladım.O da kafasını saçlarımın arasına gömdü.Ağzından çıkan söz,beni paramparça ederken gözyaşlarımı bıraktım.
"Annem gibi kokuyorsun Bukre."
Buğra'ya doğru baktığımda onunda ağladığını gördüm.
Berkay her ne kadar diretsekte 1 saat sonra evine gitti.Bizde ruhen yorulduğumuz için koltuğa yayıldık.
-Çok üzüldüm.
-Bende güzelim.Bende.
-Kızmadın dimi ?
-Ne için ?
-Hani Berkay'a sarıldım ya o yüzden.
-Hayır bebeğim.Birazcık kıskandım tabi ama şu an o zor durumda.Ve sana ihtiyacı var.Ve her ne kadar zamanında seni milyonlarca parçaya bölmüş bir erkekte olsa,onu teselli edebilecek kadar büyük bir yürek sadece sende var.İşte seni bu yüzden seviyorum.
Gülümsedim.İşte ben onun kalbine aşıktım.
-Demek kıskandın ?
-Evet,var mı ?
-Yok.Kalk o zaman sana da bir sarılayım.
Doğrulduğunda hemen kollarımı boynuna doladım.O da hemen belimi sardı.Beni odama çıkartıp,yatağa koydu.Üzerini değiştirip yanıma geldi.Her zaman ki gibi sarılarak uyuduk.
-Seni seviyorum güzelim.
-Seni seviyorum şapşal.Arkadaşlar,kitabı yaz tatilinin sonuna kadar bitirmem gerektiği için bölümler ard arda gelecek ve yazım hatası olabilir.Bu arada ayın 25'inde bir problem çıkmazsa İstanbul'dan ayrılıyorum.İnternet bulamazsam,bölümleri yazıp,internet bulduğum yerde paylaşırım.
Seviliyorsunuz :*
Multimedia:Bukre'nin evlilik teklifinde giydiği elbise.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAN KIRIKLARI
RandomHer insanın vardır can kırıkları.Kalbine batar insanın.Kanatır.Zamanla o acıyla yaşamayı öğrenirsin belki ama,o acıyı unutamazsın.Unutturmazlar.Biri bitti derken,diğeri gelir her zaman. Gözümden damlayan yaşlarla anlatıyorum hikayemi sizlere.Bu kita...