Okula gireceğim sırada Michael'ı kapıda beklerken görmem hiç iyi olmadı. Yanından geçip gidecektim ama bileğimden yakalayıp beni çekiştirmeye başladı. Ona ne yaptığını falan sormadım, film sahnesi çekmiyorduk. Yine de bileğimi bırakırsa gideceğimi bildiği için beni sürüklemeye devam ediyordu.
Sonunda hiç kullanılmayan hademe odasına geldiğimizde bileğimi tutmayı bıraktı. Bu iyiydi, kötü olanıysa önümde durup bana doğru eğilmiş olmasıydı.
Ellerini belimde birleştirdikten sonra, "Sorun şu ki," diye lafa başladı. "seninle gerçekten sadece sext yapmak istemiyorum, Julia."
İstemsiz olarak ben de kollarımı omzuna koydum ve başımı boynuna gömüp öylece bir şeyler demesini bekledim. Ondan hala nefret ediyordum, sadece aramızdaki şey son zamanlarda daha farklıydı. Eh, suçlusu da bendim.
Michael vanilya ve sabun gibi kokuyordu, biraz da ter. Hoş bir kokusu vardı, rahatsız edici değildi.
"Birbirimizden nefret ettiğimizi unutuyorsun." dediğimde irkildi ve sırtını hafifçe dikleştirdi. "Cidden böyle mi düşünüyorsun? Sadece birbirimizden nefret mi ediyoruz?"
Kaşlarımı çatıp ona cevap verdim, "Son kontrol ettiğimde öyleydi." sonra başını sallayarak gitti ve beni hademe odasında tek bıraktı.
Hayır düşündüğünüz gibi değil :))))))
Ve Mike'ın o sikik videosu da neydi öyle
