kırk

183 26 14
                                    

Julia her ne kadar Luke'tan hoşlanmasa da onunla takılmaya devam edeceğini biliyordu. O yakışıklıydı ve havalıydı. Bir de, Michael onu hiç ama hiç sevmiyordu.

O, hırslı bir kızdı. Michael'ı o anlamda sevmediğini ve sadece hırs yaptığını biliyordu. Yine de, onu istiyordu ve biliyordu ki aşkta ve savaşta her şey mübahtı. Michael, onun için bir savaş ve savaş ganimetiydi. Luke ise kurduğu pusuydu, stratejisi böyleydi. Yine de o savaş ganimetini istiyordu.

Camdan bakıp ilerde dikilen Michael'a gülümsedi ve acele etmeden evden çıktı.

Yanına gelince yanağına bir öpücük kondurdu ve Michael şaşırdığını belli etmemeye çalışarak başıyla gidecekleri yönü işaret etti.

Konuşmuyorlardı. Aralarında bir şeyler olduğu barizdi ve birbirlerini üzmek istemiyorlardı. Zaten, Michael onu üzmeyecekti. July da eğlenecekti. Amaçları en başından beri eğlenmekti oysa, değil mi?

Birlikte spagetti yediler ve gülüştüler, sonra Michael konuyu Luke'a getirdi.

Çatalıyla oynamaya başladı, gerilince hep bir şeylerle oynuyordu. "Neyinden hoşlanıyorsun onun?" Diye sordu.

Julia bunu daha önce düşünmüştü, yani vereceği cevabı. Ezberlediği kelimeleri Michael'a söyledi. "Bilmiyorum, o beni güldürüyor ve eğlenceli. Bana iyi davranıyor."

Michael bakışlarını çatalından çekip Julia'nın gözlerine baktı. "Ben sana iyi davranmıyor muyum? Seni mutlu edemiyor muyum?"

İşte Julia buna bir cevap hazırlamamıştı.

Hate You | m.cHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin