Bana çıkışta onu beklememi, konuşmak istediğini söyleyen Michael'a aldırmamış, eve yürüyordum. Telefonum elimde titreştiğinde arayanın Michael olduğunu görüp cevapladım.
Ben açar açmaz, "Sana beklemeni söylemiştim." dedi.
Görmeyeceği halde sırıttım, "Sözünü dinlemedim." dediğimde yüzünün aldığı şekli hayal etmeye çalıştım ama nasıl bir tepki vereceğini pek de bilmediğim için üçüncü saniyeden sonra vazgeçtim.
"Evine gidiyorsun, değil mi? Evine gelebileceğimi biliyorsun."
Çatılan kaşlarım yanımda olsa beni ele verirdi ama telefonun öbür ucundaki Michael ciddiymiş gibi geliyordu.
"Seni eve almam, geri zekalı." dedim ve telefonu kapatmak için kulağımdan çektim. O sırada Michael, "Kendim girebilirim." dedi.
Gözlerimi devirip telefonu kapattım.
~~~~~~
Akşam odamda netflix partisi verirken kapımın açılmasıyla ağzımdaki dondurmayı yuttum ve kulaklığımın tekini çıkardım. Anneme bir şeye ihtiyacım olmadığını söylemek için başımı kapıya çevirdiğim sırada gördüğüm şey annemin benimki gibi koyu kahverengi saçları değil, kırmızı saçlar olmuştu. Ve işe bakın, annem o kadar uzun boylu da değildi. Ve annem erkek de değildi.
"Siktir." diye mırıldandım.
Michael sırıtıp yatağıma, dizüstü bilgisayarımın arkasına oturdu ve kendini beğenmiş bir şekilde, "Kendim girebileceğimi söylemiştim." dedi.
İnanamayarak ona baktım. "Bunu nasıl yaptın, bok çuvalı?"
Birden irkilip etrafına baktı, "Hey July," bileğimi tutup gözlerimin içine baktı, "sen de duydun mu?"
Bir süre çıtımı çıkarmadan etrafı dinledim ama hiçbir ses olmadığına emin olduktan sonra ona, "Neyi duydum mu?" diye sordum.
Elini kalbine götürüp acı çeker gibi yaptı ve, "Kalbimin parçalara ayrılışını." dedikten sonra bana alaycı bir gülümsemeyle baktı. O an sinirden tüm saçlarını yolmak istesem de sinirlerime hakim olup sadece dışarı bir nefes üfledim. "Çok klişeydi, Cliff."
Kıkırdadıktan sonra eliyle saçını bir yöne yatırdı, "Ama işe yaradı." dedi. "Şimdi burada olmamın asıl nedenine gelelim."
Mikey :"))
Ve oylar neden düştü :-(