|15| Sorgulamalar Eşliğinde Büyük Farkındalıklar

33 8 0
                                    


Taehyung'un ağzından;

Daha önce hiç birisiyle aynı yatakta huzurlu bir şekilde uyumamıştım.

Gerçekten, hiç anne veya babama sarılıp uyumamıştım. Sadece, birkaç kere Yejin'e sarılarak uyumuştum. Fakat kabul etmekte zorlandığım bir gerçek vardı ki; hiç böyle huzurlu uyumamıştım. Hiç yanımdaki kişi beni kollarıyla böylesine sıkı sarmamıştı, hiçbir Zaman mis gibi bir kokuyla uyanmamıştım ben. Saçlarıma karışan siyah tutamlar yabancıydı, burnumun direğini sızlatan koku yabancıydı, bedenimin sarmalanması yabancıydı, uzun süre sonra ilk defa bu kadar hızlı atan kalbim yabancıydı... şu an, bu odadaki her şey yabancıydı bana.

Yarım saat önce uyanmıştı. İlk önce duraksadı, gözlerini açtığını hissettim. Burnum boynundaydı ve onun kalp atışlarını dudaklarımda hissediyordum neredeyse uyandığından beri. Boynumun altından geçirdiği kolunu çekti yavaşça; uyandırmak istemezcesine. Kollarını çekti ve kokusunu da alıp çıktı odadan. Hiç durmadı; katlanamıyormuş gibiydi. Beni düşüncelerimle beraber bıraktı odada.

Jeongguk, hayatınızda görüp görebileceğiniz en tuhaf kişiliğe sahip insanlardan biriydi. Onu ilk gördüğümde sanki beni öldürmek isteyen bir iblis gibi çöktü üzerime. Koyu gözlerine karşı gelemedim sanki. Onun altına girmek, bedenine dokunmak, kusursuz sesiyle inlediğini işitmek... tattığım en iyi şeylerdi. Davranışları bir kenara, neredeyse her özelliği taşıması tuhaf yapıyordu onu gözümde.

Uzun süreli düşünce seansımdan sonra odadan çıktım. Direkt olarak Jimin'in Yuqi ile kaldığı odaya girdim. Beni görünce umursamadan atışmaya devam ettiler. Yuqi'nin birazdan çıkmasını umarak dolabın önüne, yere çöktüm; dizlerimi kendime çektim.

"Ne olmuş yani sana sarıldıysam? Kızım ben gayim gay, neden sikim sana kalksın?" Dediğinde Yuqi yüzünü buruşturup orta parmak çekmişti ona.

"Senin küçük sikin şu parmağımın ucu bile ola-"

"Siktir git lan gelme odaya."

Sabah sabah bunlara bu enerji nereden geliyordu cidden bilmiyordum. Sabah sabah zaten bulanık olan aklımı iyice ağrıtmışlardı. Neyseki Yuqi çıkmıştı odadan, burada durmaya meraklı değildi zaten. Kız sürekli bir şey yapma peşindeydi, asla yerinde durmuyordu.

"Ee, sana ne oldu? Kötü gözüküyorsun." Dedi Jimin yatağın ucuna otururken. Sıkıntılı bir nefes bıraktım ortaya.

"Dün gece Jeonggukla uyudum ve sabah sarmaş dolaş bir şekilde uyandım." Dediğimde ilk önce gözlerini büyüttü, daha sonra yan bir gülüş oturttu yüzüne.

Bir sıkıntım olduğu zaman kapısını çaldığım ilk kişi Jimin'di. Az bir zekaya sahip olmasına rağmen bu zekasını iyi kullanmayı biliyordu ve bana her zaman yardımcı oluyordu. Zaten o psikoloji okuyordu... en çokta bu yüzden ona koşuyordum. Her zaman bana tavsiye veren, hatta bir psikolog gibi benimle konuşan birisine sahiptim ve bu beni mutlu ediyordu.

"Bu yüzden mi moralin bozuk? Bunda sorun ne ki?" Dediğinde yine bir Psikolog-hasta ilişkisine büründüğümüzü anladım ve cevapladım. Onunla konuşmak iyi geliyordu işte. ne sorduğunu sorgulamadan cevap veriyordum.

"Onunla seks dışında beraber olmak sinirimi bozuyor." Dediğimde ifadesiz yüzünü değiştirmedi.

"Onunla uyumak nasıl hissettirdi Tae?"

Gözlerimi kaçırdım. Bunu içten bir şekilde kabul etsemde lafa gelince geri çekilmiştim. O da sorgulamayıp kafasını aşağı yukarı salladı; anlamıştı zaten.

"Taehyung bunu sana uzun zamandır söylemek istiyorum ve artık içimde tutamıyorum. Sen hala Yejin'e aşık falan değilsin; sadece onun yüzünden güven sorunları yaşıyorsun ve bunu yanlış yorumlayıp kendini ona bağlı sanıyorsun. Onun yüzünden başkasıyla olamayacağına kendini öyle güzel inandırmışsın ki bunun sebebini ondan hoşlandığına yoruyorsun. Bu böyle gitmez Taehyung."

Söylediği şeyler o an çok sinirimi bozdu. Kaşlarım çatıldı, ellerim yumruk halini aldı. O gerçekleri yüzüme vurmuştu o gün, ben sonradan fark etmeye başladım bunları.

"Saçmalıyorsun. Yejin yaşasa ona dönmezdim, fakat ona aşık olmaya devam ederdim ki ediyorum da. O aklımdan çıkmıyor-"

"Aklından çıkmadığına emin misin? Bir hayatını gözden geçir Taehyung. Sadece gece uyumadan önce sana yaptığı hatalar aklına gelen bir insanın aklından çıkmadığını söyleme bana." Dediğinde hiçbir şey demedim; sustum. Kendimi savunmaya geçecek gücümün olduğunu düşünmüyordum ki öyleydi de. Sadece susmuş ve eğmiştim başımı.

Cidden bilmiyordum.

"Bak bebeğim," dedi yumuşayan sesiyle, "sen eğer böyle kendini kandırmaya devam edersen hayatın mahvolmaya devam edecek. Şansın varken kabullen bunları ve hayatına düzgün bir şekilde devam et. Bunu anladığında söz veriyorum güven sorununu aşman için en ağır zamanlarında yanında olacağım."

Bunlar Jimin'in bana son tavsiyeleri, son sözleri ve son uyarılarıydı. Çünkü ben bir şeylerin farkında varmıştım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 4 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

505Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin