Ayça'nın ağzından:
Her ne kadar Deniz'e olan duygularımın farkında olsam bile ona bunu yapamazdım. Arama mesafe koymalıydım. Benim yüzümden eğitim hayatı bozulmamalıydı. Eve doğru adımlarken Deniz'i düşündüm onun iyiliği için ondan uzak duracaktım. Evime girdiğimde derin bir nefes aldım. Uyusam bu düşüncelerim geçer miydi? Hayır. Bu sefer kararım kesindi Deniz'e bunu yapamazdım. Onu haketmiyorum.
.
.
.
.Haftasonu boyunca kafamda olup bitenler artık boyut atlamıştı. 2. dersim Denizlerin sınıfıyla idi. İlk dersimin olduğu sınıftan çıkarak Denizin sınıfına doğru yürüdüm. Deniz sanki beni görmeyi bekliyormuş gibi gülümsedi. Bunu yapmamalıydım. Denizin gülümsemesine bir karşılık vermedim. Öğretmen masasına geçtim ve ders kitaplarını düzelttim. Teneffüs bittiğinde ders işlemeye başladım. Deniz ders boyu hüzün dolu bakışları ile derse odaklanmaya çalışıyordu. Teneffüste Deniz ile göz göze gelmemek için hızla sınıftan çıktım. O kadar canımı yakıyor ki bunu yapmak. Sadece onun iyiliği için.Arkamdan koşturan Denizi fark ettim.
"Hocam! Durun."
Arkamı yutkunarak döndüm.
"Ne var Deniz?"
Deniz şaşırmış bir şekilde bana baktı.
"Hocam yanlış birşey mı yaptı-"
Denizin sözünü bölerek konuştum.
"Hayır Deniz birşey yapmadın. Oldu mu?"
Deniz dolan gözlerini akıtmamaya çalışıyordu.
"Tamam hocam. Rahatsız ettiğim için özür dilerim."
Sikeyim bunu ona yapmak istemiyorum.
Arkasını dönerek koşarak gitti. Ah benim güzel bebeğim sana bunu yapmaktan nefret ediyorum.
Gün boyu Deniz'i görmemiştim. Ertesi gün tekrar dersimiz vardı. Yarını beklemek zorundaydım.
Ertesi gün...
Ayça'nın ağzıdan:
Ertesi gün ilk dersime giriyordum gözlerim her sırada onu aradı. Deniz yoktu okula gelmemişti. Sessizce Ece'nin yanına yaklaştım. Bana kötü gözlerle bakıyordu.
"Ece,Deniz bugün neden yok?"
Ece kaşları olabildiğince çattı.
"Sizi ne ilgilendiriyor bu konu hocam?"
Derince bir nefes aldım.
"Ece lütfen söyler misin?"
Ece kaşlarını sakin kalmaya çalışarak indirdi.
"Hasta."
Benim yüzümden olamazdı değil mi? Ben ona zarar vermiş olamazdım.
Telefonumu alıp okul müdürünü aradım ve çıkmam gerektiğini öğrencilerin başına bir öğretmen getirmelerini rica ettim. Onay aldığım gibi sınıftan çıktım. Çok özlemiştim gülüşünü. Koşar adımlarla arabama bindim ve Deniz'in evine doğru sürmeye başladım.Yolda korkudan ölecektim. Ona benim yüzümden birşey olursa. Kendime asla acımazdım. Eve geldiğim gibi arabadan indim. Koşar adımlarla eve doğru ilerledim. Kapıyı çaldım. Kapıyı açtığınde Deniz ağlamaktan harap olmuştu. Yüzü beyazlamış gözaltları şişmişti.
"Hocam."
"Deniz geç içeri üşüyeceksin."
Deniz içeri girer girmez ateşine baktım. Ateşi neyse ki yoktu. Hemen salondaki koltuğa yatırıp üzerini örttüm. Üşüyordu.
"Çilek kızım noldu sana?"
"Ayça ben seni çok özledim."
"Shh tamam şimdi güzelce dinlen ben hemen geleceğim."
Ayaklandığımda elimi tuttu.
"Gitme."
"Korkma çilli gitmeyeceğim."
Mutfağa doğru yöneldim. Tencere çıkardım. Çorba yapmaya başladım. Sebze çorbası yapacaktım. Malzemeleri doğradıktan sonra çorbayı kaynamaya bıraktım. Çorba hazır olduktan sonra kaseye koydum.
İçeri götürdüğümde Deniz yüzünü buruşturdu."Iyy çorba hiç sevmem."
Deniz'in yanına oturdum.
"Mızmızlanmak yok. Benim çorbam güzel olur hem."
"Aç bakalım ağzını."
Deniz zorlana zorlana ağzını açtı.
Buruşan yüzü şaşkın bir hâl almıştı."Ama bu...bu güzel."
"Bak söylemiştim işte sana."
Deniz zevkle çorbasını yedikten sonra uykusu var gibi görünmüştü.Koltuğa uzandı. Tam üzerini örtmüş diğer koltuğa oturacakken bana seslendi.
"Ayça."
"Efendim."
"Yanıma gelir misin?"
Sana daha fazla soğuk yapamam Deniz. Kalbimin ateşi beni ısıtıyor.
Yanına doğru uzandığımda gülümsedi. Bana sarıldı ve boynuma doğru sokuldu. Kokusunu içime çekerek uyuyudum.
....
Gözlerimi açtığımda Deniz karşımda tüm güzelliğiyle uyuyordu. Deniz'e seslenecekken durdum. Biraz uyuyup dinlenmesi onun için iyi olacaktı. Yavaşça ayağa kalkıp mutfağa doğru sessizce ilerledim. Suyu kaynatıp bitki çayı yaptım. Deniz'in adım seslerini duyduğumda gülümsedim. Kapıdan bana bakmıştı.
"Ben mi uyandırdım."
Başını salladı.
"Hayır hayır kendim uyandım. Bu arada teşekkür ederim. Çorba çok iyi geldi,ellerine sağlık."
"Afiyet olsun, bitki çayı yaptım içmek ister misin?"
Başıyla onayladı. Masaya yanaştı ve sandalyeyi cekip oturdu.
"Bana neden öyle davrandın."
"Seni kötü etkilemek istemiyorum."
Ellerime uzandı ve ellerimi tuttu.
"Beni kötü etkilemek istemiyorsan benden uzaklaşma Ayça."
Deniz'e yaklaştım.
"Deniz."
"Hm?"
"Hiç sadece ismini söylemek hoşuma gidiyor."
"Ayça sencede öğretmen - öğrenci ilişkisini aşmıyor muyuz?"
Deniz'e biraz daha yaklaştım. Gözleri'nin derinlerine sanki 'seni seviyorum!' der gibi baktım. Gözleri sersemledi. Yutkundu.
"Cevabını aldın mı?"
"Kesinlikle aldım."
YAZAR DELİRDİ ŞOK ŞOK ŞOK. bu arada ben bölüm attığımda bu salak yine mi bölüm attı amk mı diyorsunuz yoksa OHA CANİM BENİM BÖLÜM ATMIŞ mı diyorsunuz. Hiç içime sinmedi ama atıcam alın ballarım böreklerim🤍cokask.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Edebiyatçı(gxg)
RomanceToprak gözleri sanki beni içine çekiyordu. O gözlerde boğulmak istiyordum... Bu hikayedeki tüm unsurlar hâyâl ürünüdür gerçek olaylar ve gerçek kişileri barındırmaz!