4. Bölüm

424 34 19
                                    

YAZAR KÖTÜLÜK YAPMAYA GELDİ NİHAHAHA😈

Ayça'nın ağzından
Bu duyguları kendimde daha fazla tutmak istemiyordum. Onu öğrencim olarak diğerleri gibi göremiyordum. Denize masamdan bakarken yanına gelen Rana hocayı gördüm. Denizin kulağına yaklaşıp birşeyler fısıldadı. Saçlarını düzeltti ve yüzüne dokundu. Kim oluyordu da benim ders aramda benim öğrencime dokunuyordu? Ayağa kalkıp Denizin sırasının yanına oturdum. Rana sinirle bakarken Deniz şaşırmıştı. Bakışlarımı Ranayla sanki bir savaş verir gibi rananın üzerinden ayırmıyordum. Rana tek kaşını kaldırmış savaşı yenmeye çalışıyordu.

"Ayça hocam."

Gözlerimi Denize çevirdim.

"Efendim."

Rana ofladı. Gidecek gibiydi sinirliydi.

"Denizcim sonra konuşuruz olur mu canım?"

Konuşamazsınız canım?
Canım? Denizcim?

"Peki hocam."

Denizin ona duyduğu saygıyı hak etmiyordu. Rananın kız öğrencilerine olan ilgisi zaten tüm öğretmenlerin ağzına sakız olmuştu. Rana arkasına bakmadan topuklularının yere vurma sesini adımlarıyla arttırdı ve kapıdan çıktı.

"Hocam neden öyle baktınız?"

Gözlerimi ayırmadan hafifçe başımı kaldırdım.

"Nasıl bakıyor muşum?"

Deniz gözlerime bakmaktan korkuyor gibiydi.

"Sinirli gibisiniz sanki."

"Yanlış anlamışsın Deniz."

Arkamı dönüp birşey söylemeden gittim. Denizin yüzüne dokunuşu aklımdan çıkmıyordu. İçimde anlamlandırmak dahi istemediğim bir duygu vardı. Rana ona dokunamaz. Dokunmamalı. Ranayı dersi olduğu sınıfta bulabileceğimi düşünerek sınıfına ilerledim. Rana beni gördü ve yüzüne sahte bir gülümseme takındı.

"Merhaba Ayça."

"Derdin ne Rana?"

"Aa ne derdi benim bir derdim olduğu yok."

Sabrımı sınıyordu.

"Rana Deniz senin altına attığın kızlara benzemez. Sana yüz vereceğini zannetmiyorum. Denizden uzak dur. Son uyarım."

Rana gözlerini devirdi ve dik dik bakmaya başladı.

"Göreceğiz Ayça. Hem... Bence Deniz beni çok sevdi."

Rana'nın üzerine doğru bir adım attım.

"Haddini bil."

"Ow bu biraz sertti! Çok korktum ya!"

Öğrencilerin dikkatini çekmemek için yavaşça kulağına doğru fısıldadım.

"Benim olana bir daha elini sürersen. O elini kırarım Rana."

Rana umursamaz bir tavırla masasına oturdu. Bende yavaş adımlarla sınıfıma doğru yürüdüm. Denizin bir suçu yoktu ama onu mesafeli tutmalıydı. Ona zarar gelmesiniz istemiyordum. Ben ondan hoşlandığımı kabullenmeme onu sahiplenmeme rağmen bunu yapmıyorsam. O hiç yapamazdı.
.
.
.

Denizin ağzından:

Rana hoca'nın niyetini bilmiyordum ama Ayça hoca çok tepki vermişti. Şuanda masasındaki birşeylerle ilgileniyordu. Gözleri aniden beni bulduğunda hemen gözlerini kaydırdı. Bana böyle yapması beni üzüyordu. Tuhaf bir şekilde gözlerim doldu. Ece bunu hemen farketmişti.

"Yine o karabasan suratlı yüzünden böyleysen seni döverim Deniz."

"Çok kızgın bana ne yapıcam ben."

Ece gözlerini devirerek Ayça hocaya doğru döndü.

"Yani biraz kızgın gibi ama birşey olmaz heralde."

Ayça hoca elini saçlarına geçirmiş düşünüyor gibiydi.

"Ayrıca bu kadın senden mi hoşlanıyor sanki ne bu kıskançlık krizleri."

"Kıskançlık değil sadece endişeleniyor."

.....

Teneffüs olunca kantine inmeye karar verdik. Kantin sırasında beklerken tüm hocaların yalakası olup peşinden düşmeyen Mirayı gördüm.Zaten sıra sıkış tepişti birde dibimdeydi. İçtiği meyve suyunu üzerime doğru yöneltip üzerime boca etti.

"Aa pardon elimden kaçtı."

"GERİZEKALI MISIM SEN MİRAY NASIL ELİNDEN KAÇABİLİYOR?"

Miray asla umrunda değilmiş gibi kıkırdayıp arkasını dönüp gitti.

Tişörtüm meyve suyu içindeydi. Yanımda yedek kıyafetimde yoktu. Ece'nin yanından göz yaşları içinde tuvalete gittim. Bugün herşey üzerime üzerime geliyor gibiydi. Elimde tişörtüm tuvaletin birisine girdim. Ellerim yüzümde ağlamamı durdurmaya çalışıyordum. Tam ümidim kesilmiş bir şekilde elimdeki tişörtü tekrar giyecekken bir topuklu sesi yaklaştı. Kapı kilitli olmadığı için rahatlıkla açtı.Ayça hoca elinde tişört ile gelmişti. Üzerimde sadece sütyenim olduğunu farketmişcesine yutkundu ve sadece gözlerime bakmaya başladı. Tişörtü sadece gözlerime bakarak bana giydirdi ve tuvaletten çıkıp gitti. Beni o şekilde görmesinin henüz şokunu atlatamamıştım. Yaşanan şeyleri idrak etmem biraz zaman aldı. Tuvaletten çıkıp sınıfıma gitmiştim. Miray sınıfta herkes başına toplaşmış ağlıyordu. Derdi neydi bu aptalın? Miraya baktığımda yüzü kızarmış. Kolları tırnak izi içerisindeydi.Mustafa yüzüme iğrenerek baktı.

"YAPTIKLARINA RAĞMEN HÂLÂ NASIL BİR YÜZLE BURDASIN SEN?"

"Ben birşey yapmadım."

Miray yüzüme bakarak ağlamaya devam etti.

"Bana yaptıkların yetmedi mi.. Lütfen git Deniz."

Ajitasyon yapıyor şeref yoksunu.

Tam kapıya yöneldiğim sırada Ayça hoca girdi.

"Neler oluyor burda?"

Mustafa denen pislik hoca'nın yanına gidip birşeyler anlatıyordu.

Ayça hoca elliyle gel işareti yaparak beni yanına çağırdı. Koridora çıktık.

"Bahsettikleri doğru mu?"

Ne yani bunları benim yapabileceğimi düşündü mü?

"Ben birşey yapmadım ona kendi kendine yapmış manyak!"

"Ve ayrıca hocam siz... siz benim nasıl böyle birşey yapabileceğimi düşündünüz?"

Ayça hoca derin bir nefes alıp verdi.

"Düşündüğümü söylemedim Deniz."

"İma ettiniz."

Kulağıma doğru yaklaşarak fısıldadı.

"Neler olup bittiğini gördüm, hepsi kayıt altında. Eve git ve dinlen çözeceğim."

Ayça hocayı başımla onaylayıp eşyalarımı topladım. Eve giderken Mirayın arkadaşları'nın iğrenç bakışlarına mağruz kalıyordum. Önüme bakarak yürümeye devam ettim...

Eve vardığımda Ece'nin 3 kez aradığını gördüm. Eceyi geri aradığımda nefes nefeseydi.

"DENİZ ÇABUK OKULUN HABER SAYFASINA GİR ÇABUK!"

Arama kapanmıştı. Alel acele haber sayfasına girdiğimde Mirayın olduğu bir video gördüm. Video Mirayın bir başkası tarafından alınmış gizli bir kayıt gibiydi. Miray kendi kollarına tırnaklarıyla çizik atıyordu. Psikopat. Ben söylemiştim. Aniden üst taraftan bildirim geldi.

05*********: Sonra teşekkür edersin :)

YAZARIN HİÇ İÇİNE SİNMEDİ BÖLÜM😔😔

Edebiyatçı(gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin