Eve geldiğimizde karşıma oturup derin bir nefes vermişti.
"Annenle tanışmak istiyor musun?
"Soru sorma hakkının bende olduğunu zannediyorum?"
Derin bir nefes verdi.
"Sor ne istersen."
Gözlerine odaklandım ve yutkundum.
"Annem yüzünden mi benim sevgili oldun."
Yaklaşıp ellerimi tuttu.
"Hayır,seni gerçekten sevdiğim için sevgilim ol istedim. Seni göz önünde tutmak için değil."
İçime derin bir rahatlama girmişti. Bana yalan söylemeyeceğinden emindim.
"Annemin neden bir ajana ihtiyacı var?"
"Annen benim kimsem yokken bana sahip çıktı. Sonra bana bir çocuğunun
olduğunu söyledi. Ona neden seni istemediğini sordum.""Nedenmiş?"
"Annen,büyük bir iş kadını, babanla tanışıyor ama baban evlendiklerinde annenin tüm gücünü elinden alıyor. Sen doğduğunda annen babandan kaçıyor ve seni teyzene bırakıyor. Annen şuan seni ve kendisini babandan korumaya çalışıyor durum bu."
Duyduklarım karşısında tüm hayatım bir yalan üzerine kuruluymuş gibi hissettim.
"Babam,onun nerede olduğu hakkında bir bilgin var mı?"
Başını olumsuzca salladı.
"Sevgilim bu konuları kapatsak mı?"
"Peki ama ben çok acıktım."
"Evde pek birşey kalmadı ben bir markete uğrayayım."
Ayça'ya başımla onay verdiğimde ceketini çıkmışı. Biraz kafamı toparlamaya çalışsam iyi olacaktı kendimi çok yorgun ve dolu hissediyordum. Ayça hakkında kafam çok karışıktı. Ona güveniyordum ama aynı zamanda ne yapacağımı bilmiyordum. Yaklaşık otuz beş dakika geçmişti ama Ayça hâlâ ortalıklarda yoktu. Telefonumun çalması ile irkildim. Ayça sonunda arıyordu.
"Ayça."
Ayça nefes nefeseydi.
"Deniz hemen o evden çık hemen ordan çıkman gerekiyor."
Ayaklandığımda konuşmaya başladı.
"Sakın kapıyı kullanma Deniz arka balkon kapısını kullan seni orda bekliyor olacağım. En fazla 3 dakikan var!"
Koşarak arka balkon kapısına geldiğimde dışarı çıkıp etrafa bakınarak Ayça'yı aramaya başladım.
Arkamdan birisi beni tuttuğunda bağırmaya çalıştım ama ağzım kapalıydı sesimi çıkaramıyordum.
"Deniz,benim sevgilim."
Ayça'nın fısıltısıyla derin bir oh çektim.
"Yavaşça arkamdan gel ve önümüzdeki siyah arabaya bin."
Ayça ilerledikçe yavaşça ilerliyordum.
Ayça arabaya bindiğinde hemen arka koltuğa atladım."Güvende miyiz."
Ayça arabanın aynasından bana baktı.
"Sayılmaz."
Arabayı kullanmaya başladığında gittikçe hızlanıyordu.
"Siktir arkamızdalar."
"Kim?"
"Babanın sikik korumaları."
Ayça arka kısmı kontrol ettiğinde bana fısıldadı.
"Sakın hareket etme ve eğil dediğimde eğil."
Ayça önüne döndü ve haberi yokmuş gibi davrandı.
"EĞİL!"
Ayça eğilmemi söylediği anda eğilmiştim. Ayça'da eğildiginde araba kontrolsüzce hareket etmiştı. Kurşun arka camdan girip ön camdan çıkmıştı. Arkamızdaki araba yaklaştığında Ayça hızlandı.
Arkasını dönüp ateş etmeye başlamıştı. Arabayı kenara çekmişti.
"Takip et beni!"
Ayça'yı takip ettmiştim. Ayça gözümün önünde egilmişti. Omzundan kanlar akmaya başladığında gözlerim dolmuştu. Ne yapacağımı bilemeden Ayça'nın yanına eğildim.
"Ayça duyuyor musun beni Ayça!"
Ayça fısıldayıp bir kaç kelime söylemişti.
"Sol köşedeler... Elimdeki silahı al ve yap bunu lütfen."
Elindeki silaha uzandığımda ellerim titriyordu. Ne yapmam gerek bilmiyordum ama silahın birkaç yerini kurcalayarak tetiği çekmeyi başarmıştım. Adamı görmemle gözlerimi kapatıp ateş etmiştim. Adama baktığımda kafasından vurulmuş olduğunu görmüştüm. Ellerim titrerken silahı yere attım.
"A-ayça ben ben onu öldürdüm."
Ayça nefesini bırakmıştı.
Bana doğru zar zor uzanmıştı ve bana sarılıyordu.
"Shh biliyorum sakin ol."
Nefes alamıyordum ölecek gibi hissediyordum.
Ayça ellerini acıyla kaldırıp yüzümü kavramıştı.
"Tamam bak şimdi bana evet evet işte böyle. Derin nefes al ver."
Dediklerini yaparken nefesim düzene girmeye başlamıştı.
"İşte böyle güzel gidiyorsun."
Nefesim tamamen düzene girdiğinde konuştum.
"Sana ne olacak Ayça ben sensiz yapamam."
"Gelecekler merak etme şimdi sadece bekle."
.......
Yazar ne kadar ağladı haberiniz var mı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Edebiyatçı(gxg)
RomanceToprak gözleri sanki beni içine çekiyordu. O gözlerde boğulmak istiyordum... Bu hikayedeki tüm unsurlar hâyâl ürünüdür gerçek olaylar ve gerçek kişileri barındırmaz!