Arda' dan;
Barış hocanın dersine girmiştik sonrasında ise zil çalmış ve Semih sınıftan koşarcasına çıkmıştı. O dakikadan aonra görmemiştim okulda Semih' i.
Barış hoca ile olduğu için içim rahattı. Şimdi ise Kenan' ın dersi vardı. Ben kendi düşüncelerime dalmışken sınıfı kapısı açıldı. İçeri giren Kenan ile gözlerim gözlerini buldu.
Sonrasında ise o beni süzer iken ben de onu süzmeye başlamıştı. Altına giydiği kumaş ve sıkı olan pantolon bacaklarını çok iyi bir şekilde sarmış ve ortaya herkesin hayran olabileceği türden bir görüntü bırakmıştı.
Üzerinde ise beyaz gömleği ve kravatı vardı, ceketi elinde taşıdığı kitapların altında kalırken gözlerim beyaz ve ince olan gömleğin belli ettiği göğüs ve karın kaslarına kaymıştı.
Kısa bir saniye onu inceledikten sonra Kenan' dan gelen öksürük sesi ile kendime gelmiştim. Sınıfa selam verdikten sonra herkes oturmuştu sıralarına.
Kitaplarını masaya koyduktan sonra ceketini sandalyesinin etrafına sarmış -asmış- ve sandalyesine oturmuştu. Sınıfta gözlerini gezdirdi. Sonrasında ise bana dönüp konuşmaya başladı.
"Evet arkadaşlar.... ders konularımız bitti bu yüzden sertbestsiniz.... istediğinizi yapabilirsiniz"
Durakladı ve dilini dudaklarının üzerinde gezdirip devam etti.
"Arda sen benimle geliyorsun bir şey konuşmamız lazım"
Söylediği şey ile birlikte kafamı aşağı yukarı salladım. Sandalyeden kalkan ve kapıya ilerleyen Kenan ile bende peşinden gittim.
Koridora çıkıp sınıf kapısını kapattıktan sonra bana döndü ve bileğimden tutarak ilerletmeye başladı.
Nereye geldiğimizi bilmez iken asla girmemize izin verilmeyen koridor sonunda ki sınıfa gelmiştik. Kenan sonunda bileğimi bırakmış ve cebinden sınıfın anahtarını çıkarmıştı.
Sınıf kapısını açtıktan sonra beni hızlıya içeri alıp kendi de içeri girdi. Sonrasında kapıyı kitledi. Bana dönüp konuştu.
"Seni çok özledim"
Bunu dedikten sonra bana sarılmış ve burnunu saçlarıma dayamıştı. Saçlarımı öpüp koklarken kendimi hiç olmadığım kadar huzurlu hissetmiştim.
Bende ayrıldıgında elleri hala belimde duruyordu. Gözlerim içinde olduğumuz sınıfta gezindi. Boş sıralar vardı, klasik bir sınıftı işte.
"Ardam"
Gözlerim gözlerine değindi, belimde ki elleri bulunduğu yeri hafif hafif okşarken huylandırıyor aynı zamanda da huzur veriyordu.
Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdığında kalbim yerinden çıkacak diye korkmuştum. Nefeslerimiz birbirine karışırken dudaklarımız buluştu.
Bir kaç saniye haraket etmeyip bekledikten sonra ilk haraketlilik ondan geldi. Iki dudağımı da dudaklarının arasına aldığında şehvet ve tutku çoktan vücudumuzu ele geçirmişti ve biz bunu çok net hissediyorduk.
"Eğer bu dudakları ömür boyu öpebileceksem Tanrının günahkarı olmaya hazırım"
Bunu söyledikten sonra tekrar atıldı dudaklarıma, bu sefer öncekinden daha hırçındı. Alt dudağımı ısırdıgında ağzıma dağılan metal tat ile geri çekildim.
Ellerini belimden indirmiş ve hemen altında ki kalçalarıma ilerletmişti. Kalçalarımdan tutarak kucağına aldığında ellerim reflex olarak omuzlarına gitmişti.
Omuzlarına tutunan ellerimi ensesine getirip henüz küçük olan saçları okşamaya başladım. Hiç beklemediğim bir şekilde kucağında ben ile sınıfta ki öğretmenler masasına ilerlemişti.
Masanın yanına geldiğimizde kalçalarımı serbest bırakarak yere indirdi beni. Ne yapacağımı henüz anlamamışken sandalyeye oturup bacaklarını açtı.
"Yere otur"
Emir kipi ile söylediği şeyi ikiletmemiştim. Sandalyenin önü masanın altı olan yere eğilmiştim. Kafam kasıkları ile aynı hizadayken gözlerimi oradan çekip gözlerine sabitledim.
"Kemerimi aç"
Hala kullandığı kiplere takılamamaya başlamıştım. Sadece dediği şeyleri yapıyor ve işime odaklanıyordum. Elimi kemerine getirdiğimde kemer tokasını açmaya başladım. Parmaklarım kasıklarına sürtündüğünda kafasını geriye yatırarak hafifçe inlemişti.
Kemerini çözdüğümde bu sefer o söylemeden pantolon fermoarını açarak pantolonunu indirdim. Sadece siyah boxer' ı ile kaldığında sertliği çamaşırının üzerinden bile belli oluyordu.
Bu sefer benim yapmamı istememiş ve kendi çıkarmıştı iç çamaşırını. Artık çıplak olan alt bölgesi ile kalmışken büyüklüğü ile yutkunmuştum. Ellerim önce aletinin kökünü sardı. Ucunu hafif hafif yalayarak başlamıştım işime.
"Hızlı ol"
Sabırsızcasına söylediği şey ile ucunu ağzıma alarak başlamıştım. Ağzıma girecek kadar aleti aldığımda elleri saçlarımı buldu. Kafamı bastırarak aletini daha çok bana ittiğinde bogazıma değen penis ile òğürme isteğimi içimde tutmuştum.
Kafamda ki elleri beni yönlendirirken ben de ağzıma alamadığım kısımları ellerim ile çekiyordum.
Sonunda ağzıma gelmesi ile çıkardım aletini. Gözleri yüzümde gezindiğinde baş parmağı ile çeneme baskı yapıp ağzımı açmamı sağlamıştı.
Dudaklarıma atıldığında ağzımda ki menisini ikimizin dudaklarına yaydığında en ufak bir iğrenti bile hissetmiyordum.
Sonunda dudaklarımdan ayrıldığında ayağa kalktı, tekrar beni kucağına aldığında bu sefer sandalye de olan kişi bendim.
Önüme eğilerek pantolon ve çamaşırımı çıkardı. Onun aksine küçük olan penisimi ağzına aldığında dudaklarım arasında ki güçlü inlemeyi içimde tutamamıştım.
Aletim ağzının içerisinde bana sakso çekerken sanki bir şey yokmuşcasına gözlerini gözlerime sabitlemiş işini öyle hallediyordu.
Kısa süre geçmeden aldığım zevk ile öğretmenimin ağzına boşalmıştım. Hiç iğrenmeden ağzında ki döllerinmi gözlerimin içine bakarak yutmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My teacher/Barsem
FanfictionFransızca öğretmeni olan Barış Alper Yılmaz ve ona karşı yakınlık hisseden Semih Kılıçsoy OGRETMEN-OGRENCI ILIŞKISI RAHATSIZ OLANLAR OKUMASIN❗❗