7.

388 32 24
                                    

Semih' ten;

Sabah bir şeyin yüzüme mırlayarak sürtünmesi ile uyandım. Gözlerimi açtığım da sarı ile gözgöze gelip ufak bir tebessüm ettim.

Yatağımdan kalkarak onu kucağıma aldım. Sonrasında ise kucağımda ki sarıyı severek mutfağa ilerledim. Dolabı açtığımda 'acaba ne yer?' Diye dolaba bakınmaya başladım.

Elim geçen akşam kendim için haşladığım fakat yorgun olduğum için yemeden uyuduğum tavuğa gitti. Kullanmadığım ve temiz olan bir tabak alıp içine boşalttım tavukları.

Mutfağın girişine tabağı koyduktan sonra sarıyı da yemesi için kucağımdan indirdim. O yemeğini yer iken ben de odama ilerledim. Odama geldiğimde önce yatağımı düzenledim, sonrasında ise dolabımın önüne geçerek ne giyebileceğimi düşündüm.

Önce üzerime beyaz bol bir tişört geçiredikten sonra altıma yine bol siyah bir pantolon giydim. Her şeyimi giydikten sonra odamın kapısına ilerledim. Kapının önünde yemeğini bitirmiş ve beni bekleyen sarıyı görünce gülümsedim.

Hayvanları gerçekten seviyordum ve bunu inkar edemezdim. Sarıyıda sahiplenecektim. O yüzden bugün ilk veterinere sonra ise petshopa gidecektim. Sarıyı kucağıma aldıktan sonra telefonumu sağ arka cüzdanımı ise sol ön cebime koyunca dışarıya adımımı attım.

Ilk önce veterinere aşıları için uğradım, biraz huysuzlansa da fazla ses çıkarmadan aşılarını yaptırmış ve ödül maması almıştı. Sonrasında ise petshopa girdim. Önce dişi olduğu için pembe, mor tasma alınca maviyi de almak istedim ve aldım da.

Mama kapları vs. Dedikten sonra bütün her şeyini halledip dükkandan çıktım. Evime doğru ilerlerken saatin geç olduğunu fark ettim. Tam bunları düşünürken telefonuma gelen mesaj ile dikkatim bozuldu. Hemen telefonu elime alıp mesaja baktım.

Bekir;

Bu akşam 9 gibi ortak arkadaşımız alinin doğum günü partisi var, herkes birlikte gidiyor bana eşlik eder misin?

Bekir liseden önce orta okulda arkadaş olduğumuz ama fazla samimi olmadığım biriydi. Fakat evde canım sıkıldığı için hemen yanıt verdim.

Bekir;

Bu akşam 9 gibi ortak arkadaşımız alinin doğum günü partisi var, herkes birlikte gidiyor bana eşlik eder misin?

Semih;

Tabii, o zaman sekiz buçuk gibi hazır olurum.

Bekir;

Tamam o zaman kafenin önünde seni bekliyor olacağım, görüşürüzz.

Semih;

Görüşürüzz


Bekir kişilik olarak iyi biriydi yani bana göre öyleydi. Fakat orta okul yılları pek te iç açıcı değildi. Kavgalar,sigaralar,uyuşturucular yani her türlü işe bulaşmıştı. Ama şuan kendini toparlamış güzel bir hayata sahip olmuştu.

Eve geldiğimde direkt sarıyı salona bırakarak odama girdim. Az bir zamanım vardı. Üzerime ne giyecektim? Önce beyaz bir gömlek giydim sonrasında ise yine bol siyah pantolon ve onun üzerine serseri tarzı bir siyah deri ceket. ( aşk 101 sinan kombini iştee)

Aynada son bir kez daha kendime bakıp emin olduktan sonra evden çıktım. Kafesinin önüne geldiğimde Bekir' in beni beklediğini gördüm. Önce hasret giderip sonra kutlama yerine geldik.

Her şey çok güzeldi, bir sıkıntı yoktu masaya gelen içkilerden 2. Bardağımı bitirmiştim. Başım dönmeye başlarken ayağa kalktım o an Bekir' in sesini işittim.

"Nereye?"

"Lavabo"

Kısa bir cevap verdikten sonra lavaboya ilerledim. Telefonu elime alıp mekanda bir fotoğraf çektim. Sonrasında ise telefondan instagrama girerek çektiğim fotoğrafı paylaştım.

 Sonrasında ise telefondan instagrama girerek çektiğim fotoğrafı paylaştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Temsili bir fotograf yoktu o yüzden bunu koymak zorunda kaldım üzgünüm)

Semihwp; günümüzdeyizzz

Fotoğrafı attıktan sonra telefona bir bildirim geldi bildirimi açtıktan sonra Barış hocadan olduğunu gördüm.

Barış hoca;

Fotoğrafınızı yanıtladı: Neredesin sen?
Saat kaç haberin var mı?

Semih;

Wfenxim
Lqbvabodayım
( Efendim)
( Lavabodayım)

Barış hoca;

Sarhoş musun?
Tanrım bu saatte neredesin sen çocuk?

Semih;

Sqrhos dwgiliwm ben
Bilmiwyorum ki nqrdwyim ben
( Sarhoş değilim ben)
( Bilmiyorum ki neredeyim ben)

Barış hoca;

İnsana kafayı yedirtirsin.
Konum at.

Semih;

📍Konum

Barış, Semih' in attığı konum ile hemen üzerine bir tişört geçirip çıktı. Arabasına binip mekana geldiğinde gözleri Semih' i aradı. En arka masalarda birinde oturmuş bir adet Semih görünce direkt olarak oraya yöneldi.

Semih' in yanına gelince önce kolunu omzuna attı sonrasında ise yürüyemeyeceğini anlayınca kucağına aldı.

"Kimsin ki sen?"

Semih' in sarhoş hali ile tatlı tatlı sorduğu soru Barış' ı gülümsetmişti.

" Barış' ım ben"

" Sen uzun boylu sarışın ve yakışıklı olan Barış mısın? Hani öğretmen olan"

Barış önce kucağında ki bedenin onu böyle tanımlaması ile afallasa da konuşmaya devam etti.

"Evet oyum ben"

Semih duyduğu cümleden sonra kafasını Barış' ın omuzuna yatırdı. Ikili arabaya geldiklerinde Barış kapıyı tek eli ile açarak Semih' i arka koltuklara yatırdı. Sonrasında ise soför koltuğuna geçti.

Çocuğun evini bilmediği için kendi evine gitme kararı alan çakma sarı arabayı eve doğru sürdü. Eve geldiklerinde tekrar arkada oturan sarıyı kucağına alarak apartmana girdi. Kucağında ki çocuğu kendi yatağına yatırdıktan sonra yedek çarşafları alarak salona ilerledi.

Kendi için koltuğa bir yatak hazırladı, sonrasında ise derin bir uykuya daldı.

My teacher/BarsemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin