Ayca (6)
* Önceki Bölüm *
Sinan ve Tamer'le, arkadaşı Piraye ile yaşadığı o çılgın grup seks deneyimini ardında bırakan Ayça, o akşam THY’nin Antalya-İstanbul uçağı ile Atatürk havaalanına indi. Bulduğu ilk taksiyle eve doğru yola çıktı. Evet, kararını vermişti. Evine dönüyordu.
Yaşadığı onca olaydan sonra Tolga ile olan problemleri gözüne çok önemsiz görünüyordu. Tolga’yı affetmişti. Tek istediği yeniden evinde yaşamaya başlamak, son bir haftada olanları tamamen unutmaktı. Yaklaşık yirmi dakikalık bir yolculuktan sonra taksi Ayça’nın evinin önünde durdu.
Ayça arabadan inince başını kaldırıp apartmana baktı. Kaç yıldır oturuyordu burada. Acaba ne düşünmüştü komşular onu uzun zamandır görmeyince? Tolga ne söylemişti soranlara? Kendini çok tedirgin hissediyordu. Aklına tüm bu yaşananlara sebep olan akşam geldi.
“Ya yine Tolga’yı Mirey ile bulursam?” diye düşündü. Bu düşünceyi kafasından çabucak attı. Apartmanın kapısı açıktı. Asansörle dairelerinin olduğu kata çıktı. Zili çaldı. Yüreği pırpır ediyordu. Ayak sesleri. Ve işte, Tolga’nın sesi.
“Kim o?”
“Benim.” Anahtar kilitte aceleyle döndü, kapı açıldı. Tolga şaşkın şaşkın Ayça’ya bakıyordu.
“Girebilir miyim?” Tolga apar topar kenara çekildi, Ayça içeri girdi. Kapı kapandı. “Çok mu şaşırdın beni gördüğüne?”
“Evet… Nasıl desem, beklemiyordum. Hatta umutsuzluğa kapılmıştım. Hala şoktayım. Geçsene salona… Hay allah, bavullar dışarıda kaldı.”
Ayça üç aydır görmediği salonuna baktı. Çok özlemişti. El çantasını masaya bıraktı, televizyonun karşısındaki kanepeye oturdu. Bu kanepede hep Tolga’yla DVD izlerlerdi. Tolga bavulları antreye aldı, ne yapacağını bilemez halde salonda oradan oraya seğirtti, en sonunda gelip Ayça’nın çaprazındaki koltuğa ilişti.
“Ayça. Seni gördüğüme nasıl sevindim bilemezsin. Döndün mü evimize?”
“Döndüm.”
Kısa bir sessizlik oldu. Tolga yerinden kalktı, Ayça’nın yanına oturdu. Birden Ayça’yı kendisine çekip, beceriksizce sarıldı. Ayça da başını Tolga’nın göğsüne dayadı.
“Seni affettim Tolga. Sen de beni evi bu kadar terk ettiğim için bağışla.”
Ertesi sabah Ayça uyandığında Tolga çoktan işe gitmişti. Saat onbire geliyordu. Tolga işe giderken Ayça’yı uyandırmamıştı. Ayça yatakta doğruldu, etrafına bakındı. Uzun zamandır bu odada uyanmamıştı. Kendini mutlu hissetti. Dün gece kendini çok yorgun hissediyordu. Sanki günlerdir uyumamıştı.
Tolga ile barıştıktan sonra fazla oturmamış, hemen yatmışlardı. Aralarında cinsel bir yakınlaşma olmamıştı; ne de olsa Ayça çok yorgun ve uykusuzdu. Yataktan kalktı. Harika bir yaz sabahıydı. Hava çok sıcaktı ama klimalar çalıştığından evin içi serindi. Ayça neşeyle gerindi, doğru banyoya gidip duş aldı.
Kahvaltısını ederken, gazeteye göz attı. Aklına işi geldi. Pazartesi günü işbaşı yapacaktı. Önünde dolu dolu dört günü vardı. Hafta sonu Tolga ile bir yerlere gitmek istiyordu. Uzun zamandır bakmadığı maillerine bakmak için evdeki PC’yi açtı.