SANIRIM SORUN OLUŞTU 3.BÖLÜM YAYINLANMAMIŞ KUSURA BAKMAYIN TEKRARDAN YAYINLIYORUM İYİ OKUMALAR
Barın gerçek sahibiyim mi demişti bu adam bu salak semih sadece buranın sorumlusumuydu yani Gizem derin bir iç çekti ve bu akşam ne var ne yok herşeyi anlattı o anlatırken iki de bir semih lafa girsede harun bir el işaretiyle sus diyor kızı dinlemeye devam ediyordu semihin aksine kız Haruna hiçbirşey katmadan eksiksiz olan biteni anlattı.Harun kızı olayları bildiği için kızı dinlemekten ziyade kızı incelede pürüzsüz bir ten sıfır makyaj gözleri hariç kızda gram makyaj yoktu,bembeyaz bir tene sahipti pembe küçük dudaklar minik bir burnu vardı, kıza saçın doğal mı dememek için zor tutuyordu aslında iyice inceledi saçınıda dip boya zamanı ya gelmemişti yada gerçekten bu kızın saç rengi budu.Her söylediği cümlede dinlemediğini anlamaması için başını sallıyordu kız en sonunda "yani kovuldun" mu diyince onada onay verdiğini farketti .Bir anda kıza dönüp
"yok kovulmadın işe devam ediyorsun ben dediklerine onay veriyordum son anda aklıma birşey takıldı dinlemedim seni "dedi, sonra semihe dönüp
"semih odama geçelim ve bu akşam muhasebe söyle bu arada pardon adınız ne sizin"
"GİZEM AKARSU"
"Hıı ne demiştim muhasebeye söyle Gizem hanıma iyi bir ikramiye versinler "
gizem nerdeyse takla atıcaktı sevinçten hem semihin patron olmadığını öğrenmişti hemde adam bu akşam maaşı dışında ikramiye verecekti yüzünde minnettar bir gülümseme ile
"teşekkür ederim harun bey" dedi ve çantasını aldı eline zaten yeterince oyalanmıştı burada biran önce eve gidip onuru almak istiyordu.
semihle odadan çıkan Harun ise sinirle odaya girdi semih kendi çıkarları doğrultusunda gözünün içine baka baka yalan söylemişti aslında direk kovardı ama bu zamana kadar emeği vardı bu adamın o yüzden semihe dönüp
"semih sen bundan sonra bebekteki bara bakıyorsun mertte buraya geçicek eğer bir daha bana yalan söylersen afetmem işten çıkartırım kızın yanında seni bozmadım bilesin yarın değişim olsun iyi akşamlar"
harun semihe son sözünü söyledikten sonra artık burada kalmanın bir anlamı yok diyerekten çıkışa doğru ilerledi dışarıdaki korumaya arabasını getirmesini söyleyip etrafına bakmaya başladı az ileride gizemi gelen geçen arabalara baktığını farketti acaba gerçekten bir kardeşi varmı diye düşündü yoksa kız iyi bir tiyatro oyuncusumuydu öğrenmek aslında çok kolaydı ve bu akşam gerçekleri öğrenmek istiyordu bu kızda kendisini çeken birşeyler vardı .
gizem ise geç vakit olduğundan boş geçicek bir taksi bekliyordu lanet semih iftira atıp oyalamasaydı çokta onuru alıp yatmış olacaktı biraz daha bakınmaya devam etti eğer boş bir taksi bulamazsa bir üst caddeye çıkıp şansını orada değerlendirecekti orada kesin bulurum diye mırıldandı.Bir kaç dakika daha bekleyeyip taksinin geçmeyeceğini anlayınca yürümeye karar verdi tam adımı atmışken önünde siyah bir araba durdu ahh dedi gecenin bir vakti üstünü değiştirmez burada böyle beklersen tabi semihin dediği gibi seni fahişe sanırlar diye içinden saydı.
Harun ise kızın önünde durmuş kızın arabaya bakmasını bekliyor ama kız ısrarla önüne bakıp suratının gece karanlığında dahi kızardığını görüyordu , gülümsedi kendi kendine kız gerçekten masum birine benziyordu bu zamana kadar çok kadın tanımıştı şimdi başkası olsa çoktan bu önündeki arabaya balıklama atlardı,arabanın camını açıp kıza seslendi
"gizem hanım geç oldu ben sizi bırakayım evinize taksi zor geçer şimdi"
Gizem arabadan gelen tanıdık sese kulak verdi bu bir saat önce tanışıp ,öğrendiği patronu Harun beydi acaba adam iyi niyetlimiydi yoksa iyi niyetinin altında başka hesaplar mı yapıyordu adamı baştan aşağı bir süzdü esmer siyah saçlı kahverengi göz kirli sakal fena değil hani kimi istese koynuna alabilecek kapasitede bir adam hemde parasıda vardı aman beni ne yapsın bu diyip
" size zahmet olmazsa çok geç kaldım bir an önce eve gitmem lazım yoksa size yük olmazdım" dedi
Harun kızın samimi sözlerini duyunca ilk defa gülümseyip "hadi gel kardeşini çok bekletme " diye gülümser vaziyette laf atıp arabanın kapısını açtı
Gizem arabaya bindikten sonra ne konuştu ne baktı ,HArun ise kıza bir kez daha hayran kaldı gördüğünden beri hep diyorduya başka kadın olsa ,çoktan koynuna girmek için on takla atardı oysa bu kız yüzüne dahi bakmıyor adresi dışında hiç bir kelime dahi etmemişti . Sessizce geçen yolculuktan sonra Gizemin verdiği adrese geldi Harun arabadan etrafı bakınıp yüzünü buruşturdu tam o sırada gizemde bu hareketi gördü ve yanlış anladı aslında harunun yüzünü buruşturmasının sebebi gençlik yıllarıydı oda eskiden böyle bir yerde kalıyordu ve çok sağlıksızdı bu ortamlar hatıralar aklına gelince yüzünü buruşturdu oysa gizem onu aşağaladığını ve lüks olmayan bir yere getirdiği için bu hareketi yaptığını düşündü kırıldı nede olsa bir kadındı sonuçta narin , hassas yüzü düştü birden, araba durur durmaz hareketlendi tam kapıyı açıcakken teşekkür ederim diye kısık bir sesle minnetini belli etti .
Harun ise halen küçük kardeş onuru merak ediyordu şimdi gecenin bir vakti çocuğu nasıl görecekti , nasıl söylese idi de doğru mu söylüyor bu kız yalan mı anlasaydı sonra inceldiği yerden kopsun diye içinden geçirdi kıza döndü
" gizem hanım onuru görebilirmiyim"
Gizem ikinci hayal kırıklığını yaşadı tabiki adam onuru soracaktı semihe inanmıştı belliki madem ispatlamam lazım
" siz beni bekleyin onuru fatma abladan alayım yanınıza getiririm"
" ben bakar giderim getirmene gerek yok"
"Harun bey saat sabahın 3 ben bekar bir bayanım sizce benim sizi eve getirmem doğru olur mu lütfen bekleyin onuru hemen getiririm görür gidersiniz"
Harun kızın bu şekilde konuşmasından bozulduğunu anladı , hoş kendide olsa bozulurdu ya söz ağızdan bir kere çıkmıştı gelsin bakalım onur paşada görelim dedi
Gizem arabadan koşar adımlarla fatma ablanın kapısına ulaştı yine yavaşca kapıyı çalıp onuru kucağına aldı fatma ablaya özür dileyip aşağıya indi
Harun ise arabadan dışarı çıkmış bir sigara yakıp etrafı inceliyordu ehh harun nerden nereye dedi sonra binanın kapısında gizemi gördü kucağında da küçücük çocuk gerçekten bir çocuk vardı hemde sübyandı bu lanet etti kendine resmen kızı sorgulamıştı , gizem onuru sahiplenircesibe kucaklamış vaziyette harunun yanına geldi onurun battaniyeye sarılı hafif yüzünü açıp gösterdi
" umarım yalan söylemediğime inanmışsınızdır artık herneyse herşey için teşekkür ederim onurun ateşi var çok duramam dışarıda iyi akşamlar" dedi harunun cevap vermesine izin vermeden arkasını dönüp ilerledi