Gizem işi olmadığı için bugün evde kalmış bir taraftan onurla ilgileniyor bir taraftanda evle uğraşıyordu tabiri caizse kan ter içinde kalmıştı ,tamam yemek yapmak sorun değilde şu temizlik işi gerçektende ıykkk ya uğraşmak çok kötü bişey be diye homurdandı gizem içten içe bir taraftan da onurun sorularına cevap veriyordu kendince, ama zor oluyordu her iki işle uğraşmak .Artık son bir iki işide bitirmiş kendini koltuğa atmıştı resmen utanmasa şimdi yorgunluktan ağlayabilirdi ama deymişti her taraf pırıl pırıl yemekler olmuş sorun yoktu yani , koltukta otururken yerde oynayan onura baktı keşke babası sahip çıksaydı evladına çıksaydı derken alıp gitseydi demiyordu sadece varlığını belli etseydi o bile yeterdi ama ne yapmıştı beyfendi annesini hamile bırakınca çekip gitmişti yazık dedi içten içe bir insan evladından nasıl vazgeçerdi onu anlayamamıştı hiç bir şekilde tam bu düşünceler içinde iken kapının çalmasıyla kendine geldi kaşlarını çattı bir anda kim gelmiş olabilirdiki diye düşündü hemde bu saatte aylardır burada idi ve ne bir komşuyla görüşmüştü nede bir tanıdığına bu adresini vermişti hoş tek tanıdığı Fatma ablasıydı ya ona bile Harunun evini söylememişti açıkcası sonra gözleri ısrarla çalan kapıya dikti onur ise ablasına bakıyordu sanki neyi bekliyorsun dermiş gibi yavaşca kalktı yerinden kapıya ulaştı kapının gözünden bakınca dışarıda yaşlı bir kadın ve yanında genç bir kız gördü kimdi bunlar herhalde yanlış geldiler diye düşünüp açmamaya karar verdi tam arkasına dönecekken tekrardan kapı çalınca açmaya karar verdi en azından yanlış daire der kapıyı kapatırdı.
Kapıyı açınca karşısındaki kadın ve kız şaşkınca Gizeme baktılar kadın, gizemi baştan aşağıya süzüp konuşmaya başladı
Kızım burası Harunun evi değilmidir.
Gizem bir anda afalladı kadın Harun mu demişti demin evet evet kesinlikle harun demişti iyide bu kadın kimdi
Evet teyzecim Harunun evide siz kimsiniz.
Kadın memnun olmamış bir suratla gizemi süzmeye devam etti içinden harun eve kadın mı atmıştı tamam kız güzeldide sonuçta harun sözlü sayılırdı meryem kızla sonra çatık kaşlarıyla gizeme baktıanasıyım gızım anası harun nirede
kadın bir anda sinirden şiveye bağlamıştı konuşmasını gizem ise biraz panik birazda şaşkınlıkla kadına bakmaya devam etti anasıyım demişti az önce çakmada olsa kayınvalidesi tam karşısındaydı ama şimdi kadına ne diyecekti aaa teyze merhaba ben gelinin çakmada olsa gelinin gizem mi , kadın cevap beklercesine gizeme bakarken gizem kadınları kapının dışında tuttuğunu farketti sonradan yaptığını hemen anlayıp
teyzecim sen geç içeri ben harunu arayayım gelir şimdi eve hemen dedi içeri buyur etti ayakkabılıktan hemen terlikleri alıp hem kadının önüne hemde ona geldiğinden beri tip tip bakan kıza uzattı sonra içeri buyur etti
kadın elindeki küçük valizle içeri geçerken bir taraftan gizemi süzüyor bir taraftanda evi inceliyordu ya bu kız evin hizmetçisi idi yada harunun kapaması diye düşündü sonra aklına yanında getirdiği meryem kız geldi ,aklı sıra meryemle gelip haruna kızın büyüyüp güzelleştiğini gösterecek sonra annellik haklarıyla ilgili bir dünya konuşma yapıp işi süt helalliğine kadar getirip beraber urfaya söz nişan çok kalmaz evlendirme olayına bağlayacaktı plan kesinlikle buydu ama şimdi bir Harun lazımdı ona
salona geçtiklerinde yerde oynayan çocuğu görünce nerdeyse kalbine iniyordu çünkü yerdeki çocuk kapıdaki kıza çok benziyordu yoksa harun bu kızdan bir çocuk yapmıştı ve kimseye haber vermiyorlarmıydı bir taraftan sevinsede bir taraftanda soyu sopu belli olmayan bu kadında bir çocuk düşüncesi yaşlı kadını sinirlendirmişti yine çatık kaşlarla gizeme dönüp
gızım sen şu harunu bir arıyıver gelsi ananla sözlün geldi dersin
gizem tam arkasını dönmüş cep telefonunu alacakken kadının dediği cümle ile yerinde çakılı kaldı SÖZLÜSÜ mü Harun sözlümüydü Allah kahretsin dedi içinden adamın bir sözlüsü vardı ve ona yardım etmek için evlenmişti peki şimdi ne olacaktı huyu olsa şimdi elindeki tırnakları tek tek yemeğe başlayacaktı ses tonunu ayarlarcasına kadına dönüp sahte bir gülümseme ile
tabi teyzecim şimdi hemen arıyorum ben merak etme dedi odadan çıktı
kadın yerde oynayan çocuğa baktı maşallah pekte sevimliydi oturduğu koltuktan yavaşça diklendi çocuğa döndü
yavrum senin adın ne bakayım dedi
onur ise yaşlı teyzeye o geme dişleriyle gülümseyerek
onuyy adım onuy dedi
kadın çocuğun peltek konuşmasına bayılmıştı ama çokta yüz vermemek için gülümsediğini çokta belli etmedi şimdi asıl önemli soru sorma sırasıydı ne demişler çocuktan al haberi
onur yavrum bu kadın senin annen mi hani bize kapıyı açan
onur yine gülümseyerek
hayıy teyze o beni abam
kadın içinden bir ohh çekti en azından kadının çocuğu değildi yani Harunun kesinlikle değildi bir taraftan hoşuna gitti bir taraftan üzüldü eşek sıpası oğlu şimdiye kadar evlense aha bu kadar evladı olurdu yanında oturan meryemi süzdü eğer harunu meryem kızla evlenirse ikisininde güzel esmer çocukları olurdu kız erkek farketmezdi olsunda evlatları yeterdi onlara meryem kız ise etrafı inceliyor mahcup bir tavırla elleriyle oynuyordu bir taraftan acaba harun onu görünce beğenecekmi diye düşünüyordu çünkü kendisi hep beğenmişti ama harunun hiç ona o gözle baktığını görmemişti hep bir abi edasıyla yanına gelir iyimisin okul nasıl der giderdi ama bu bir kaç kelime bile Meryeme dünyaları verirdi neyse ki artık buraya kadar getirildiğine göre evlilik çokta uzak olmayacaktı anlaşılan o yüzden ki içindeki heyecanı bir türlü bastıramıyor sürekli heyecanı geçsin diye elleriyle oynuyordu sonra aklına kapıyı açan kız geldi çok güzeldi saçı gözü kaşı kimdi diye düşündü istanbuldaki temizlikçiler bu kadar güzelmi olurdu ki içini kıskançlık bastı acaba kız yabancımıydı ki hani şu ukranya , moldovya dedikleri ülkelerden gelen az para ile çalışan kızlardan mıydı düşündü düşündü ama işin içinden çıkamadı
Gizem ise elleri titreye titreye harunun numarasını buldu rehberden derin bir nefes alıp arama tuşuna bastı telefon çaldı , çaldı ,çaldı ama ne harun telefona bakıyor nede gizem ne yapacağını bilememekten telefonu kapatmayı akıl ediyordu en son telesekreter devreye girince gizem telefonu kapattı en azından bir bardak soğuk su içerse kendine gelebilirdi elindeki telefonu masaya bırakıp buzdolabından sürahiyi çıkardı büyük bir bardak su doldurdu yavaş yavaş içerken masadaki telefon çalmaya başladı bir anda telefonun çalmasıyla su gizemin boğazına kaçtı öksürmeye başladı aahhh bu gün ne garip bir gündü son öksürükle kendine gelince telefonu eline aldı arayan Harundu ne deseydi şimdi harun ananla sözlün geldi hayırlı olsun mu yoksa harun eve gelmen lazım mı .
Telefonu kulağına getirip derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı
Harun merhaba
Harun karşısında çatallı bir sesle merhaba diyen gizeme dikkatini verdi ne olmuştu kızın sesine
gizem iyimisin ne oldu sesine?
gizem harunun merak etmesine bir anda sevinsede sonra içeridekileri düşünce sevince kursağında kaldı konuşmaya devam etti
harun biraz önce birileri geldi ANNENLE SÖZLÜNMÜŞ şimdi seni bekliyorlar .
Harun ağzından çıkan Has..tir küfrünü bile farkedemedi biranda gizem ise afalladı harun telefonda küfür mü etmişti az önce .Harun bir anda kendine gelip
Gizem geliyorum eve hem o kız sözlüm değil bil yani aman neyse 10 dakika sonra evdeyim.
gizem harunun O KIZ SÖZLÜM DEĞİL sevinsemi üzülsemi bilemedi niye ozaman annesi SÖZLÜSÜ demişti kız için bir bardak daha su içip salona gitti iki kadında koltukta oturmuş hiç konuşmadan etrafı inceliyordu kadın gizemin geldiğini görünce koltukta biraz düzeltti kendini gizemde ufak adımlarla idama giden mahkum gibi yanlarına doğru yürüdü şimdi kadın sen kimsin dese ne diyecekti o arada da içten içe dua ediyordu Harun hemen gel ne olur diye tam oturmuş birşey içermisiniz diye soracakken kapı çaldı tam kalkacağı sırada kadının sesini duydu
sen kızım otur SÖZLÜSÜ açsın kapıyı
Gizem içinden karısı var karşında teyze demek istesede sesini çıkarmadı , Harun ne derse artık onu kabul edecekti hizmetçi dersede hizmetçi arkadaş dersede arkadaş nasıl olsa velayete az kalmıştı onlar evlenene kadar boşanmış olurlardı dimi ama.