LİDYA

3. bölüm kırık çalar saatler

Şebo işinide ustaca halledince odama geçtim.Dolabımın üstünde ki valizi 1:65'lik boyumla alabileceğime kendimi nasıl inandırmışsam artık birkaç zıplayıştan sonra ucundan yakalar yakalamaz altındaki tozla beraber gerisin geriye yere kapaklandım.Kalçamda kocaman bir sızı ile öylece kala kaldım. Her şey ama her şey bu kadar üst üste gelmek zorunda mıydı ? kesin kalçamda kafam kadar büyük morluk oluşmuştu.Aman ne güzel tatil öncesi bir o eksikti aslında sakar değilimdir.Mesela yıllarca aynı bardakla idare edebilirim, kolay kolay tabak kırmam ama konu bacaklarım olduğu zaman biraz sakarlıktan nasibimi alıyorum benim sütün bacaklarımın dili olsa kesin kurtarın bizi diye feryat ederlerdi. İyi ki konuşamıyorlar ve hala sapa sağlamlar.

Annem şu halimi görse kesin önce beceriksizliğimden sonra başımda ki bir ton tozdan pasaklılığımdan dem vururdu şükür ki çok uzaklarda ve odamın her zaman derli toplu olduğuna inanıyor aslında istiyorum derli toplu olmayı fırsat olmuyor ki yada kabul etmeliyim biraz pasaklıyım ama birazcık.Saçımı tozdan arındırıp valizimi dezenfekte ettim bu arada tabi ki ıslak mendille. Islak mendili kim buldu bilmiyorum ama benim için bulduğu kesin hayatımın olmazsa olmazı. Dolabımın kapağını açmamla birlikte tüm dolap ayaklarımın altına serildi şimdi bul bulabilirsen aradıklarını gerçi düşmese de bulamazdım o ayrıda. Dizlerimin üstüne çöküp bir bir seçmeye başladım. Sanırım dolabımın açılmasından sonra gelişen olaylardan sonra sizde annem gibi düşünmeye başladınız hissediyorum pasaklı olabilirim ama hisler konusunda değme falcılar taş çıkarırım yapmayın ama gerçekten pasaklı değilim sadece biraz dağınık.

İlk tatilim olduğundan ne konulacağı konusunda en ufak bir bilgim yoktu. Ayıplamayın beni tamam 23 yaşında kız arkadaşı ile yaşayan özgür görünümlü bir kız olabilirim siz benim annemi tanımıyorsunuz tanısanız neden hiç tatile çıkmadığımı da anlarsınız. Evime telefon bağlatıp her akşam kontrol yaptığını söylesem anlarsınız sanırım. Tatile çıktığımı öğrendiğinde beni diri diri cehennemin en dibine postalıyacağından adım kadar emin olsam da ben hayatımın merkezi telefonunu satmışım bir kere bu sefer annemden korkmuyorum. Tamam tamam anladınız gibi biraz korkuyorum ama bir şekilde ikna edeceğim belki yeni iş görüşmesi için Alaçatıya gideceğim gitmişken de tatil yapacağım desem inanır. Tamam bıyık altından gülmeyin yol boyu daha yaratıcı planlar bulabilirim.

Gözünüzde ki yerim değişsin diye anlatıyorum yoksa övünmekle alakası yok evde ne kadar dağınıksam işte o kadar derli topluyumdur mesela her akşam masamı tertemiz yaparım çöp kutusunda çöpüm kalmaz bilgisayarımda bile dosyalarım belli bir düzen içindedir ve sanırım ben çalışmak için doğmuşum.Böyle düzenli olunca ve kısa zamanda çok yol kat etmem gerekirken en fazla çalıştığım yerde ki süre 60 gün başıma ne geliyorsa dilim yüzünden geliyor tatilde törpülemiyi düşünüyorum yoksa Şebo'da sınırda her an eve bir kız atıp beni de kapıya koyabilir ki ben olsam çoooktaaaaan yapmıştım iyi kız bu Şebo birazda fazla olgun olmasa daha iyi olacak.

Bu arada valiz işi tamam neler koyduğumu tatilde bir bir anlatırım. Her ne kadar özgür kız havalarında odamda salınsam da yaşadığım huzursuzluktan tüm gece gözüme uyku girmedi güneş bile benden yana değildi gün ağırmak bilmedi bir o yana bir bu yana dönüp durdum yastık yastığım olalı benden böyle işkence görmedi nasıl bir yolculuk olacak diye düşünüp durdum.Kendimce senaryolar geliştirdim amma takıntılısın demeyin A sınıfı ilk uçuşum a birde uçağa ilk binişim. Görüyorum baştan söylesene kızım ilk uçuşun olduğunu dediğinizi duyar gibiyim ama ben böyleyim aklımdan geçenleri sesli düşündüğümü sanıyorum  yada aklımdan geçirdiğimi düşünürken sesli düşündüğümü fark  ediyorum. Kesin annem bana hamileyken karın üstü düşmüş benim devreleri yakmış.

Şebo anne vari bir hareketle anlıma bir öpücük kondurup birde not bırakıp işe gittiğinde yeni dalmıştım. Notunu ancak alarmımı susturmak için duvara fırlattığım da çıkan gürültü sonu ayıkmamla birlikte okudum. Yan dairede Ayşe teyze kalıyor üstelik yatak odalarımız yan yana kendisi 70 küsür yaşlarında işitme problemi çekiyor bir yılda kırdığım 260 çalar saatten habersiz.

Hadi ama pisikopat değilim sadece çıkardığı sesten ve sabah uyanmaktan nefret ediyorum. Birde 260 ne alaka dediğinizi duyar gibiyim yıl içinde kah iş görüşmesi kah işe gitmek için kah annem geleceği için erken kalkmak zorunda kalıyorum. Erken kalktığım her gün için bir saat feda oluyor. Allahtan japon pazarı var uygun uygun alıyorum saatlerimi. Para verdiğim için atamıyorum da tamir etmekte imkansız olunca kırık çalar saat biriktiriyorum. Değişik bir koleksiyon farkındayım.

''Tatil hayatı yaşama talimatlarım;
•Gün batımını izle,
•Bir kez daha doğaya hayran ol,
•İyi bir müzik olsun kulağında,
•Ve tüm gördüklerini hafızana kazı '' notu tam kalbimin üstüne getirip küçük bir çocuk gibi kıkırdadım.

Bu kız tatlı dili ile yılanı deliğinden çıkarır ve ben dahil herkesi yola getirir.

Ve dışarıya adım attığımda dakika bir gol bir oldu hafif hafif yağmur çiselemeye başladı severim aslında yağmuru fakat tatile çıkan birinin karşılaşmak istemediği şeylerin sanırım en başında gelir. Şemsiyede almadığım için razı oldum kaderime yeni kestirdiğim ve bir türlü alışmadığım kahküllerimimin esen hafif rüzgarla gözümün içine içine girmesi nasıl güzel bir yolculuk yapacağımın garantisiydi .