5.bölüm

144 83 34
                                    



Deniz manzaralı mis lavanta kokulu odamda adım attığımda içimi tarifsiz bir huzur kapladı. Valizimi odamın ortasına bırakıp kendimi gelişi güzel yatağıma bıraktığımda fark ettimki  odam tamda hayal ettiğim gibiydi yatağım bembeyaz ve lavanta kokuyordu odamda mini bir balkon bile vardı. İç sesim yatamaya gelmedin ya buraya demesiyle yataktan fırladım üzerimi değiştirip kendimi Alaçatı sokaklarına bıraktım.

Çesme tarafında,dünyanın en iyi rüzgar alan 3 yerinden biri olarak gösterildiğini duymuştum şimdi ise şahitlik ediyorum. Alaçatı rüzgarla dans ediyordu saçlarımda bu dansa sonuna kadar ayak uyduruyordu.

Etrafıma baktığımda ilgimi çeken bir şey daha olmuştu ben hariç hemen hemen her gördüğüm bayan mini şortluydu. Sanki mini şort giymeyeni içeri almıyorlarda beni es geçmişlerdi.

'' Götüne güvenmeyen vatandaşlarımızın hiç zahmet etmesin içeri almıyoruz'' yazıyordu da ben mi görememiştim yazıyı. Arkadaş yakışana diyecek sözüm yokta şu önümde salınana salına yürüyen bayan selülüt hiç mi aynaya bakmıyordu ?

İtiraf ediyorum boku çıkmış mini şortları giyen kadınlara içimden kem gözlerle saydırmaya başladım.

Hepiniz cehennemde yanacaksınız. Cidden lan babaları falan karışmıyor mu?

Çünkü çoğunun poposu görünüyor. Bence babaları sokakta popolarının açık gezmelerime kızmalı

Hadi babaları kızmıyor, erkek arkadaşları veya abileride mi yok? Annem öyle görse hiçbir erkek türüne gerek kalmadan o şortla birlikte ahrete yollardı kızçesini

hepsi mi godoş? burdakilerin kedi gibi nereye bakacağım şaşırdım. bi' oraya bi' buraya bakıp durdum sokakta. Karşımdan gelen iri memeleri ile dekolte giyen ablaya ne demeli nereye bakacağımı şaşırdım hayır ben bayan olarak böyleyim erkekleri düşünemiyorum.

Söylene söylene sahile vardım. Tatilde yapmayınca tatile çıkılmamış sayılan aktivitelerimi sıralamak için otelde tıka basa doldurduğum çantamla boş bulduğum bir şezlonga oturdum.Çantamdan kumsalda okumak için uygun bulduğum eften püften kitabımı çıkarıp, cilt kanseri gerçeğini göz ardı edip rihannayı sollayacak bir ten rengine sahip olmak için güneşin altında yattım.

Okuduğum eften püften kitabımın kahramanı dövmeli olunca hazırda tatildeyim bir aktivite daha ekleyeyim dövme yaptırayım mı diye düşünürken annemin bana bir güzel söveceği gerçeği ile yüz yüze gelince aynı hızla bu fikirden uzaklaştım. Belki dövme yaptıracak cesaretim yoktu ama hint kınası ile geçici dövme yaptırabilirdim bu fikir gülümsemem yetmişti.

Fotoğraf derdim olmadığı için havuz başında her gün farklı kıyafetlerde aynı pozu verip bunları bugün ne giydim köşesi tadında instagramda paylaşım yapamayacağım için neredeyse sevinmeye bile başladım.

Çantamın yarısını yiyecekle doldurmuşum ve şezlonga oturduğumdan beri öküz gibi yediğimi elimde ki son lokmada anladım kendi kendime dönülmez yeminler verdim döner dönmez sıkı bir rejime başlayacağım ve tabi ki hiç gelmeyen pazartesi günü.

Gün boyu turşu gibi buruş buruş olana kadar yüzdüm. Geri kalan kısımlarda güneşin altında reçel kıvamında piştim.

Tek başına talimin birinci günü tamda hayal ettiğim gibiydi.

Ne aile,ne arkadaş, nede kanka herkesten bağımsız gönlünce yaşam tam benlikmiş. Tonlarca yediğim abur cuburları Şebnem görse ''ıyyy çok görgüsüzsün bea'' der başımın etini yerdi annem olsa yanımda ''Lidya çok eğilme, Lidya önüne bak'' diyerek olmayan beynimi ütülerdi. Yada arkadaşlarımdan biriyle olsam

''hadi kahvaltıya gidelim uyan, hadi sunu yapalım bunu yapalım, hadi oraya gidelim , hadi alışveriş yapalım , ay su oğlan süpermiş hadi gidelim tanışalım'' tadındaki zorlamalardan uzak sakin bir tatil geçireceğim
Sabah kalkınca, "amaan ne gidicem kavaltıya" deme ve tekrar yatma lüksüne sahibim, istediğim gibi dolanma oturma lüksünede sahibim, "tatile geldik illa çesitli atraksyonlara girmeliyiz" diyen birisi yok başımda, gerçek tatilin amacını yerine getirip dinleneceğim güzel güzel.

Gece geç saate kadar aylak aylak dolandım sonrada odama dönüp deliksiz bir uykuya geçiş için kendimi yatağa bıraktım. Ne kadar süre uyudum hiçbir bilgim olmamasına rağmen kapımın tekmelenmesini duyunca sıçrayarak uyandım sanırım lüks otellerin hizmetleri arasında kapı tekmelemekte var.

Saydıra saydıra gidince birde uykulu olunca kim o demeden açtım kapıyı ve açmamla odama gök taşının düşmesi bir oldu.

Şaşkınlıktan ve korkudan çığlık atınca sanki odama düşen o değilmiş gibi  gök taşı gülmeye başladı sonrada yarım yamalak ''Merhaba'' deyip bana el sallayınca sabah uçuş esnasında yanımda oturan bay karizmanın olduğunu anlayıverdim.

Bu esnada sabah bay karizma şimdi ise bay zil zurna sızıp kalmıştı.

Yav adam hadi tamam tipin güzel, gözlerin ayrı güzel, bari sesin kötü olsaydı. O nasıl ses tonudur allasen. Gözünü kapat sabaha kadar dinle, muazzam. gözünü aç, yine muazzam. Sarhoş sesi böyle güzel çıkıyormuydu
hayatı premium üye modunda satın aldığını düşündüğüm yakışıklılık abidesi tamda şuan da odamdaydı ve hiç bir izne gereksinim duymadan yatağımda sızıp kalmıştı.

LİDYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin