cici kızlar

51 6 0
                                    

Neler oluyo diyerek sövmeyin zira aklım karma karışık ve sonu belirledim beynimde ama klişelere ihtiyaç var alzkdkdk. Uzun bölümün ardından geçiş olarak bir kısa bölüm. Akşama uzunca bir diğer bölümü yazarım. Hastayım, ölüyorum. Kusruma bakmayın.

.


"Benimle evlenir misin?"

Bu iki kelime neredeyse yetmiş iki saattir beynimde turluyordu. Neler düşündüğümü kendim bile belirleyemezken herşeyin içine eden kişinin bahsettiklerinden bile bir sik anlamamıştım.

Sonuç olarak; evdeydim. Uykumu almıştım ama yine yorgunluğum geçmemişti. Üstelik bana düşünmem için verdiği zaman tükenmişti.

Ulan biride çıkıp demiyor ki, acaba bu çocuğun düşüncesi de ne? Acaba bu çocuk nasıl devam edicek bu boktan hayatına?

Ya da nasıl ayakta duruyor olanlara rağmen?

Soran kişi yoktu.

Başım çatlarken daha iki gündür atmama rağmen bir boka yaramayan ilaca uzattım elimi. Bir türlü kesmiyordu ağrısı ne yapsam da.

Çocukları Niko'ya emanet ettiğimden dolayı içim rahattı.

Odamın kapısının açılmasıyla gözlerimi kapıya çevirdim. Gelen kişi Nicholas'tı.

"Sen hep niye uyiyor?" Söylediği her kelime de aksanını ve yamuk konuşmasını hissederken istemsizce kendi kendime güldüm. Neye güldüğümü, ve ya hangi hâlime güldüğümü de bilmiyordum açıkçası.

"Yorgunum Niko. Çocuklar nerde?" diye sordum sanki bilmiyormuş gibi.

"Ben onlari gezmeye çikardi,sonra krese gittiler" tamam anlamında kafamı salladım. "Ben sana nane kaynatir?" diye sorunca yine birşey söylemeden kafamı salladım. Açıkçası böyle giderse net hastalanacaktım. Buysa bebeklere geçme oranını artırıyordu. Bu yüzden yatmakdan vazgeçerek ayağa kalktım. Sıcak bir duşa ihtiyacım olduğumdan havlumu alarak banyoya geçtim. Niko'ysa bana nane limon kaynatmak için çoktan odayı terk etmişti.

Sıcak bir duş alırken aklıma takılanları.kendi kendime istişare etmeye başladım.

"Tamam ilk önce bir sorunumuz var" diye duvarı sanki bir arkadaşımmış gibi kullanmaya başladım. "İlk önce, ben neden bu herife sanki olumlu bir cevap verecekmişim gibi zaman tanımasını istedim?" diye sordum. Yanıt gelmedi.

Kafama vurdum. Gerizekalıydım cidden. Kafayı bozmuştum. "Tamam duvar falansın da adam bir cevap verir ya," diye şimdide duvara karşı trip atmaya başladım.

"Diyelim ki, şu çakma esmerin teklifini kabul ettim. Ya sonra? Sonra nasıl olacaktı? Keşke planını da öğrenseydim."

Sıcak suyun artık bedenimi yakmaya başladığını hissettiğimde kendimi banyodan dışarı atarak kurulandım. Üzerime bir kaç rahat şey geçirirken aşağıya indim. Niko mutfakta yeni öğrendiği tarifleri yapmaya çalışırken tam yanına gidecektim ki, kapı çaldı.

Çalan kapıyla birlikte kapıya çıkarak açtım. Tabi karşımda kucağında iki bebekle bir Baran Güven beklemiyordum.

Ahu beni gördüğü andan kucağıma gelmek isterken, Lena olduğu kucağı sevmiş gibi rahatça oturmuş pozisyondaydı. Açıkçası ilk defa Lena'yı Niko'dan başka bir erkekte sakin sessiz görüyor olmak şaşırtıcı gelmişti.  Ahu zaten bensiz hiç kimsede susmazdı, ya da rahatsız edərdi o kişiyi. Aşırı kıskanç bir kızdı.

Sevginin Kaçağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin