Kurt Testi

146 2 1
                                    

Sercan ve Selin'in uyanması, İpek ve Deniz'den kısa sürmüştü. Hemen İpek ile birlikte iki motosiklet bulduk ve ben Sercan'ı, İpek de Selin'i alarak yola çıktık. Nereye gideceğimizi biliyordum. İpek'e beni takip etmesini söyledim. Sercan ve Selin'in ne halde olduğunu pek takmadım.

Onları bir tane köye götürdüm. Salmanbeyli Köyü. Eskiden dedemler orada yaşardı. Şimdi şehir merkezinde yaşıyorlar ama orada hâlâ bir evimiz var. Baya büyük ev. Hem orası sakin olurdu. Sorunsuz bir şekilde kurt formuna girmelerinin nasıl işleyeceğini görebilirdik. Onlara pek detay vermediğim için zihinlerinde nasıl inandilarsa öyle dönüşecekler.

Ilk Sercan dönüşecekti. Selin nasıl hayal ettiyse etsin Sercan'ı görünce onun gibi dönüşeceğini sanacaktı. Öyle inanacaktı bu yüzden iki kurt arasında farklılık olmayacaktı.

Sercan "Hazırım." dedi. Yanına gittim ve "Tüm duygularını yoğunlaştır ve hepsini kurt olmaya harca" dedim.

Sercan odaklandı. Odaklandı. Öylece kaldı. Tamam zaten ilk seferde olmasını beklemiyordum.

"Bir daha dene" diye bağırdım.

Odaklandı. Ve bir kurta dönüşmeye başladı. Turuncu tüyleri ve baya iri bir kurt oldu. Ayı büyüklüğündeydi. Başını göğe doğru kaldırıp "Auuuuu" diye uludu. İşte gerçek Türk

Ama bir sorun vardı. Kurtadama dönüşünce tüm kıyafetleri yırtılmıştı. Şehir merkezine de kurt formunda gidemezdi. Eve gittim. Tüm kapılar kilitliydi. Neyse ki vampirdim. Kapıyı kırdım.

Sercan için bir şey aradım. Bir çizgili, kısa kollu, beyaz bir gömlek ve bir şalvar buldum. Çıkanlardan pek hoşnut olacağını sanmıyordum ama "Kurtçuk, insana dönüşünce kıyafete ihtiyacın olacak, kıyafet ister misin?" diye seslendim. Umarım komşular beni deli sanmaz. Deli olduğumu düşünürlerse de A Rh+ içer mutluluklar dileriz.

Kurt yanıma geldi. Kıyafetleri verirken de "Hatırlat da bir gün seninle kurtadam - vampir dövüşü yapalım" Cevap olarak uludu. Galiba evet demek oluyor bu.

Ben Selin ile İpek'in yanına gittim. Sercan da üstünü değiştirdi o arada. Selin'e "Ne yapacağını biliyorsun" dedim. O da başını salladı.

Selin'e "Kıyafetlerini istersen ayır, tek başına dönüş, sonra oraya gider kıyafetlerini giyersin" dedim. Onun gibi bir tarz takılmaya çalışan bir kız şalvar giymezdi heralde.

Selin gitti. Sercan üstünü değiştiriyor ve muhtemelen olayın etkisinden kurtulmaya çalışıyordu. İpek ve ben yalnız kaldık.

"Galiba ordu tamamlandı." dedi İpek. Evet sorunsuzdu, tek sorun ülkede savaş vardı ve nasıl kurtaracağım, ne yapacağım hakkında hiçbir şey bilmiyordum. "Ordu kolay işti, asıl olay şimdi başlıyor."

"Ne yapmayı planlıyorsun?" diye sordu İpek. Güzel soru. Çok güzel soru. Baya iyi soru.

"Öncelikle kendimize bir taraf bulmalıyız." Evet bu önemliydi. Kimi kimden kurtaracaktık.

"Bence bir taraf seçmektense, kendi tarafımızı oluşturmalıyız." Bu ilk başta mantıklı geliyordu. Ama çok sorunlu olabilirdi. Bu sırada Selin uludu. Başarmıştı.

İpek'in arkasından beyaz kürklü, Sercan'ın kurt formu büyüklüğünde bir kurt geldi. O da başardım der gibi uludu. Ona gülümsedim. "İnsan gibi konuşabileceğim sadece sen kaldın İpek" dedim alaycı bir tavırla.

Selin bana atıldı. Ah ah ondan güçlü olduğumu ona gösterebilirdim. Ama dişilere el kalkmaz.

Koşmaya başladım ve o da beni takip etmeye başladı. Ondan çok hızlıydım. Sonunda yoruldu ve gitti. Ben de İpek'in yanına dönüp konuya eski ciddiyetle devam ettim.

"Bak İpek bu bir ülke sorunu. Meslek lisesi kavgası değil. Eğer kendi tarafım olursa büyük bir kitleye hitap edeceğim, düşmanlarım beni ve ailemi hedef alacak, ayrıca yıllar sonra hiç yaşlanmadığımı düşünsene." Birçok neden vardı.

"O zaman gizli kahramanlar gibi olalım, Batman, Arrow bilirsin işte. Düşmanlarımızı da kan bankası niyetine kullanırız." Şaka mısın sen canım kan istedi şimdi.

Bunu biraz düşündüm ve kana susadığım için de düzgün düşünemiyordum.

Tam o sırada Sercan geldi. "Benim wolf arkadaşım nerede?" diye sordu. "Üstünü değiştiriyor." diye cevap vardı İpek. Sercan bana bakarak "Ona kıyafet vermek zorunda mıydın?" diye sordu. Küçük bir kahkaha attım. İpek de bana ters ters baktı. "Ne?" der gibi ve hafif tebessüm ile ona baktım.

Bu topluluğun ülkeyi kurtaracağı fikri çok inanılmaz geliyor.

O sırada Selin geldi ve "Neye gülüyorsunuz bakalım." dedi. Üçümüz aynı anda "Hiiiiiç" dedik. Selin olayı soruşturmaya başlamadan "Gidip bira alacağım. Bugün biraz dağıtırız. Yarın plan kurmaya başlarız" dedim.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 21, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin