KİRALIK

İLK AŞKIM

MULTİDE ÇAĞRI İLE ALMİNA VAR :p

Gözümden akan yaşlara engel olmak istiyordum hemde hiç istemediğim kadar ama maalesef gözyaşlarıma engel olamıyorum. Çağrının
-ALMİNA- demesiyle patladım.

-sen kes çeneni sıra sanada gelecek. Ne kadar aptalmışım sana inandığım için.

Dedim ve babama döndüm:

-Beni yani öz kızını kaçıran ve neredeyse delirtmek üzere olan senmiydin.

Diye bağırdım ona yüzündeki şaşkınlık ifadesi yerini sinirli bir yüze miras bırakmıştı.

-yeter!!! Sus ben senin babanım terbiyeli ol.

-Ha!! Babammı güldürme beni hangi baba kızını kaçırıp bir depoya 4 gün boyunca tıkar. Çağrı gelmese kim bilir daha ne kadar orada kalcaktım. Belkide beni öldürecektin şimdide karşıma geçmiş utanmadan benim babam olduğunumu söylüyorsun.

-Yeter dedim Almina kendine gel yaptıklarımı sorgulayamazsın sen

-Asıl sana yeter
Derken sanki bogazım yırtılmıştı.
Ben senin emrinde çalışan bir hizmetçi değilim. Ben senin kızınım be kızın. Hergün eve geldiğimde belki bir umut görürüm diye çalışma odasının önünden geçerken kafamı içeri sokan ve öyle yürüyen,benim için endişelenmiceni bile bile belki bir umut hala endişelenmeni bıkmadan bekleyen kızınım baba
Bikere olsun yanıma gelip kızım nasılsın dedinmi baba derdimi sordunmu bu lanet servete kavuşmadan önce hergece annemle bana okuduğunuz masalları dinlemeyi özledim. Ben onlar sayesinde seni affedip yanında kaldım baba birazda olsa beni seviyodur babam sonuçta dedim. Ama sen ne yaptın çok saçma bir şekilde kendi kızını kaçırttın. Baba NEDEN NEDEN NEDEN !!!

Öyle bir bağırmıştım ki bu sefer boğazım iyice yırtıldı galiba babam ifadesiz bir şekilde yüzüme aval aval bakarken Çağrının acıyan gözlerle bana baktığını farkedince

-Sakın bana acıma adi herif sen daha acınacak haldesin.

Dedim ve arkamı dönüp hızla kapıya yönelince arkamdan
-Almina- diye seslenen Çağrıya dönüp ellerimi ona doğru uzatarak dişlerimin arasından

- Sakın peşimden gelme senden nefret ediyorum eğer peşimden gelirsen seni bi güzel benzetirim.

Dedim ve kapıyı çarpıp çıktım. Kapının önünde bir an duraksadıktan sonra hızlıca yanına gittim ve onu çalıştırdım motorun hırıltılı sesiyle ana yola çıktım. Ana yolda hem son sürat ilerliyor hemde yaşananlar aklıma geldikçe ağlıyordum üstelik nereye gittiğimi bile bilmeden. O an arabayı bir uçurumun kenarına sürmeyi düşünmedim desem yalan olur. Ama yapmayacaktım onlara istediklerini vermicem. Ben düşüncelerim ve gözyaşlarımda boğulmuş bir halde hız yaparken yanıma arabasıyla yaklaşan Çağrı'yı farkettim. Bana sürekli korna çalıyordu. Onu umursamadan daha çok gazı kökledim. Oda aynı şekilde hızlanmış olucak ki kısa sürede yine yanımdaydı. Artık ısrarcı kornalarına dayanamayıp arabayı sağa çektim ve yolun kenarında durdum. Arabadan inip onyn arabadına doğru hızlı hızlı ilerlerken oda arabasından indi ve bna tam olarak dönünce o hızla ve sinirle kasıklarına güçlü bir tekme indirdim. Daha ne okduğunu bile anlamadan iki büklüm olmuştu.
İniltiler eşliğinde:

-Almina napıyosun

-Kes sesini hayvan herif sana peşimden gelmemeni söylemiştim.

-Almina bi dur beni dinle .

Derken hala acıyla kıvranıyordu.
(İyi vurmuşum aferin bana :p)

-Aaaa evet iyi hatırlattın beni nasıl kaçırdığını , benimle nasıl eğlendiğini , o saçma ve korkmuş hallerime nasıl güldüğünü anlatıp dalga geçmedin daha benimle devam et geç dalganı sonrada siktir git. Bidaha ne yüzünü görmek istiyorum nede adını duymak istiyorum.

-Saçmalama Almina ben sana değer verdim.

-Aa ne kadarlık değer verdin Çağrı 1.000 , 5.000 yoksa 10.000 likmi bana verdiği değerin fiyatı ne kadar çağrı babamdan nekadar aldın bana verdiğin değer karşılında bu arabayımı aldın yoksa o evimi.
Dedim ve ne söyleyeceğini dinlemeden arkamı dönüp arabama doğru gidiyordum ki o sözler beni yerime çivilemişti sanki

( burda bitirsem kesin küfür yerim dimi o yüzden bitirmiyorum :))) )

-Biz daha altı yaşındayken çamlıca parkında oynarkenben düşüp kolumu yaralanıştım. Dirseğim kanıyordu. Sende mavi kalpli saç bandını dirdeğime sarmıştın sonrada bana
Artık geçecek sakın ağlama çünkü sen erkeksin ağlayamazsın demiştin. Bende ağlamamıştım. Ama sonra ağladım Almina hemde çok senin annen ölüp siz mahalleden taşındığınız gün çok ağladım hemde hiç durmadan.

Çağrının bu sözleriyle sanki kafamdaki yapboz parçaları birleşmiş tablo tamamlanmıştı. Ona döndüm ve çoktan dolmuş olan gözlerimle ona bakarken hala gözlerimden yaşlar akıyordu. Ona doğru adımlar atınca oda bana doğru gelmeye başladı. Sonunda nefeslerimizi hissedecek kadar yakındık.

- Aptal , sana ağlamamanı söylemiştim.

Dedim hala ağlıyordum Çağrıyka bir süre böyle bakıştıktan sonra beni kollarına aldı ve sımsıkı sarıldı. O kadar sıkmıştı ki bir an nefes alsmıcam sandım. Ama nefesimi umursamadan bende ona sımsıkı sarıldım. Dakikalardır yolun kenarında öylece dikiliyoruz
Be sonunda Çağrının çenesiyle sessizlik bozuldu.

-Ben seni incitecek hiçbişey. Yapmadım Almina

Derken hala sarılıyorduk.
( al işte yine hatırladım. Anın içine ettin Çağrı aferin )

Çağrıdan ayrılıp yüzüne bakarken
-Bana herşeyi anlatacaksın Çağrı herşeyi en ince ayrıntısına kadar bilmek istiyorum.

Dedim. Çağrı birden o uyuz surat ifadesini takınarak:

-Burdamı eminmisin

-işte uyuz Çağrı geri döndü. Yokluğuna alışmıştım ama bu halinde hiç fena sayılmaz.

-Bencede

Dedi tek kaşını kaldırarak.
Çağrının evine gidemeyiz çünkü babam bizi orda bulur. Otele hiç gidemeyiz içeri adım attığım anda babama haber uçar evine gidebilceğim bir arkadaşımda olmadığına görw bizde eski mahallemize gitmeye karar verdik orası şuan diğer yerlerden daha güvenli. Eski mahallemiz , eski evimiz , eski anılarımız.
İkimizde kendi arabalarımıza bindik ve Çağrının gaza getirmesiyle yarış adı altında iki saatlik yolu 45 dakikada gelmiştik. Ve tabiiki ben kazandım:)
Keyfimi yerine getirmek için bunu yaptığının farkındayım çünkü hala aptal maalesef

Oraya vardığımızda eskiden sürekli oynadığımız parka gidip salıncaklara oturduk.

-Eskiden bu salıncaklara sığardım şimdi ben salıncağa değilde salıncak bana biniyo sanki.

Dedi Çağrı ben hala sığıyorum;p

-Normal , öküz gibi olduğunu kabul ediyosun yani aynı zamanda uyuz , yılışık , laftan anlamaz , aptal , mızmız , nazlı ..

-hooop hoooppp dur bakalım seninde benden aşağı kalır yanın yok prenses

Derken ikimizde gülümsemiştik ama bir anda sert ve ciddi bir surt ifadesi takınıp

-Evet şimdi dökül bakalım daha konuşack çok şeyimiz var

Dedim busefer anın içine ben ettim galiba dimi

Çağrının gülümsemesi birden kesildi ve boğazını yemizler gibi yaparak

- Gece uzun olucak anlaşılan

- Evet oldukça.

Son

:)) oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin hayali okuyucu olmayın arkadaşlar çünkü bu yazarınız için çok önemli umarım bölümü beğenmişsinizdir :)))