ELVEDA

139 17 52
                                    

Elindeki silahla bizi nişan alan adamın karşısında mahkumlar gibi dikilmiş öylece ölmeyi , idam edilmeyi bekliyorduk sanki simsiyah gözlerinde derin bir öfke barındıran adam doğruca gözlerimin içine bakarken bende sadece ürkek bakışlarla karşılık veriyordum. Çağrı tek koluyla beni geriye çekip önüme geçmeye çalıştığında onu elimle durdurup kafamı yapma anlamında sağa sola hareket ettirip bir adım daha öne geçip adama yaklaştım. Gözlerimden istemsiz yere yaşlar akıyordu. Neden bilmiyorum ama aslında korkmuyum şuandaki tek korkum benim yüzümden birilerinin yaralanması. İlla bugün biri vurulacaksa bu ben olmalıyım. İçimde geriye kalan tüm cesaretimi toplayıp karşımdaki adamla konuştum;

-Hadi yapalım seni kim gönderdi neden bunu yapıyorsun demicem sadece elini çabuk tut, elini çabuk tutki bitsin artık bu işgence

Bunları söylerken boğazım düğümlenip gözlerimden yerleri ıslatacak kadar gözyaşı hiç durmadan akıyordu boğazımın düğümlenmesine meydan okuyarak bağırdım "HADİİİİ" Çağrının beni arkamdan yakalayıp yere fırlatmasından sonra otoparkın içinde yankılanan kurşun sesleri kulağımızı doldurdu. Çağrı'nın üzerimdeki bedeni ağırlaşmaya başlarken şaşkınlık ve korkuyla konuşamadan sadece irileşmiş gözlerimle bir Çağrı'ya birde onun arkasındaki elime bulaşan koyu renkli sıvıya korkuyla ve titreyerek baktım.
Çağrı'nın gözleri kıpkırmızı olmuştu iki damla düşerken gözlerinden;

-Galiba buraya kadarmış sonunda bitti işte prensesim

-Hayır ! Çağrı HAYIR kendine gel bitemez olamaz hadi aç gözlerini yalvarırım ne olur uyan dayanmaya çalış Çağrı lütfen bırakma beni uyaannn :'((((((

Çağrı'nın yanımdaki bedenini sarsarak bağırırken bir kurşun sesi daha yankılandı otoparkta bu sefer Çağrının böbrek kısmına gelmişti kurşun silahtan çıkan metalimsi ses otoparkta yankı yaparken sesi çığlığımla destekledim koskoca alışveriş merkezinin otoparkının en alt katındaydık ve bizim dışımızda sadece 2 araba var ve onlarında geleceği yok galiba kimse bizi duymuyormu??? Çağrı' ya gelen ikinci kurşunla hapsolan diğer gözyaşlarımda özgürlüğüne kavuşurken sesim hiç çıkmadığı kadar yüksek ve cılız çıkmıştı ;

-Çaaaağğrıı hayır hayır hayır nolur aç gözlerini prenses de bana nolur uyuz uyan uyan sen uyuzsun asla vazgeçmezsin ne olur açgözlerini aptaall kalksana ağladığım için , korktuğum icin dalga geç benimle kalk kalk ne olur uyan ne olur

Bu olaylar olurken arabanın içindeki Berk arabanın kapısını sertçe çarpıp kahkaha atarak arabanın önünden dolanıp önümüzde durdu yerde kanlar içinde yatan Çağrı'ya bakarken ellerini çırpmaya başladı hala kahkaha atıyordu;

-Vaayy canına prensesimizin en değerlisi vurulmuş ne yazık

-Ne diyosun Berk yardım etsene yardım ette hastaneye yetiştirelim lütfen

-Aaaa ne diyosun bi daha söyle seni duyamıyorum küçük velet

Bunlar senin babanın bana söyledikleri sözlerdi Almina babamin şirketi iflas ettiginde babam kalp krizi geçirdi. Bize yardım edebilecek olan tek kişi babandı tıpkı su anda sana yardım edebilecek tek insanın ben olmam gibi , Ona dizlerimin üzerine çöküp yalvardım ama baban beni evden kovdu üstelik dilenci muamelesi gördüm NEDEN !!! babasının gözlerinin önünde ölmesine dayanamayan küçük bir çocuk olduğum için , NEDEN !!!sırf babası iyileşip daha fazla acı çekmesin diye diz çöken bir çocuk olduğum için ben babamı kurtarmaya çalışırken senin lanet olası baban beni dilenci diyerek korumalarına evden attırdı eğer baban bana , babama yardım etseydi bugün burda olmazdık Almina belkide nikah masasında olurduk ha ne dersin ama bunun için beni suçlama çünkü bütün bunların sorumlusu senin baban Almina suçlu olan sadece o biz hepimiz kurbanız.

KİRALIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin