Saat sabahın sekizi ; annem kahvaltı hazırlamış bile bende yataktan kalkıp yüksek bel kotumu ve beyaz salaş bluzumu giyinip aşağı indim.
*kahvaltı yapmayacak mısın ? dedi annem her sabah bu soruyu sormaktan vazgaçmiyor. Gözlerinin içine baktığımda şevkat kırıntıları, yorgunluk ve öfke gördüm.
+Anne bence bu soruyu sormaktan vazgeçmelisin dedim çünkü busatte kahvaltı yapamazdım bunu bildiği halde ısrar ediyordu.
*Bence sen artık kahvaltı yapmalısın kızım dedi cüretkar bir şekilde.
Kapıya doğru ilerledim.Yüzüne bakmadan 'ben kaçtım'deyip çantamı alıp çıktım.
Hemen telefonumu elime alıp Chuck'a mesaj attım (köşeye çık). Chuck annemin yakın arkadaşı olan seda hanımın oğlu benimde en yakınımdaki arkadaşım. Seda hamın İngitere'den evlenmiş daha sonra boşanmış chuck la beraber yaşıyor. Chuck her zaman bir abi gibi beni koruyup kollamış herzaman yanımda olmuştur. Aynı okulları okuyup beraber mezun olduk kendisi sırf benim için çok istediği üniversiteye gitmedi neymiş ben beceremeyecekmişim batacakmışım beraber üniversiteye başlayacakmışız. Bir türlü ikna edemedim. Ben kitapları seviyordum ve bu işten vazgeçmeyecektim; başarılı olacaktım.köşeden dönmüştüm ki chuckı gördüm her zamanki gibi siyah kot ve ve tişört kapüşon giymiş. Hafif kumral saçları kehribar rengi gözleri ve sert erkeksi çenesi iri ve kaslı yapısıyla çok çekici görünüyordu. Gözlerinin içine baktığımda hiçbir şey hissetmedim ona bakınca boşluktan başka bir şey görmüyordum. Gözlerimin sırrını bilen iki kişiden biriydi.
*Uyanmakta zorlanmış olmalısın prenses gözlerin aynı ölü balık gibi diyerek anırır gibi gülünce düşüncelerimden sıyrıldım.
+Dalga geçmeyi kesermisin chuck ağzına bir tane patlatmadan önce diye söylendim.
*Annen kahvaltı yapmanı mı söyledi yine ? ayrıca biraz makyaj yapsan fena görünmessin deyip tekrar anırmaya başladı.
+ Chuck yeter bir annem bir sen bir daha seni dükkana almam bak ayrıca makyaj yapmaktan hoşlanmadığımı biliyorsun diye sertçe uyardım ama o hala gülüyordu şapşal. kitap stokları geliyordu ve Chuck taşıma işi için sabah erken uyanıp bana yardım ediyordu. Koliler oldukça fazla ve ağırdı.
*Şaka yaptım sen böle güzelsin derken saçlarını karıştırmaya başladım oda benimkini ondan kaçmaya çalışırken sertçe birine çarptım, dengemi kaybedip arkaya doğru düşmeye başladım derken iki tane kol beni sardı gözlerimi çevirip yüzüne baktığımda gözlerinde ki duvarı hissettim. İlk defa böyle birşey yaşadım. Yüzünü inceledim hayatımda gördüğüm en yakışıklı yüzdü kumral kahverengine yakın saçlar harika mavi gözler ve tarif edemediğim erkeksi kokusunu aldım. Hemen doğrulup 'Teşekkür ederim' dedim 'kendine dikkat et' diyerek hızla gözden kayboldu.
*İyimisin o çocuğu tanıyor muydun ? dedi chuck. bense hala o çocuğun arkasından bakıyordum. Gözlerinde tıpkı Chuck gibi duvardan öteye gidememiştim.
+iyiyim tabii ki hayır. ilk defa gördüm.
*Hadi gidelim deyip beni yoluma çevirdi. Aklımda o çocuğun gözleri ve kokusuyla dükkana doğru yürüdüm. Onu bir daha görmek istiyordum..