Fake eyes open 👁👁
Başlıyorum bismillah
----------
1 hafta sonra~
"TAK TAK!"
Kulaklarımda beni rahatsız edecek şekilde yankılanan ses yüzümü buruşturmama sebep olmuştu. Hakim çekicini defalarca vurmuş arkamdaki Hyunjini susturmaya çalışıyordu.
"Atın şunu dışarı!"
Hakim son sabrıyla Hyunjini mahkeme salonundan kovarken, Hyunjin birden sesini kesip sessizce oturmuştu.
Hakim boğazını temizleyip önündeki dosyalara son bir kez göz gezdirmişti.
"Karar!"
Hakimle beraber hepimiz ayağı kalkmıştık. Aldığım son nefesi içimde tutarken hakimin kararını dinliyordum.
"Suçlu Han Jisung, Türk Ceza Kanunun maddeleri doğrultusunda, 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Ayriyeten, dolandırdığı insanlar içinde, maddi durumuna bakılarak, 30 bin lira para cezasına çarptırılmıştır."
Duyduğum şeyler ile tuttuğum nefesimi bırakıp yavaşça yerime oturmuştum. Hyunjin tekrar bağırmaya başladığında Hakim, mahkeme salonunu çoktan terk etmişti.
Gardiyanlar yanıma gelip kollarımdan tutarak kaldırdığında. Chan hızlıca yanıma gelip sarılmıştı.
"Özür dilerim Jisung..."
Kelepçeli ellerim sarılmama mani olurken gözlerim dolmuştu.
"Senin bir suçun yok hyung..."
Seungmin ve Hyunjinde hızlıca yanımıza gelip sarıldığında ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
"Seni bir şekilde kurtaracağım Han Jisung. Bana güven."
"Sana her zaman güveniyorum Seungmin. Ama bu defa tuzağa düştük. Geri dönüşü yok bunun..."
Hepsi sessiz kalırken Hyunjin sesli bir küfür söylemişti.
Gardiyanlar tekrar kollarıma girdiğinde beni mahkeme salonundan çıkarıp dışarıda bekleyen büyük mavi otobüse götürmüşlerdi. Otobüse bindiğimde sessizce oturup kafamı cama yasladım. Cama vuran yağmur damlaları yavaşça kayıp giderken düşünmeden edemediğim düşünceler beynimde dolaşıp duruyordu. Yıllar önce Minho için dövüldüğüm anlar ile Minho nun beni dövdürmesini kıyaslamıştım. Kesinlikle Minho nun dövdürmesi daha çok acıtmıştı. Çünkü gururuma dokunuyordu. Kendimi aptal gibi hissediyordum.
Ben onun için dayak yerken onun altında inleyen kadını düşünmek delirmeme sebep oluyordu. Bunu bana yüzsüz gibi yapması kafasını koparma isteği uyandırıyordu.
Yol boyunca camdan kayarak düşen yağmur damlalarını izlerken düşüncelerim ile boğuşmuştum.
Otobüsün yavaşça durması ile benim bölmemdeki kapı açılmış, içeri giren iki gardiyan beni otobüsten indirmişti. Cezaevinden içeri girdiğimizde kelepçelerimi çözmüşlerdi. Üstüm iyice aranırken vücudumda gezinen parmaklar sinirlerimi bozuyordu. Bir kontrol noktasından daha geçtiğimizde bana hapishane kıyafetleri verip soyunmamı söylemişlerdi.
Boş boş yüzlerine baktım. Burda öylece soyunmamı beklemiyorlardı heralde.
"Soyun artık! Bekletme bizi!"
Derin bir nefes alıp yavaşça üstümdekileri çıkardım. Boxerım ile kalana dek soyunduğumda hızlıca kıyafetleri giyindim. Elime temel ihtiyaçlarımı karşılayacak bir kutu tutuşturup kalacağım koğuşa götürmüşlerdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
◇Revenge İs Cołd-Minsung◇
FanfictionJisung ve Minho nun güzel bir ilişkisi vardı. En azından Jisung öyle sanıyordu...