Merhaba bebeklerimm yb atma vakti gelmiş(yarın sınav var)
Basliyorumm
----------
Minho kafasını eğip bana baktığında zaten ona bakan gözlerimi iyice üstüne diktim.
"Neden buradasın Minho?"
Histerik bir şekilde gülerek üstüme eğildi. Yavaşça yutkunduğumda yumruk yaptığı elini masaya dayadı. Bir süre yüzüme baktı. Yemekhanedeki bütün gözlerin üstümüzde olduğunu biliyordum, hissediyordum. Bir süre daha sessiz kaldığında derince nefes aldım.
"Verecek cevabın yoksa yemek yiycem."
Önüme geri dönüp çatalı elime aldım. Kulağıma doğru eğilip sessizce fısıldadı.
"Götünü siktiricek yeni birilerini mi arıyorsun?"
Söyledikleri ile bütün kaslarım gerilmişti. Elimdeki çatalı sıkıca tutup ona doğru döndüm.
"Ne dedin sen?"
"Ne dediğimi, iyi bildiğini biliyorum sincap."
Ayağımı yere vurup hızlıca oturduğum yerden kalktım. Minho geri çekilmezken üstüne doğru bir adım atıp elimdeki çatalı boynuna dayadım.
"Altında inleyen orospulardan iyidir."
Kafasını yavaşça sağ omzuna doğru yatırıp çatalı dayadığım boynunu açıkta bıraktı.
"Doğruları söylemek neden bu kadar canını sıktı Jisung?? Yoksa sinirlendin mi?"
"Kes şunu."
"Yoksa?"
Sessizce yüzüne baktım.
"Bende öyle düşünmüştüm."
Gülerek geri çekildiğinde çatalı indirdim. Bana ithafta bulunduğu kelime sinirlerimi bozmuştu. Resmen orospu demişti. Hatta direk orospu demişti.
Minho arkasını dönüp kendi masasına giderken gözlerim dolmuştu. Çatalı masaya fırlatıp yemek haneden hızlıca çıktım.
"Siktir Jisung siktir!"
"Açılıp yapıştırıcaktın bir tane ağzına!"
"Orospuyu görecekti o zaman!"
"Ne diye sustuysam!"
Yanaklarıma akan göz yaşlarını elimin tersi ile silip sinirli adımlarla avluya çıktım. Neredeyse herkes yemekte olduğu için bir kaç kişi dışında kimse yoktu. Duvar kenarındaki bir banka oturup kafamı gökyüzüne kaldırdım. Saat 5 civarındaydı ve gökyüzü neşeli güneşini dağların arkasına bırakmaya başlamıştı bile. Tatlı tonda ki kızıllık içimdeki siniri yatıştırmam da yardımcı oluyordu. Derin bir nefes çektim içime. Kuş olup uçmak istedim o an... Bulutların arasında süzülüp güneşi, ayı selamlamak...Ah birde güzelim yıldızları daha yakından görmek.
Aklıma gelenlerle kara bulutlar sarmıştı dört bir yanımı. 10 yıl hapis cezası almıştım. Dile kolay 10 yıl. Hemde 3 iblisle beraber. Oflayarak yerimden geri kalktım. O sırada Felix gelmişti yanıma.
"Jisung, iyi misin?"
"İyiyim."
"Emin misin? Kötü gözüküyorsun istersen rev-"
"İyiyim dedim."
Felixin yanından geçip içeriye doğru yürüdüm. Burada bana iyi davranan ,gülümseyen tek kişiyide yok sayıyordum. Arkadaş edinmeye niyetim yoktu. Sonuçta hapishanede olan biri,ne kadar güvenilir olabilirdi ki?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
◇Revenge İs Cołd-Minsung◇
FanfictionJisung ve Minho nun güzel bir ilişkisi vardı. En azından Jisung öyle sanıyordu...