Yb biraz geç geldi farkındayım ama hastaydım🤧
Başlıyorumm muaahh
----------
Felixle biraz daha sohbet ettikten sonra kendi yatağına gitmişti. Ben de poşetteki notu çıkarıp okumaya başladım.
'Jisung sana ne kadar yardımcı olur bilmiyoruz ama bunu içeriye sokabilmek için bayağı uğraştık. Hindistan cevizi'nin içinde kendini koruyabilmen için küçük ama işlevsel bir çakı var. Kendine dikkat et güzelim:)'
Notu gülümseyerek katlayıp cebime koydum ve hindistan cevizi mi elime aldım. Asıl mesele bunu nasıl yaracağımdı. Yatakta oturmuş ne yapacağımı düşünürken Minho yanıma gelip ranzanın demirlerine ellerini yaslayarak görüş açımı tamamen kapatmıştı.
"Ne o sincap yeni oyuncağın mı?"
"Seni ilgilendirmiyor."
"Yoksa yeni sevgilin mi gönderdi?"
Kafamı kaldırıp çatık kaşlarımla yüzüne baktım. Sonra hafifçe gülümsedim.
"İlişki hayatım seni neden bu kadar rahatsız ediyor Minho?"
"Eskisi gibi orospu olup olmadığını merak ediyorum sadece."
Söyledikleri ile resmen beynime kan sıçramıştı. Bu defa sessiz kalmayacaktım. Oturduğum yerden hızlıca kalkıp geri doğru omuzlarından itledim.
"Ağzını topla!"
Minho hafifçe sırıtırken itleri hemen yanına toplanmıştı. Onları umursamadan Minhoya bakıyordum.
"Kimin karşısında olduğunu unutuyorsun Jisung."
Hızlı adımlarla üstüne gidip sert bir yumruk attığım da geri doğru sendelenmişti. Koğuşta yankılanan şaşkınlık nidaları ile Minhoya doğru ilerledim. O ise ateş püskürten gözlerini bana çevirdiğinde hızlıca yakalarımdan tutup sırtımı arkadaki ranzaya yapıştırdı.
"Sakın Jisung! Sakın bir daha böyle bir şeye cüret etme!"
"Nedenmiş ha!? Eskisi gibi olup olmadığımı merak etmiyor muydun? Ben eski ben değilim Minho. Bunu o küçük aklına sok."
Sinirden hareleri titrerken beni sertçe yere fırlatmıştı. Kafamı sert beton zemine çarptığım da istemeden çığlık atmıştım. Başım dönmeye başlarken bütün gücümün vücudumdan çekildiğini hissettim ve gözlerimin yavaşça kapanmasına müsade ettim.
------
Gözlerimi yavaşça araladığım da gördüğüm parlak ışık gözlerimi kısmama sebep olmuştu.
"Ah Jisung sonunda uyandın."
Felix'in sesi ile kafamı sağa çevirip ona baktım.
"...başım çok fena..."
"Dur hemen doktora haber vereyim."
Felix yerinden kalkacağı anda kolundan tutup durdurdum.
"Gerek yok."
"Emin misin?"
"Hmhm."
Felix tekrar yerine otururken aklıma gelen hindistan cevizi ile sesli bir küfür ettim. Öylece ortalıkta bırakmıştım ve eğer yakalanırsam sıçardım. Koluma dönüp takılı olan seruma baktım ardından hemen tutup çektim. Hızlıca ayağı kalktığımda başımın dönmesi beni durdurmuştu. Felix yanıma gelip belimden tutmuştu.
"Jisung sakin ol. Nereye gitmeye çalışıyorsun bu halde?"
"Felix beni koğuşa götürür müsün?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
◇Revenge İs Cołd-Minsung◇
FanfictionJisung ve Minho nun güzel bir ilişkisi vardı. En azından Jisung öyle sanıyordu...