6. Bölüm

48 10 1
                                    

Connor mı ? Hani şu Rashida'nın odası sandığımız yerdeki çocuk. "Ne zaman gördünüz beraber olduklarını?" dedim Arthura bakarak. "Yarım saat önce diyebilirim." dedi. Emin değildi vaktinden ama Eduardodan, Cannoru arayıp bir şeyler öğrenmesini isteyebilirim. Hatta isteyeceğim. "Eduardo, Cannoru ara!" der demez Eduardo telefonuna sarıldı......

Açmıyordu. Cannoru 58 kere aramıştık. Açmıyordu. Meşgule bile atmıyordu. Sadece çalıyordu. Rashidayla ilişkiye girmiş olabilirler mı diye düşündüm,söz konusu vücudunda 20'den fazla dövme olan bir adam ve Densiz bir Rashidadan bahsediyorduk. Olabilir. Hatta olur. Herkesi odasına gönderip saplantılı gibi temizlik yapmaya başladım. Düşündükçe deliriyorsunuz. Bu tür konularda değil. Sizi şüpheye-endişeye-kırgınlıklara sürükleyen herşey deli eder.... Saatler geçmişti hâla temiz liyordum. En sonunda su dolu kovaya tekme attım. Boşuna debelenmişim. O kadar temizlemişken... Kapım hırsla çalındı. Açtığımda Eduardo endişeli bir şekilde bakıyordu. Ne oldu? Dercesine baktım. "Bir ses duydum. İyi misin?" dedi hâlâ endişeliydi. "İyiyim. Sadece temizlik yapıyordum." dedim. Ve uzun süredir hissetmediğini bir his girdi içime. Eduardo sarılmıştı. Güven ve endişe kokusu vardı. Ama nasıl rahatlattı? İleriye gitmek istemiyordum. Her ne olursa olsun. Geri ittim. "Özür dilerim. Korkmuştum sadece." dedikten sonra bildiğim kaşla göz arasında kaybolmuştu. Şaşkındır hâla. Pencereye yaklaştım. Birisi vardı. Sigara yaktı. Eduardo. Genellikle üzülünce-sinirlenince veya stresliyken içerdi. Peki şu an hangisi olabilirdi?

Gözlerimi açamıyorum. Bu ne? Tanrım! Deterjan kokusu. Dün geceden kalma diye buna denir. Zorla yataktan kalktım. Pencereleri açıp duşa girdim. Koku hafiflemişti ve ben de.

Yemek haneye inerken Perry yine dengesizce bir harekette bulundu. Beraber kucak kucağa yuvarlanıyorduk neredeyse. "Haberler bende tatlım." deyip yanağımdan makas aldı. İçimden gülüyorum. Tek kaşımı kaldırdığımı zannederek "Anlat." dediğimde bir çarpışma yaşadım. Eduardo. Ağız kenarıyla özür diledi. Soğuk davranıyordu dünden. Ama haklıydım. Perrie aramıza girip Arthur'un oturduğu masaya sürükledi ikimizi. "Anlat!"

"Dün gece Connora mesaj attım." dediği an hepimiz biraz daha yaklaştık. Başkalarına koz vermemek için. "Ona çok önemli bir konuda ihtiyacımız olduğuna dair bir mesajdı bu. Mesajım iletildi ama cevap gelmedi. Ve iki saat sonra odamın kapısı çalındı. Rashida. Evet Rashida kapımdaydı." dedi. Arthur'un bardağı çarptı ama şu an hiçbir şey olayda ki "Rashida" kadar ilgimizi çekemezdi. "Connora çok önemli bir konuda danışacakmışınız, bana anlatın. Connora ileteceğim. Dedi. Ben de Connorun böyle bir şey isteyip istemediğini onaylayan herhangi bir şeyler istedim. Ama bana Boşversene deyip gitti." dedi. Perry çok yararlı bir olaya tanık olmuş gibi rahatça takılmaya başladı. Masadan kalkıp Rashidayı bulmak için odasına çıktım.

Hiçbir yerde yoktu. İnfintyde ki herkese nerelerde takıldığını ve nerde olabileceğini sordum. Kimse bir tahmin yürütemiyordu. İnfinityden çıktım, arabamın kapısını açtığımda biri kolumu tuttu. Eduardo yine. "Ben de geliyorum seninle. Sadece haber vermek istedim." deyip yan koltuğa doğru ilerledi. Bir şey demedim. Yol boyunca hiç konuşmadık ama arada gözlerinin bana kaydığını hissediyordum.

Barlara,cafelere,alkollü-uyusturuculu her yere bakmıştık. Ama hâla iz yoktu. İnfinitiye geri dönüyorduk.

19:25- Yok
20:30- Yok
22-30- Rashidaya dair hiçbir izlenim yoktu hâlâ. Sinirleniyordum. Sinirlendikçe kum torbasına daha sert vuruyordum. Kendimi bilerek yoruyordum. Sinirlendikçe boş durursam kendime zarar verebileceğimi düşünüyorum. Odama çıkarken yönümü değiştirip Rashida'nın odasına yöneldim. Kapıların yedek anahtarları sadece ben de olduğu için usulca girdim. Çekmecelere yöneldim. Hiçbir şey yoktu. Dolaplarda da. Ya bu kız iyi oyuncuydu ya da biz kötü akılcılardık.
Kapı açılıyordu hemen odanın karanlık köşesine geçtim. Rashida gelmişti. "O........ Onlar için adam öldürdüm. Verdikleri paraya bak." deyip elinde ki içki şişesini fırlattı. Adam öldürmek mı dedi o? Nasıl? Kim? Hızlıca üstüne atladım. İki yanağınada yumruk atıp yatağa fırlattım. "Kimi öldürdün?" diye bağırdım. "Nasıl? Sen nasıl girdin buraya? Çık hemen!" diye bağırdı ben daha da sinirleniyordum. "Kim?" diye sarstım onu. "Connor." dedi. Rashida neden Connorun öldürsün? Kim istesin ki bunu? Ve neden Rashidadan istediler?

Hepimiz toplanıp Rashidayı ortamıza aldık. "Kim istedi bunu senden?" dedi Arthur. Güzel soru. Cevapsız bıraktı Rashida. Ona sinirle bakıyordum. Perry saçını çekerek soruyu tekrarladı bana bakarak. Yine cevapsızdı. "Neden yaptın böyle bir şeyi?" dedim. Rashida bana bakıp "Senin gibi aptalın kurallarına uyacağımı sanan sensin. Senin için burada ki herkesin çalışacağını düşünen aptalda sensin Auro. Burada binlerce kişi senin istemediğini her şeyi yapıyorlar. Birbirlerine yardım edip saklıyorlar. Mesela Perry erkeklerle ilişki yaşıyor. Sen burada ilişki istememiştin. Daha güçlü olmak için. Hatta dün Jacksonla beraberdi. Bir diğeri Arthur. Dışarıdan başka biri getirmek yasak ama haftada iki kere başka başka kızlar getiriyor. Sonuncu çok iyiydi Arthur. Eduardo gizli aşk yaşıyor içinde. Anlamalısın onu. Küçük sınıflar odalarında cinsel partiler düzenliyorlar." dediği an şoka girmiştim. Ben nasıl olur da kendimi kandırmıştım? Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Tuvalete koştum. Aynaya yumruk attım. Bir çam kırığı girmişti ama hissetmiyordum. Soğuk suyu açıp kıyafetlerimle küvete girdim. Kapım ısrarla çalarken....

Yıldızın Düştüğü YerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin