bölüm sekiz; kutu limonata

404 43 2
                                    

+ luke +

bir şeyleri nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyordum. genelde, duyguların yaklaştığını hissettiğimde onları durdurmasını bilirdim. ne var ki, şu an darmadağındım. adını bile bilmediğim duygular vücudumdan ter gibi damlıyordu. birinin bir kaç hafta içinde beni tanımasına izin verdiğim gerçeği konusunda karmaşık hislerim vardı. ona dokunan biri olduğunu düşününce bedenimi saran deriden bile rahatsız oluyordum. kendim hariç kimsenin arkadaşlığına alışkın değildim.

zara'yla aylardır konuşuyor gibi hissediyordum ama pek konuşuyor bile sayılmazdık. onunla aynı ortamda bulunmak bile yeterli bir iletişimdi. ve bu iyi mi yoksa kötü bir şey miydi bilmiyordum. tek bildiğim, kafa karışıklığımın beni canlı canlı yiyor olduğuydu.

her şey beni rahatsız ediyordu. gözlerimi yerinden çıkarmak üzereydim.

bir arkadaşımın olmasını özlediğimi söylemiştim ama şimdi, birisi arkadaşım olmaya çalışıyorken ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak nasıl davranacağımı bilmiyordum. zara beni sinirlendiriyordu. bir arkadaşımın olmasının yalnızlıktan kurtalmama yardımcı olacağını düşünsem de onun benden olabildiğince uzak durmasından başka bir şey istemiyordum. tatlıydı ama asla ne zaman durması gerektiğini bilmiyordu. inatçı, kibirli ve düşüncelerinden dönmeyen biriydi. her zaman kendi istediğini almayı seviyordu ama başkalarının ayak izlerini takip ediyordu. hiç bu kadar tuhaf biriyle tanışmamıştım.

beyninin tam olarak nasıl çalıştığını hala anlamamıştım. korkularını asla göstermiyordu. kalın bir duvarı vardı ama onu aştığında, bir harabeydi. çay ve kahveden nefret ediyor, kutu limonatayı seviyordu. sadece kutu limonatayı. suya alerjisi olabileceğini düşünüyordu ve eskiden tatilde bir deniz anası onu sokmuştu. rock müzikten nefret ediyor, pop'u tercih ediyor ve drake'in tüm şarkılarını ezbere bildiğini söylemekten çekinmiyordu. flanel¹ve tasmaların² var olan en çirkin trendlerden olduğunu düşünüyor ve kendisine sanat aşığı diyordu.

onun hakkında bunları öğrenmiştim ve şaşırtıcı bir biçimde, daha fazlasını öğrenmeye hayır demezdim.

+

1. flanel - genelde pantolon ve ceketlerde kullanılan bir kumaş türü.

2. choker -  boyuna takılan kolyemsi bir aksesuar.

+

Bu kadar geciktigim icin uzgunum. Simdi onumde 4 yeni bolum birden var ve hizla cevirmeye calisacagim. Bu arada parahmore son bolumde hikayeyi fanfiction dan genc kurgu ya cevirmeyi dusundugunu soylemisti. Sizin bu konuda bir gorusunuz var mi? :)

anxiety disorder // luke hemmings // türkçe çeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin