Babam yaralıydı. Hatta ölü gibiydi. Çok zayıflamıştı. Elinde az yiyecek varmış. Bu 8 hafta ona kabus gibi gelmiş. Bana da öyle gelmişti. Ama artık o da daha iyi çünkü troller ona da bakıyorlar. İlk başlarda babam da çok korktu bu devasa, çirkin ve garip varlıklardan. Ama şuan; onların da teknolojisi bizimki kadar çok gelişmiş olduğu için, teknoloji ile uğraşıyor. Belki bizi burdan kurtarabilir. Benimle de çok konuşmuyor artık. Annemin öldüğünü öğrenince; konuşmaları iyice azaldı. Sağlığı iyi ancak buraya ne kadar dayanır bilmiyorum. Aklında nasıl planlar var onu da bilmiyorum. Geçen gece beni de aldı ve gemiye gittik. Bir mesaj gelmişti. Kırık bilgisayarda zar zor okuduk mesajı. Jack göndermişti.
"Sizi bulacağız. Ancak yardım çağrılarınız net değil. Gezegeni bulamadık hala. Biraz zaman gerekli ama söz veriyorum sizi bulacağız."
Bu mesajı almak bize iyi geldi. Hiç değilse bizi arıyorlardı. Babam yine yardım çağrısı gönderdi. Bizi bulacaklarına inandığımız için hala hayattayız. Ve troller sayesinde hayattayız. Bizi bulmasalardı ben bir hafta yaşardım en fazla, babam da geldiğinde ölü gibiydi zaten. Şimdi ise 13. haftadayız. Ve hala sapasağlam ayaktayız. İleriki zamanlar bize ne gösterir bilmiyorum ama babamın yine planları var sanırım. Bana söylemiyor. Ancak ben bu planların pek iyi şeyler olduğunu sanmıyorum.•••••••••••••••
- Hayır, baba sana inanamıyorum. Değiştiğini sanmıştım. Beni çok büyük bir hayal kırıklığına uğrattın. O varlıklar senin hayatını kurtardı. Bunu onlara nasıl yaparsın?
- Kızım, sakin ol. Durum anladığın gibi değil. Beni yanlış anladın. Bunu yapmak zorundayım. Yoksa Dünya'ya geri döndüğümüzde elimizde hiçbir şey olmayacak. Geleceğimiz için buna mecburum.
- Hayır, baba! Asla bunu yapmana izin veremem. Be olursa, olsun. Umurumda değil. Hem zaten Jack bizi kurtarırsa yardım da eder.
- Eh, yeter artık! Senden izin almıyorum ben. İster kabul et, ister etme ama ben bunu yapacağım. Sen de boşuna Jack'e güvenme. Çünkü bizi kurtardıktan sonra burayla meşgul olacak. Bunu şimdiben yapmazsam, o yapacak. Sen onu seviyorsunama o seni fark etmiyor bile. Buraya bizim için mi geleceğini sanıyorsun. Ah, hayır! O buraya gelecek, bizi kurtaracak sonra benim sadece 3 trol üzerinde yapacağım deneyi o hepsinin üzerinde yapacak.
- Yalan söylüyorsun. Artık sana "baba" demeyeceğim. Çünkü benim babam asla bunları yapmazdı. O canını borçlu olduğu varlıklar üzerinde asla deney yapmazdı. Onları öldürmezdi.
- Sana söyleyeceğimi söyledim. Artık neye inanırsan ona inan. Ayrıca deney işe yararsa hepimizin hayatı kurtulacak diyorum anlamıyor musun?
- Peki ya yaramazsa ne olacak? Troller ölecek.
- Hayır, sadece 3 tanesi ölecek. En ürkütücü, vahşi ve senin sevmediğin trolleri kullanacağım.
- Ne? Senden nefret ediyorum! Sadece ben sevmiyorum diye ya da doğalarının gereği korkutucu oldukları için ölecekler mi?
- Bu konuşma bitmiştir artık. Git seçtiğin trolleri buraya getir yoksa ben gelir kendim seçerim ve emin ol ben hepsinden nefret ediyorum.
••••••••••••••
Babamın değiştiğini sanmıştım. Onu bulduğumuzdan bu zamana 18 hafta geçti. Sadece 18 haftada beni ve trolleri kandırarak; büyük ve zararlı bir deney hazırlamış. Ben onun iyi biri olduğunu sanmıştım ama o hala taş kalpli bir bilim adamıymış. Ve yapmaya çalıştığı şey hepimizin hayatını tehlikeye atacak. Trollere bir ilaç verecek ve onları 27 saat uyutacak. Uyandıkları zaman deney işe yaramışsa -ki bu çok düşük bir ihtimal- troller uysallaşacaklar. Çünkü bu ilaç onların beynindeki sinir ve üzüntü hormonlarını yok edecek. Sonra bu troller ameliyata alınacak. Beyinlerinde bu hormonların bulunduğu yerlere alıcılar yerleştirilecek. Bu hormonların devreye girdiği zamanlarda bu alıcı devreye girecek ve troller kısa süreliğine görünmez olacak. İşe yararsa; babam bu deneyi Dünya'da insanlarda da deneyecek ve zengin olacak. Ama eğer işe yaramazsa 3 trol ölecek. İşteo zaman tüm troller insanlara düşman olacak. Beni duydun mu insan, troller bizlere düşman olacak!...
•••••••••••
Babam olacakların farkında değil. Yalnızca 3 trolün öleceğini sanıyor. Eğer o 3 trol ölürse, bu varlıklarla savaşmak zorunda kalacağız. Ben bu 18 hafta içerisinde birçok kez kavgalarına tanık oldum. Bu yüzden bazen korkunç olabiliyorlar. Birbirleriyle bile bu kadar kavga edip zarar vermeyi göze alıyorlarsa, insanları öldürmekten hiç çekinmezler. Yaşam formları arasında bir savaş, gezegenler arasında bir savaş istemez kimse. Ben de istemiyorum böyle bir savaş. Bunun için babama engel olmalıyım. Bu gece trollerle konuşup onları laboratuarının olduğu yere getirecek. İlacı içirecek ve deney başlayacak. Ben de gece kalkacağım ve trollerle önce ben konuşacağım. Onların ilacı içmesine engel olacağım. Ancak onları sinirlendirmemem gerek yoksa beni kurtardıkları gibi öldürürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMCÜL SAVAŞ
Science Fictionİnsanlar ve troller arasındaki büyük savaş. Zarar gören masumlar. Bunlara rağmen kaybedilmeyen umut. Boşlukta yeşeren bir aşk. İşte bunların hikayesi ÖLÜMCÜL SAVAŞ.