2 AY SONRABEGÜMʹDEN
Artık herşey rayına oturmuştu.Okula alışmış,Ilayda ve Poyraz ile çok çok yakın arkadaş olmuştuk hatta o kadar yakın olmuştuk ki bu akşamki basketbol maçı için Poyraz;ben ve Ilaydaʹya bilet ayarlamıştı.Tabii ki Uluçʹun henüz haberi yoktu,söylediğimde ıstediği kadar bağırsın çağırsın o maça gidecektim.Poyraz akşam 7 de beni ve Ilaydaʹyı evlerimizden alacaktı,evet,arabası var çünkü o 18 yaşında 1 yıl sınıfta kalmış.
Uluç ve Yekta okul çıkışı 6 ya kadar dışarıda takılacaklardî,bu benim için çok büyük bir fırsattı hazırlanmak için yeterli vaktim olacaktı.Uluç eve geldiğinde ben ona söyleyip cevap vermesini beklemeden çıkacaktım.
Tam odama çıkıp kıyafet ayarlıyordum ki kapı çaldı.Uluç olamazdı heralde çünkü saat daha 4ʹtü?
-Kim o?
-Benim katilin,dedi karşıdaki ses.Bu bir sakaydi sanırım ama hiç hoş degildi,delikten bakmayı denedim ama karanlıktı
-Kim olduğunuzu söylemezseniz kapıyı açamam
-Bir dost
-Polis çağırma mı istiyorsunuz?
-Ahh hayır hayır sana da şaka yapılmıyor benim Poyraz,dediginde kapıyı hızla açtım ve tokadı suratına patlattım
-Seni baban mı doğurdu Poyraz?
-Şşştt babamı karıştırma
-O zaman neden böyle şakalar yapıyorsun sersem?? Kapıyı döner bıçagi ile açıp seni pıçaqlasam ne yapacan?
-Sen öyle birşey yapmazsin..yani..değil mi? dedi temkinli temkinli
-Geç içeri sersem
-Bundan pek emin değilim
-Geç içeri Poyraz birşey yapmicam sadece seni 1654 gazilyon kere pıçaqlayıp,bağırsaklarından tavana asicam hepsi bu
-Begüm!!!Yapma sunu
-Tamam tamam geç hadi,dedim içeri geçtiğinde arkasından kapıyı kapattım ve konuşmaya devam ettim
-Hayırdır niye bu kadar erken geldin?daha hazırlanmamıştım bile
-Ben de tam bunun icin geldim,diyerek elindeki paketi bana uzattı."bu da ne?" diyen bakışlar atarak paketi açtım.Içinden cikan lisanslı forma ile ne diyeceğimi bilemedim
-Hoşuna gitti mi?
-Sen ne sacmaliyorsun!!Bayıldım abi bildiğin lisanslı forma.Çok teşekkür ederim,diyerek boynuna atladım
-Tamam tamam sakin bu kadar hoşuna gideceğini bilseydim hergün bir forma ile gelirdim.Ahhh tamam Begüm sakin Uluç gelip bizi böyle görürse sence ne düşünür?
-Ahh!!Evet haklısın yine çok teşekkür ederim,diyip yanağına bir öpücük kondurarak ayrıldım
-ben artık gideyim sen de hazırlan,uluç beni burda görürse mezarimi kazdirir,akşam 7ʹde,deyip evden çıktı.Bense hala lisanslı formanın şokundaydım.BUKETʹTEN
Okula istesem de istemesem de alışmıştım.Hatta inanmayacaksınız ama Sevim ile çok yakın arkadaş olmuştuk bana herşeyi anlatmıştı,babasının bir kazada sakat kaldığını bu yüzden çalışamadigi için annesinin yangında ölen hatta yangını çıkartan Erayʹın evlerinde temizlikçi olarak çalıştığını anlatmıştı.Benim hayatım gizemli değildi herşey ortadaydı,bu yüzden kendimi anlatırken zorlanmadım.
Bu okula geleli 2 ay olmuştu,derslerim kötüye gidiyordu ama iyi olan birşey vardı,o da okulun dans kulübüne üye olmuştum ve yıl sonu için bir programda gösteri yapacaktım.
Eve geldiğimde kendimi direkt banyoya attım,rahatlamaya ihtiyacım vardı çünkü bugün yorucu bir okul günüydü dersler ağırdı.
Banyodan çıkıp kendime yatağa attım annem de babam da evde yoktu,telefonumu aldığımda 17 cevapsız arama gördüm.Bu numara da kimindi böyle??Arayıp aramamak konusunda kararsız kaldım ama dayanamayıp aradım.Telefon açıldığında ilk karşıdaki kişinin konuşmasını bekledim.
-Üzgünüm üzgünüm,yalvarırim beni affet.Ben senin o kız olduğunu bilmiyordum,beni affet.
-Siz kimsiniz?,diyebildim sadece karşıdaki ses o kadar acıklı çıkıyordu ki hatta ağlıyordu bunun beni keklemek adına yapılan bir şaka olma fikrini eledim
-Beni affettin mi?,diyerek soruma soruyla karşılık verdi telefondaki ses.
-Kimsiniz dedim?Sizi tanımadan yaptığınız hatayı bilmeden sizi affetmem imkansız,diyerek direttim karşıdaki kalın erkek sesine
-Ben nasıl anlatmaliyim bilmiyorum ama senin o adamın torunu olduğunu öğrendiğimde hayatım gözümün önünden film şeridi gibi geçti çünkü hayatımda o adamın size karşı yaptırdığı komplolar dışında çocukken babam tarafından tecavüze ugramam ve yetimhanede geçirdiğim çocuklugum vardı farklı olarak,üzgünüm ne olur affet beni.Dedenin tarafında olmak zorundaydım,onla el sıkışmıştım.O babama benim gücümü gösterip intikamimi alacak bende deden ne isterse onu yapacaktım.Bak,dedeni de anlamaya çalış;annen babanla kaçarak evlendiği için onlara çok ofkeliydi bu yüzden komplo kuruyordu ama sonradan bir torunu olduğunu öğrendi,o da sensin.Sana zarar vermek istemiyor,annen ve baban devamlı dedenin peşlerinde olduğunu bildikleri için seni sakladilar ama 7 yıl önce beni kullanarak,daha 11 yaşındaydim biliyor musun? Bana ateşi oyuncak diye öğrettiler,elime ateşi verip evinizi yaktirttilar.Bilmiyordum anliyor musun?bilmiyordum.Iste deden seni o yangınla tanıdı ve eğer onun yanında yer almak istersen sana kapısı her zaman açık ve..ve.. beni affet ne olur;evini yaktigim için beni affet,seni kaçırdığım için beni affet,anneni ve babanı öldürmeye çalıştığım için beni affet hepsi dedenin planiydî en önemlisi sana aşık olduğum için beni affet...dıttdıttdıtt... diyerek telefon kapandı,yüzüme kapatmıştı ama daha da önemlisi..söyledikleri..onlar gerçek miydi??Kimdi o??YEKTA'DAN
-Uluç hadi gidelim abi hem burası beni sıktı hem havada karardı
-Gideriz olum acelen ne?Tabakhaneye bok mu yetiştirecen?
-Abi Begüm evde yalnız ya hani o yüzden
-Olum ne olacak lan, saat daha 7 ye 20 var
-Uluç!Kıza 6 da evde oluruz dedin
-Ha 6 ha 7 ne fark eder?
-1 saat var arada abi,hadi gidelim biraz da evde içersin
-Tamam lan senle de bi halt yapılmıyor,diye söylene söylene evin yoluna düştük.Allahtan ben çok icmemiştim yoksa ne evin yolunu bulabilirdik ne de eve sağ varabilirdik.Uluçʹu kaç arabanın önünden çektim,tabii kafa 300 500 olunca cinsiyetini bile unutuyordu salak,adına Aylin mi demedi, Fatma mı demedi,Banu mu demedi?Eve doğru Uluç ile ne kadar hızlı olursa o kadar hızlı ilerliyorduk.Kapının önüne geldimizde gözüm kolumdaki saate kaydı,nee!!!saat 7 buçuk muydu?
Kapıyı en az 50 kere çaldık ama açan yoktu,Uluç deli deli bağırıyordu.Bir yandan onun ağzını kapatırken diğer yandan da anahtarı çıkartmakla uğraşıyordum.Ohh be sonunda!!Uluçʹu bi koltuğa atıp ne kadar begümʹe seslensemde ses yoktu.Odasının kapısını çalarak içeri girdim.Oda da kimse yoktu ama odada prizin üstünde yapışkan kağıtta yazılmış bir not buldum.Notta "beni merak etmeyin,Ilayda ve Poyraz ile birlikte basket maçındayım,bırakın da az kafa dinliyim" yazıyordu.Uluç diğer odadan bağırıyordu;
-Yine mi uyumuş?
-Yok bu sefer uyumamiş da..
-Da?
-Bu notu bırakmış,diyip notu Uluçʹa uzattım.Uluç notu görür görmez gözlerinden ateş saçıyordu,hararetli hararetli konuşmaya başladı
-Ben şimdi sana bi kafa dinlettirecem o olacak,Yekta motorun anahtarını ver
-Ama sarhoşsun
-Sana anahtarı ver dedim!!!,dedi sesi maximum düzeyde emir vericiydi.Anahtarı ne kadar gönlüm razı olmasada verdim.Uluç sinirli olduğu zaman önünde duramazdiniz,gözü hiçbir şeyi görmezdi.Öfkeyle kalkar,double zararla otururdu.Acaba begümʹe ne yapacaktı,evden o kadar sinirli çıkmıştı ki ama sanki bu diğerlerinden farklı bir sinirdi.Koruyuculuktan çok çok öte aşırı öfke içeriyordu.Begümʹe Uluç hakkında haber vereyim diye kaç kere aradım ama duymuyordu.Aradan 1 saat geçmişti.Ne Begümʹden ne Uluçʹtan bir haber vard..diyeceğim sırada elimde sıktığım telefon titremeye başladı.Bilmediğim ve kayıtlı olmayan bir numaraydi,hizla telefonu açtım.
-Alo?
-Yekta Bey?
-Evet buyrun benim
-Uluç Beyin telefonunda sık aramalarda sizi gördüğümüz için sizi aradık.Uluç Bey bir kaza yapmış ve şu an Ata Sağlık Hastanesine götürüyoruz durumu oldukça ağır.Hastaneye gelseniz iyi olur,diye cümlesini bitirdiğinde karşıdaki ses ne yapacağımı bilemedim.Kaza mı?Uluç mu? Hastane mi?
Elimdeki telefonu hızla duvara çarptım.
Lanet Olsun!!!!Lanet Olsun!!!!Lanet Olsun!!!POYRAZʹDAN
Begümʹe formayı verdiğimde ki mutluluğu gözümün önünden gitmiyor.Burkay benim yerimde olmayı o kadar isterdi ki ama malesef,o Ilaydaʹnın en yakın arkadaşı olduğu için,o Ilaydaʹya;ben de Begümʹün en yakın arkadaşı olduğum için formayı Begümʹe vermiştim.Akşam ki maçta Burkay Begümʹe hislerinden bahsedecek eğer bir cesaret patlaması yasarsam bende Ilaydaʹya açılacaktım.
Saat 7 olduğunda Begümʹün kapısının önündeydim,Begümʹde formayı giymiş beni bekliyor olsa gerekti.Yanına gittiğimde yüzünde endişe vardı ama gülümsüyordu.
-Hadi gidelim,dedim bozuntuya vermeden.
-Maç tam olarak kaçta?
-7 buçukkk,diye cevap verdim ama hala bir sıkıntı var gibiydi
-Bence sen bizi 10 dakkaya yetiştirirsin biraz bahçede oturalım mı??
-Ama Burkay ve Ilaydaʹya 7 yi 10 geçe dedik,biliyorsun dakik ve bu tarz şeylere takıntılı bir insanım
-Biliyorum,Uluç eve daha gelmedi telefonu kapalı Yekta da duymuyor sanırım onlar gelmeden çıkarsam merak eder en azından lafimı sokup rahatlamadan gitmeyelim çünkü o kesin karşı çıkacak maç olayına,dediğinde sıkıntısı belli olmuştu onu kırmak istemiyordum ama Burkayʹa söz vermiştim maçtan tam 5 dakka önce duygularını aciklicak ve maç baslicak böylece begüm reddedemiyecekti,bu olmadı ama!!Iyi bir fikir yurutmeliydim
-Not bıraksan,ha??
-Bıraktım zaten ama içim rahat değil
-Ama Begüm,Burkay ve Ilaydaʹya belli bir saat verdik bizi bekliyorlardır.
-Peki tamam,gidelim o zaman,dedi isteksizce.Üzgünüm Begüm beni affet normal şartlarda olsa beklerdik ama şartlar her zaman normal olmuyor diye içimden kendime söylenirken Begümʹün sesiyle irkildim
-Tam gaz ileri!!!!BÖLÜM ŞARKINIZ => => => TAEYANG - RINGA LINGA (Tum Korecanlara selam olsun...SARANGHAE)
( 씨엔블루 ve INFINITE fanları beni bulun!!!)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IHAN
JugendliteraturŞEYTANA AŞKLA BAKINCA ONU MELEK SANIRSIN... Korkmuştu kız.Bağlı ellerini yüzüne siper ediyordu.Korkulu rüyasıydı aynalar.Adam geldi yanına,ilk başta acıdı kıza.Kızla bir davası yoktu aslında tek sorun canından bir parçanın bu kız için canını verecek...